21 Eylül Dünya Alzheimer Günü.

21 Eylül Dünya Alzheimer Günü.

 Yaygın demans türü: Alzheimer

Yaşam kalitesiyle, kaçınılmaz son değil

Demans biyolojik yaşlanmanın kaçınılmaz bir sonucu değil

Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Ayhan Öztürk

Dünya’da yaklaşık 50 milyona yakın demans hastasının olduğu tahmin ediliyor. Hastalığın belirlenmiş risk faktörleri genetik süreçleri de kapsıyor. Demansın en yaygın formundaki bir hastalığı olan Alzheimer ile ilgili tüm merak edilenleri Liv Hospital, Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Ayhan Öztürk anlattı.

Demans; bilişsel işlevlerde bozulmaya neden olan bir sendromdur. Hafızayı, düşünmeyi, yönelimi, kavramayı, hesaplamayı, öğrenme kapasitesini, dili ve muhakeme yapabilmeyi etkiler.

Alzheimer, demansın en yaygın halidir

Alzheimer hastalığı ise demansın en yaygın formundaki bir hastalıktır. Diğer ana formlar damar hastalıklarına bağlı demans, lewy cisimcikli demans ve beynin özellikle ön kısmını tutan demanstır. Demansın farklı formları arasındaki sınırlar çok da keskin olmamakla birlikte ve farklı formlar sıklıkla bir arada bulunabilmektedir.

Hastalığın oranı her geçen gün artışta

Dünya çapında, 50 milyona yakın demans hastasının olduğu tahmin ediliyor. Bu oranın 2050 yılına kadar neredeyse 3 katı olacak şekilde, yaklaşık üçte ikisinin yaşadığı düşük ve orta gelirli ülkelerde çıkması tahmin ediliyor.

Çok faktörlü bir süreç

Alzheimer hastalığının patofizyolojisi çok faktörlü bir süreci kapsar. Nörolojik inflamasyon süreci sonunda sinir hücresi ölümü ile sonuçlanan karmaşık bir süreçtir.

Genetik risk faktörü hastalığın öyküsünü başlatabilir

Hastalık için en iyi belirlenmiş genetik risk faktörü ailede demans öyküsü olmasıdır. Beyinde oluşan patolojik süreç ile kalıtsal faktörlerin hastalığa yol açtığı bilinmektedir.

Ailede birinci derece yakınlarında AH tanısı olan kişilerde hastalığın ortaya çıkma riskinin %30 oranında arttığı bildirilmiştir.

Hastalığa zemin hazırlayan faktörler

Kazanılmış birçok faktör hastalığın ortaya çıkmasına zemin hazırlar. Bu faktörlerden en yaygın karşılaştıklarımız ise hipertansiyon, kan yağ düzeyi bozuklukları, beyin damar hastalıkları, şeker metabolizmasındaki değişiklikler ve kafa travmasıdır. Orta yaş grubunda damarsal risk faktörlerinin etkin bir şekilde kontrol altına alınması hastalığın gelişim riskini, ilerlemesini ve şiddetini azaltır. Tüm dünyada Alzheimer hastalığı etiyolojisinin üçte birinin düzeltilebilir risk faktörlerine bağlı ortaya çıkmış olduğu söylenebilir.

Hastalığı önlemeye dair yeni tedavilerin önünün açılacağına inanılıyor

Geç yaş demansının en sık nedeni Alzheimer hastalığıdır. Gelişen tanı testleri ile erken dönemde tanı koyulabilir olmasına rağmen tedavi konusunda henüz bir ilerleme kaydedilmemiştir. Genetik, epigenetik ve biyokimyasal çalışmalar ilerledikçe erken tanı ile hastalığı önleme veya yavaşlatmaya yönelik yeni tedavilerin önü açılacaktır.

Hastalığın erken tanınması çok önemli

Erken yaş başlangıçlı alzheimer hastalığı ileri yaş başlangıçlı alzheimer hastalığından klinik durum ve ailesel formun daha sık olmasıyla ayrılmaktadır. Erken yaş başlangıçlı alzheimer hastalığında erken dönemlerden itibaren hastalığın tanınması, hastalık yönetimi ve özellikle bakım sağlayanlara yardımcı olunabilmesi açısından çok önemlidir.

Demans, yaşam kalitesine dikkat edildiğinde kaçınılmaz bir sonuç değil!

Yaş, demansın bilinen en güçlü risk faktörü olsa da demans biyolojik yaşlanmanın kaçınılmaz bir sonucu değildir. Yapılan araştırmalar; fiziksel olarak aktif olan, sigara içmeyen, sağlıklı beslenen, kilosunu kontrol eden, fazla alkol kullanımından kaçınan, kolesterol, kan basıncı ve kan şekeri seviyelerine dikkat eden kişilerde bilişsel yıkım ve demans riskinin azalabileceğini gösterir. Ek risk faktörleri arasında depresyon, sosyal izolasyon, düşük eğitim düzeyi, bilişsel aktivitelerin azlığı ve hava kirliliği yer alır.

Bazı faktörler hastalığa benzer semptomlara yol açabilir

Alzheimer ve demansta tedavi seçenekleri sınırlı olduğundan bu durumu taklit edebilen veya benzer şikayetlere neden olan hastalıklara, tedavi ile geri döndürülebilen durumlara özellikle dikkat etmeliyiz.

Bazı enfeksiyonlar ve bazı bağışıklığı bozan durumlar, metabolik ve endokrin anormallikleri (tiroid problemleri, düşük kan şekeri (hipoglisemi), çok az veya çok fazla sodyum, kalsiyum veya B12 vitamini emilimini bozan hastalıklar, demans benzeri semptomlara veya kişilik değişikliklerine neden olabilir.

Beslenme yetersizlikleri, yetersiz sıvı alımı (dehidrasyon), kronik alkolizm, yeterli tiamin (B1 vitamini) almamak ve diyetinizde yeterli miktarda B6 ve B12 vitamini almamak demans benzeri semptomlara neden olabilir. Bakır ve E vitamini eksiklikleri de demans semptomlarında benzer tabloya yol açabilir.

Bazı ilaçların yan etkileri veya bir ilaca reaksiyon ya da birkaç ilacın etkileşimiyle de farklı bir semptoma rastlanılabilir.

Subdural hematomlar gibi düşme sonrası yaşlılarda yaygın olan beynin yüzeyi ile beynin üzerindeki örtü arasında kanama yine demansa benzer semptomlara neden olabilir. Bazı beyin tümörleri de nadiren demans benzeri bir semptom ile ortaya çıkabilir. Doku ve organlar yeterli oksijen almadığında ortaya çıkan durumlar örneğin, ciddi uyku apnesi, astım, kalp krizi veya karbon monoksit zehirlenmesi gibi nedenlerden dolayı demans benzeri bilişsel bozukluklar ortaya çıkabilir.

Share This
COMMENTS

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir