25 Nisan Dünya Sıtma ile Mücadele Günü
İklim krizi hastalıkla mücadeleyi nasıl etkiliyor, aşılama programları yeterli mi?
25 Nisan, Dünya Sıtma ile Mücadele Günü. Bugün Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), dünyanın her yerinde hastalıkla ilgili farkındalık çalışmaları düzenliyor.
Dünyada her yıl 240 milyon sıtma vakasıyla karşılaşılıyor. Bunlar 60 farklı ülkede görülüyor ve 400 binden fazla kişinin ölümüne neden oluyor.
DSÖ, geçen yıl 2019’da sıtmaya karşı yapılan ve onaylanan ilk aşının yaygın olarak kullanılmasını önerdi. Ancak uzmanlar, iklim krizi ve artan hava sıcaklıkları yüzünden ölümcül hastalığın daha önce hiç görülmediği ülkelere bulaşmasından endişeleniyor.
İklim krizinin etkileri
İngiltere’de Wellcome Trust adlı vakfın bilim verileri bölümünde Teknoloji Yöneticisi olan Dr. İsabel Fletcher, “Hava sıcaklıklarının artması, sıtma paraziti taşıyan sivrisineklerin farklı bölgelere doğru ilerlemesini kolaylaştırıyor” diyor ve devam ediyor:
“İklim krizi, dünyada şimdiye kadar fazlasıyla soğuk olan bölgeleri bu sivrisineklerin yaşamına uygun hale getirecek. Dünya ısındıkça sivrisineklerin bulunduğu alanların da genişlemesini bekliyoruz.”
Birleşmiş Milletler (BM) Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’ne (IPCC) göre tüm ülkelerin 2020’nin sonuna kadar belirledikleri iklim hedeflerini uygulamış olması durumunda bile dünya bu yüzyılın sonuna kadar 3,2 derece ısınma yönünde ilerliyor.
Dünya liderleri, 2030’a kadar karbon emisyonlarını azaltarak küresel ısınmayı 1,5 derecenin altında tutmayı taahhüt ediyor.
Yükselen hava sıcaklıklarının yanı sıra araştırmacılar, giderek artan yağışların ve nemliliğin, öte yandan da aşırı kuraklığın sıtma taşıyan sivrisineklerin daha hızlı büyümesine ve üremesine yol açabileceğini söylüyor.
Dr. Fletcher, “Araştırmalar, bize Brezilya ve Karayip ülkeleri gibi bölgelerde kuraklık olduğu zamanlarda insanların daha çok su depoladığını gösteriyor, bu da sivrisinkler için ideal yaşam koşulları yaratıyor. Bu yüzden de mesela kuraklık dönemlerinde dang hummasının daha çok bulaştığını görüyoruz” diyor.
Uzmanların korkusu, dang hummasında tespit edilen bu bulaşıcılığın sıtmada da yaşanması.
Öte yandan araştırmacılar, iklim krizi etkilerinin sıtmanın var olduğu bölgelerdeki bulaşıcılığını azaltabileceği, hava sıcaklıklarındaki artışın sivrisineklerin o bölgelerden ayrılmasına yol açabileceği ihtimalini de değerlendiriyor. Dr. Fletcher, bu yüzden küresel ısınmanın etkilerinin çok dikkatlice incelenmesi gerektiğini savunuyor.
Fletcher, “Gelecek için öngörülerde bulunabilirsek tehlike altındaki ülkeleri tespit edip şimdiden müdahale edebiliriz” diye konuşuyor.
Sıtmanın semptomları
Sıtma, enfekte sivrisineklerin ısırıklarıyla insanlara bulaşan parazitlerden kaynaklanıyor. Bu parazitler tekrar üreyebilmek için kan hücrelerini işgal ve yok ediyor. Hastalık erken teşhis ve tedavi edilmediği takdirde ölüme yol açabiliyor. İngiltere Ulusal Sağlık Hizmetleri’nin (NHS) sıraladığı sıtma semptomları:
- yüksek ateş, terleme ve titreme
- baş ağrısı ve kafa karışıklığı
- aşırı yorgunluk (özellikle çocuklarda)
- mide bulantısı, karın ağrısı ve ishal
- iştahsızlık
- kas ve eklem ağrısı
- sarılık
- boğaz ağrısı, öksürük ve nefes darlığı
Aşı başarısı
İklim krizi yüzünden sıtmayla mücadelemizde karşımıza yeni zorluklar çıkıyor olsa da bugüne kadar önemli atılımlar da yaşandı.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ); Gana, Kenya ve Malawi’de bir milyondan fazla çocuğun sıtmaya karşı aşılandığını açıkladı.
DSÖ’nün pilot aşı programı ilk olarak Nisan 2019’da Malawi’de başlatılmıştı. Bu programın sonucunda RTS,S/AS01 (RTS,S) adlı aşının güvenli olduğu ve kolayca uygulanabildiği, şiddetli sıtma vakalarını da ciddi oranda düşürdüğü tespit edildi.
Dünya Sağlık Örgütü’nün sıtmayı önleme stratejisi
DSÖ, sıtmayı önlemek için bir yol haritası belirledi. Sağlık örgütünün hedefleri:
- 2030 yılına kadar sıtma vakalarını en az yüzde 90 oranında düşürmek,
- 2030 yılına kadar sıtma hastalığından kaynaklı ölüm oranlarını en az yüzde 90 oranında düşürmek,
- 2030 yılına kadar en az 35 ülkede sıtma hastalığını tamamen yok etmek,
- Sıtmanın yok edildiği ülkelerde hastalığın tekrar ortaya çıkmasını engellemektir.
DSÖ, sıtma aşısının Afrika’da yılda 40 ila 80 bin arasında çocuğun hayatını kurtarabileceğini tahmin ediyor.
DSÖ Sıtma Aşısı Uluslararası Uygulama Programı Yöneticisi Dr. Mary Hamel, “Aşının pilot programından iki yıl sonra etkisini değerlendirebiliyoruz ve güvenli olduğunu görüyoruz” diyor ve devam ediyor:
“İki yıllık sürede şiddetli sıtma vakaları yüzünden hastaneye giriş sayıları üçte bir oranında azaldı.”
RTS,S’ye ek olarak üretilen yeni aşılar da var. R21/Matrix-M adlı aşı üzerinde çalışmalar devam ediyor.
İlaç sektörü devi BioNTech ise Covid-19 aşısında kullandığı mRNA teknolojisini kullanarak yeni bir sıtma aşısı üretmeyi hedefliyor.
Aşı nasıl çalışıyor? Dünyaya yetecek kadar üretiliyor mu?
RTS,S aşısı, vücutta Plasmodium falciparum adıyla bilinen ve Afrika’da en sık görülen ve en ölümcül olan paraziti hedefliyor.
Bir kişi sıtma taşıyan bir sivrisinek tarafından ısırıldığında bu parazit ilk kanına karışıyor ve karaciğer hücrelerine bulaşıyor. Karaciğerdeki parazit bundan sonra olgunlaşıyor, çoğalıyor ve tekrar kana karışarak bu sefer kırmızı kan hücrelerine bulaşıyor ve hastalığa yol açıyor. Aşı, parazitin karaciğere bulaşmasını engelliyor.
Aşının etkili olması için toplam dört doz yapılması gerekiyor. İlk üç aşı birer ay aralıklara veriliyor. Yeni doğan bebeklere aşının ilk üç dozu beşinci, altıncı ve yedinci aylarda, son doz ise 18’inci ayda yapılıyor.
Sağlık uzmanları, ülkelerin aşıyı sıtmayı engellemek için hazırlanmış stratejilerin yanı sıra kullanmasını tavsiye ediyor.
DSÖ, özellikle Afrika kıtasında Sahra Çölü’nün güneyinde olmak üzere, aşı talebinin yılda 80 milyonu aşmasını bekliyor. Dr. Hamel, artan talebin karşılanmasında zorluklar yaşanabileceğini söylüyor.
Şu anda aşıyı üreten sadece bir firma var, o da GlaxoSmithKline (GSK).
Dr. Hamel, “GSK, yılda 15 milyon doz üretmeyi planlıyor” diyor ve devam ediyor:
“Sözümüzün arkasında durmamız ve şiddetli sıtma tehlikesiyle karşı karşıya olan çocuklara yeterince aşı sağlamak için çalışmalarımızı sürdürmemiz gerekiyor.”
Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğünün açıklaması
2007 yılında Dünya Sağlık Asamblesinde üye devletler tarafından 25 Nisan “Dünya Sıtma Günü” olarak belirlenmiştir. Bu kapsamda her yıl sıtma hastalığının önlenmesi ve kontrolüne yönelik çalışmaların devamlılığına olan ihtiyacı vurgulamak ve toplumun hastalık ile ilgili bilgilendirilmesini sağlamak amacıyla dünya genelinde çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir.
Sıtma, dünyada büyük çoğunluğu Afrika kıtasında yer alan 91 ülkede yaygın olarak görülen bir enfeksiyon hastalığıdır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 2016 yılında % 90’ı Afrika Bölgesi ülkelerinde olmak üzere dünya genelinde 216 milyon kişinin sıtma hastalığına yakalandığını ve bunlardan 445 bininin hastalık nedeniyle hayatını kaybettiğini bildirmektedir.
Sıtma, geçmişte ülkemizde de yaygın görülen bir hastalık iken Bakanlığımız tarafından yürütülen başarılı çalışmalar neticesinde yerli sıtma bulaşı sona erdirmiştir, halen sadece yurtdışı sıtma vakaları bildirilmektedir. Ancak ülkemizde sıtma etkenini nakleden Anofel türü sivrisineklerin bulunması, iklim ve çevresel faktörler, büyük nüfus hareketleri, sıtmanın endemik olduğu ülkelere seyahat edenlerin ve buralardan gelenlerin sayısının artması nedeniyle yurtdışı kaynaklı sıtma vakaları görülmektedir. Ayrıca; düzensiz göçmenler, ülkemizin sıtmanın yayılabileceği subtropikal bölgede yer alması ve iklim değişikliği nedeniyle ortalama hava sıcaklıklarında gözlenen artışlar nedeniyle sıtma riski halen devam ettiğinden Sıtma Eliminasyon Programı çerçevesinde faaliyetlerimiz devam etmektedir.
DSÖ Avrupa Bölgesinde sıtma bulaşının yeniden başlamasının önlenmesini hedefleyen Aşkabat Sıtma ile Mücadele Bildirgesi, Dönemin Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ tarafından 18 Nisan 2017 tarihinde imzalanmıştır. Sıtmanın ülkemize geri dönüşünü önlemeye yönelik çalışmalarımız kesintisiz olarak devam edecektir.
Kaynak:
BBC Haber, DSÖ, Sağlık Bakanlığı Halk sağlığı Genel Müdürlüğü