
2024 Nobel Ekonomi Ödülü’nü Daron Acemoğlu, Simon Johnson ve James Robinson aldı.
İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi’nde 14 Ekim 2024 tarihinde düzenlenen basın toplantısında, Nobel Ekonomi Ödülü’nün kazananları açıklandı.
2024 Nobel Ekonomi Ödülü’ne, kurumların oluşumu ve refaha etkilerine ilişkin çalışmalarından dolayı Türk Prof. Dr. Daron Acemoğlu, İngiliz Prof. Dr. Simon Johnson ve İngiliz Prof. Dr. James Robinson’un kazandığı bildirildi.
2023 Nobel Ekonomi Ödülü’nü, kadınların iş gücündeki yerine ilişkin çalışmalarından dolayı Harvard Üniversitesinde görevli Amerikalı Profesör Claudia Goldin kazanmıştı.
Üç ekonomist ulusların zenginleşmesi konusunda, coğrafi ve ekonomik açıdan farklı özelliklere sahip ülkeleri kıyaslayarak, kurumların yapısının bu süreçte belirleyici faktör olduğuna ilişkin çıkarımlarda bulunmuşlardı.
Akademinin ekonomi ödülü komitesinin başkanı Jakob Svensson, “Ülkeler arasındaki gelir uçurumunu kapatmak günümüzün en büyük zorluklarından biri. Daron Acemoğlu, Simon Johnson ve James A. Robinson’un çığır açıcı araştırmaları sayesinde ülkelerin neden başarılı olup olamadıklarını daha iyi anlıyoruz” dedi.
Nobel komitesi tarafından yapılan açıklamada, “Hukukun üstünlüğünün zayıf olduğu toplumlar ve nüfusunu kötüye kullanan kurumlar büyüme veya daha iyiye doğru değişim yaratmaz. Ödül sahiplerinin araştırması bunun nedenini anlamamıza yardımcı oluyor” ifadeleri kullanıldı.
Acemoğlu ödülü almasının ardından yaptığı açıklamada, “İyi bir kariyer hayali kurarsınız ama bu, onun çok daha üzerinde, zirvesinde bir şey. Harika bir sürpriz ve onur” dedi.
Simon Johnson ise, “Gerçek, kapsayıcı demokrasi çok açık bir şekilde önemli” ifadesini kullandı.
Acemoğlu, Orhan Pamuk (2006-Edebiyat) ve Aziz Sancar’ın (2015-Kimya ) ardından Türkiye’ye Nobel ödülü kazandıran üçüncü isim oldu.
Ödülün gerekçesinde kurumlarla ilgili araştırmalara vurgu
Nobel Ekonomi Bilimleri Ödülü Komitesi Başkanı Jakob Svensson ödülün gerekçesinde üçlünün kurumlara ilişkin araştırmalarına ve uluslar arasındaki gelişmişlik seviyelerinin farkına yönelik analizlerine vurgu yaptı.
Ödül duyurusunda Avrupalılar dünyanın büyük bir bölümünü sömürgeleştirdiğinde, bu toplumlardaki kurumların da değiştiği ancak bunun bazen dramatik olsa da her yerde aynı şekilde gerçekleşmediği belirtildi.
Duyuruda, bazı yerlerde amacın yerli nüfusu sömürmek ve kaynakları sömürgecilerin çıkarları için kullanmak olduğu söylenirken diğerlerinde ise sömürgecilerin, Avrupalı göçmenlerin uzun vadeli faydası için kapsayıcı siyasi ve ekonomik sistemler kurduğu belirtildi.
Ödüle layık görülen üç akademisyenin, ülkelerin refah düzeylerindeki farklılıkların bir açıklamasının da sömürgeleştirme sırasında ortaya konan toplumsal kurumlar olduğunu gösterdikleri belirtildi.
Duyuru metninde şu ifadeler kullanıldı:
Kapsayıcı kurumlar genellikle sömürgeleştirildiklerinde yoksul olan ülkelerde uygulanmış ve zaman içinde genel olarak müreffeh bir nüfusla sonuçlanmıştır. Bu, bir zamanlar zengin olan eski sömürgelerin şimdi neden yoksul olduğunun önemli bir nedenidir ve bunun tersi de geçerlidir.
Bazı ülkeler, ekstraktif kurumlar ve düşük ekonomik büyüme ile kapana kısılmış durumdadır. Kapsayıcı kurumların hayata geçirilmesi herkes için uzun vadeli faydalar sağlayacaktır, ancak ekstraktif kurumlar iktidardaki insanlar için kısa vadeli kazançlar sağlar. Siyasi sistem onların kontrolde kalacağını garanti ettiği sürece, kimse onların gelecekteki ekonomik reform vaatlerine güvenmeyecektir. Ödül sahiplerine göre, bu yüzden hiçbir gelişme kaydedilmiyor.
Ancak olumlu değişim vaatlerinin inandırıcı olmaması, demokratikleşmenin bazen neden gerçekleştiğini de açıklayabilir. Devrim tehdidi söz konusu olduğunda, iktidardakiler bir ikilemle karşı karşıya kalırlar. İktidarda kalmayı tercih eder ve ekonomik reformlar vaat ederek kitleleri yatıştırmaya çalışırlar, ancak halkın durum düzelir düzelmez eski sisteme dönmeyeceklerine inanması pek olası değildir. Sonunda tek seçenek iktidarı devretmek ve demokrasiyi tesis etmek olabilir.
Ülkeler arasındaki büyük gelir farklılıklarının azaltılması çağımızın en büyük zorluklarından biridir. Ödül sahipleri bunu başarmak için toplumsal kurumların önemini ortaya koydular.
Daron Acemoğlu kimdir?
Eğitim hayatı
Acemoğlu, 1967 yılında İstanbul’da doğdu. Hukukçu Kevork Acemoğlu ile şair ve edebiyatçı İrma Acemoğlu’nun oğlu olan Daron Acemoğlu, ilköğrenimini İstanbul Kadıköy’deki Aramyan Uncuyan Ermeni İlkokulu’nda tamamladıktan sonra, 1986’da Galatasaray Lisesi’nden mezun oldu.
Lisans derecesini İngiltere’nin York Üniversitesi’nde Matematiksel Ekonomi ve Ekonometri Bölümü’nde (1989) tamamladı; yüksek lisans (1990) ve doktora (1992) derecelerini Londra Ekonomi Okulundan aldı. 1992-1993 yılları arasında Londra Ekonomi Okulu’nda ders verdi. 1993’ten itibaren akademik kariyerine ABD’de Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde (MIT) devam ediyor. 2000 yılında ekonomi profesörü ve 2019 yılında da üniversitede bir öğretim üyesine verilebilecek en yüksek unvan olan enstitü profesörü unvanını aldı.
Akademik çalışmaları ve kitapları
MIT’deki akademik kariyerinin ilk yıllarında, The Economic Journal’da yayınlanan “Consumer Confidence and Rational Expectations: Are Agents’ Beliefs Consistent With the Theory?” (Tüketicinin Kendine güveni ve Rasyonel Beklentiler: Faillerin İnançları Teori ile Tutarlı mıdır?) başlıklı makalesi “1996 yılının en iyi makalesi” ödülüne değer görüldü. 2005 yılında ekonomi bilimine en büyük katkıyı yapan 40 yaş altındaki bir bilim insanına her iki yılda bir verilen John Bates Clark madalyasına layık görüldü. Siyaset bilimci James A. Robinson’la birlikte yazdığı Economic Origins of Dictatorship and Democracy (Diktatörlük ve Demokrasinin Ekonomik Kökenleri) 2006 yılında yayımlandı. Kurumların ekonomik gelişim ve siyasal ekonomideki yeri üzerine çalışmaları, Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) tarafından 2006 yılında Bilim Ödülü’ne layık görüldü.
Acemoğlu ve Robinson’un 2012 yılında yayımlanan Why Nations Fail: Origins of Power, Poverty and Prosperity (Ulusların Düşüşü: Güç, Refah ve Yoksulluğun Kökenleri) adlı kitabı New York Times gazetesinin çok satan kitaplar listesine de girdi. Acemoğlu ve Robinson bu kitapta, uluslararasındaki refah farklarının ana nedeninin coğrafi, tarihi ya da kültürel faktörler olmadığını; farklılığın temel nedeninin ulusların sahip olduğu ekonomik ve siyasi kurumların niteliğinde yattığını öne sürdü.
Klasik büyüme ve kalkınma teori ve modellerine farklı bir perspektifle yaklaşımı nedeniyle Sosyal Bilimler dalında 2013 yılı Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’nün, Acemoğlu’na verilmesi uygun görüldü. Acemoğlu’na ödülü, 24 Aralık 2013 tarihinde gerçekleşen törende Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından verildi.
Utrecht, Bilkent, Bath, Boğaziçi ve Atina üniversiteleri ile Paris’teki École Normale Supérieure tarafından fahri doktor unvanıyla ödüllendirilen Acemoğlu’na 2019 yılında MIT tarafından “Enstitü Profesörü”, 2021 yılında İngiliz Akademisi tarafından Onur Üyesi unvanı verildi.
Acemoğlu, Review of Economics and Statistics ve Journal of Economic Growth dergilerinin yardımcı editörlüğünü yürütüyor, aynı zamanda da Bilim Akademisi üyesi.
Acemoğlu, oyun ve optimizasyon teorisi üzerine yaptığı araştırmalarıyla tanınan Asuman Özdağlar ile evli ve çiftin Arda ve Aras adlarında iki erkek çocuğu var.