18 Mart – Yedi veren kan çiçekleri – Gelincik – Gelibolu!
“Gelincik insan ömrü gibidir.
Dünü vardır. Yaşamıştır.
Bugünü vardır. Yaşıyordur;
Ama yarını belli değildir.”
Bahar gelmeye görsün, her yanı kırmızılar basar Gelibolu’da, Andolu’da. Çok sever gelincik Gelibolu’yu.
“Açan her bir gelincik, kan çiçeğidir. Baharda tepeleri ovaları kaplar gelincikler, kıpkırmızı bir doğa karşılar sizi.
Sert doğada bozkırda en olmadık umulmadık yerde açar. Öyle evde saksıda yetişmez özgürdür, başına buyruktur.
Çok ilginçtir ama bir o kadar da narindir, çelimsizdir. Dokunsanız solar öte yandan en sert fırtınaya dayanır. Soğuk, ayaz ona vız gelir, her sert koşula dayanır dayanmasına ama koparırsanız yerinden solup yitmesi an meselesidir.
Gelibolu’da, Andolu’da şehit askerlerin her biri gelincik olmuş, o toprağın parçası olmuşlardır. Sert rüzgârlara direnir de gitmez toprağından.
“Kan Çiçekleri” olmuşlardır.
Topraklar kana bulanmış gül biter mi hiç, biten kan çiçekleridir.
Ne gençler ne ümitler ne hayatlar göçüp gitmiştir.
Döner bakarlar tarihe ve hepimize sorarlar NEDEN diye.
Cevapsız bıraktığımız soruyla beraber,
Hatıramızda gurur,
Yüzümüzde utanç,
Kalbimizde hüzün,
Geleceğimizde ümitle,
18 Mart zaferini ve tüm şehitleri saygıyla anıyorum.
Topraktan mı sürmüş candan mı kopmuş
Açar yediveren kan çiçekleri
Türkü mü, şiir mi, ağıt mı yoksa
Açar yediveren kan çiçekleri
Bölük bölük olmuş çaylar dereler
Hiçbiri denize varabilmezmiş
Duvarın dibinde bir yaralı gül
Gülleri solduran gülebilmezmiş
Bu şehrin üstünü duman sis almış
Tomurcuk çiçekler kana belenmiş
Dağlar çiçek açmış, usta dert açmış
Umudun goncası kan çiçekleri.
Zülfü Livaneli
https://www.youtube.com/watch?v=YH3o6GxlzMw