Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu’ndan Dünya Sağlık Örgütüne Açık Mektup…
Aile Hekimleri Dernekleri Federesyonu’ndan Dünya Sağlık Örgütüne Açık Mektup/ Letter to WHO (Ankara, 12 Mayıs 2020)
Ocak 2020 ayının başlarında Çin’in Vuhan kentinde başlayan ve tüm dünyaya yayılan yeni tip koronavirüs (Covid-19) nedeniyle Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 11.03.2020 tarihinde,”pandemi” ilan etti. Aynı günlerde, DSÖ Başkanı, virüsün kendisi kadar, ülkelerin virüse karşı yeterli adımları atmamasının da alarm verici olduğuna dikkat çekerek, “Her ülke tespit, test, tedavi, izolasyon ve halkını harekete geçirmek yoluyla hâlâ bu pandeminin gidişatını değiştirebilir” ifadelerini kullanmıştı.
Geldiğimiz bu günlerde, Dünya genelinde 07.05.2020 tarihi itibariyle güncel veriler çerçevesinde 3.820.000 Covid 19 kesin tanı vaka ve 265.000 hayatını kaybeden insan bulunmaktadır. Diğer yandan, yapılan çalışmalar PCR pozitifliği dışında klinik ve Bilgisayarlı Tomografi bulguları ile tanı konan milyonlarca insan olduğu gerçeğini gözler önüne sermektedir.
Kişisel koruyucu önlemler, sosyal mesafe ve el hijyeninin önemi her fırsatta duyurulmakta ve önlemler gün geçtikçe artırılmaktadır. Birçok Ülkede karantina uygulamaları, sokağa çıkma kısıtlamaları, okul, avm, ibadethane, cafe ve parkların, halkın kalabalık olarak bulunabileceği kapalı alanların kısıtlanması, sehayat kısıtlamaları salgının yayılımında önemli dönüm noktaları olmuştur. Ülkemizde de bu anlamda birçok önlemi erken dönemde almış , başta seyahat kısıtlaması ve 65 yaş üstü bireylerin sokağa çıkma kısıtlaması olmak üzere önlemler iyi sonuçlar vermiştir. Erken önlem alan ve salgını sınırlandıran Ülkelerde ölümlerin daha az görülmesi bunun en iyi kanıtıdır.
Salgında önlemler kadar önemli bir diğer konu da virüsle enfekte bireylerin erken tespiti ve izolasyonudur. Bu noktada DSÖ ‘nün de dikkati çektiği gibi testler hayati önemdedir. Diğer yandan, her ülkenin test imkanı yeterli olmadığı gibi testlerin güvenilirliği de tartışmalıdır. Henüz tam olarak tüm davranış kalıplarını bilmediğimiz bir düşmanla savaşırken elimizdeki silahların da düşmanı tespit etmeye ve yok etmeye uygun olması da oldukça önemlidir.
Dikkat çekmeyi istediğimiz durum ; şüpheli vakaların istatistiklere yansıyıp yansımadığına ilişkin kaygılarımız, Dünya genelinde standartların tam olarak oluşmamasından duyduğumuz tedirginliktir.
Covid ICD kodunun birden fazla ve ülkelere göre farklı olması , Sadece PCR ile tanı konulması kısıtlılığı , virüsün bilinmeyenlerine , farklı tip ve davranışlarına rağmen kesin tanı kriteri üzerinden vaka açıklaması , pandeminin ortadan kalkmasını geciktirebilir. Hatta imkansız hale getirebilir. Daha sıkı önlemler almali, şeffaf olmalı ve ortak tavır sergilemeliyiz.
Covid şüpheli sağlık çalışanları için idarenin iş kazasi bildirimi yapması yönünde tavsiye talebimizi iletiyoruz.
PCR pozitifligi bulunmayan ancak klinik olarak şüpheli vaka kabul edilen ve tedavisi düzenlenen sağlık çalışanları vefat etmesi durumunda ölüm belgesi düzenlendiğinde ölümün nedeni olarak ” viral pnömoni ” girilmesi hayatını kaybeden sağlık çalışanlarının yakınları için tazminat hakkını kısıtlaması endişesi taşıyoruz.
Ölüm nedeni her zaman PCR testleri ya da altın standart yöntemlerle , otopsilerle tanımlanmiyor. Buna rağmen şüpheli vakalarda PCR testinin baz alınması ve ölüm bildiriminde covid şüpheli vakanın olası tanı olarak veri girişinde imtina edilmesi mağduriyet oluşturmaktadır.
Covid 19 , sağlık çalışanları için meslek hastalığı yönünden mutlaka kabul edilmelidir.
Ülkeler arası uygulama bütünlüğü yönünden sizlerin tavsiye kararlarının ve görüşlerinin yol gösterici olacağına inanıyor, hep birlikte topyekûn olarak covid 19 pandemisinin sona ermesi adına ortak mücadeleyi desteklediğimizi bildirmek istiyoruz.
Salgınlardan uzak, sağlıklı dünya geleceği için .. Hep birlikte..
Derin sevgi ve saygılarımızla.
AHEF YÖNETİM KURULU
Kaynakça: