Basının Sorunları Ankara’da Masaya Yatırıldı…
Gazeteciler Cemiyeti, Avrupa Birliği desteğiyle yürüttüğü Medya için Demokrasi, Demokrasi için Medya projesi kapsamında, 26 ve 27 Nisan tarihleri arasında 2024 Medya Konferansı düzenledi.
Ankara’da, Türkiye Barolar Birliği Sosyal Tesislerinde, gerçekleştirilen “2024 – Gazeteciliğin Dönüşümü ve Arayışlar” başlıklı Medya Konferansı’nda basının sorunları konuşuldu.
İlginin yoğun olduğu konferansa, cemiyetin bir mensubu, bu kuruluşa üye olmak isteyenlerin başvurularını inceleyen Seçici Kurul’un Üyesi ve gazetecilik mesleğinde 50. yıla ayak basmış biri olarak tabii ki ben de katıldım
Toplantı, Gazeteciler Cemiyeti Başkan Yardımcısı Yusuf Kanlı’nın ‘hoş geldiniz’ konuşmasıyla başladı.
Açılış konuşmasını ise Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin yaptı.
Bilgin, “Gazeteciliğin suç sayılması kompleksinden yöneticiler kurtulamadı. Her dönemde suç sayıldı. Uzun süreli hapislerle, soruşturmalarla meslektaşlarımız mesleki yoksulluğa itildi. Gerekli olan direnci ise göstermedik” dedi.
AKP tarafından gündeme getirilen yeni Anayasa çalışmalarını “Basın örgütleri için yeni bir sınav” olarak tanımlayan Nazmi Bilgin, şöyle devam etti:
‘Yeni, çağdaş ve özgürlükçü bir basın yasasına ihtiyacımız var. Burada bir araya gelen STK temsilcilerinden ricam ise, basın mensuplarını, yani bizleri ilgilendiren bu anayasanın siyasiler tarafından hazırlanmasına izin vermeyin. Çünkü mesleki koşullarımızı doğrudan etkileyecek olan basın meslek yasası başkalarına bırakılmayacak kadar önemli. Çünkü çözüm bekleyen bizleriz. Önümüzdeki günlerde de yeni ve çağdaş bir basın kanunu hazırlanmasında ön ayak olmamız gerekiyor.”
AB Türkiye Delegasyonu Mali İş Birliği Başkanı Birinci Müsteşarı Odoardo Como da, Türkiye’nin uluslararası göstergelerde basın ve ifade özgürlüğü açısından 2005’ten bu yana düşüş yaşadığını dikkat çekerek, atılması gereken önemli adımlar bulunduğunu, bu kapsamda birlik ve dayanışmanın büyük önem taşıdığını vurguladı
Norveç Büyükelçiliği Misyon Şef Yardımcısı Anne Kjersti de bilgi edinmek adına geleneksel medyanın artık yeterli olmadığı günümüzde sosyal medyanın alternatif olduğunu, ancak dezenformasyona karşı duyarlı olunması gerektiğini söyledi. Kjersti, bu gibi mesleki eğitimlerin düzenlenmesinin dayanışma ve birlik için önemli olduğunu kaydederek Gazeteciler Cemiyeti’ne teşekkür etti.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, yaptığı konuşmada, Anayasa ve Türk Ceza Kanunu üzerinden basın ve ifade özgürlüğünü sağlayacak maddelerin mevcut olduğunu, ancak hukuki normların uygulamada işlerlik göstermediğini söyledi. ‘Basın kartı uygulamasında bile gazetecilerin mesleğini yapmada engel oluşturabilecek sorunlar çıkarılıyor’ diyen Sağkan, Anayasa Mahkemesi’nin Dezenformasyon yasasının iptaline ilişkin başvuruyu reddetmesinin ise Türkiye hukuk tarihine geçecek bir “hayal kırıklığı” olduğunu belirtti.
Avrupa Gazeteciler Federasyonu (European Federation of Journalists) Genel Sekreteri Ricardo Gutierez, “Tüm dünyada, özellikle siyasetin kutuplaşmış olduğu ülkelerde halkın mücadelesi için yasalar, yaptırımlar, yeterli ve etkili değil. İyi, nitelikli, etik gazeteciliğe, şeffaflığa ve halkın doğru haber konusunda bilinçlendirilmesine ihtiyacımız var dedi.
Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Kenan Şener ise, gazetecilere uygulanan baskı ve sansürün yanında fiziksel saldırılara dikkat çekti. Şener, “Küçük şehirlerde gazetecilik daha da kırılgan. İdari ve mülki amirlerin açılmasına neden oldukları soruşturmalara karşı gazeteciler, bu kişilerin çalışanları tarafından fiziksel şiddetine maruz kalıyor. Örneğin valinin koruması gazeteciyi darp edip, kendisi darp görmüş gibi şikayetçi olabiliyor’ diye konuştu.
İLK GÜN ÇALIŞMALARI
Bu konuşmaların ardından başlayan konferansın birinci gününde üç ayrı oturum yapıldı.
Oturumlarda “Yapay Zeka ve Medya”, “Gazeteciliğin Zorlaşan Koşulları”, “Medya ve Kadın”, “Yeni Medya Araçlarıyla Değişen Habercilik”, “Medya ve Hukuk”, “Uzman Gazeteciliği Neden Yok Oldu?” konuları ele alındı.
Ayrıca, Medya için Demokrasi projesi çerçevesinde hazırlanan Medya İzleme ve Mesleki Memnuniyeti Anketi Raporlarının sunumu da yapıldı.
Oturumlar sırasında konuşan Filistinli gazeteci Hasan Tahravi, İsrail’in soykırımsal metotlarla Gazze’ye yönelik saldırılarında sivil halkın yaşadıklarına ve 7 Ekim’den bu yana 141 gazetecinin öldürüldüğüne dikkat çekti.
Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ) Genel Sekreteri Ricardo Gutierrez de, radikalleşen Avrupa’da gazetecilik mesleğinin yaşadığı sıkıntıları dile getirirken, Türkiye medya STK’larının Gazeteciler Cemiyeti’nin çağrısıyla böyle bir konferansta bir araya gelmelerinin oldukça önemli olduğunu söyledi.
İKİNCİ GÜN ÇALIŞMALARI
Konferansın ikinci gününde ise, gazetecilik mesleğinin değişen tanımı ve yasal dayanaklarına ilişkin iki ayrı oturumda üç çalıştay gerçekleştirildi. “Meslek Olarak Gazetecilik”, “Gazeteciliğin Yasal Durumu (Medya Yasası Çerçevesi)”, “Gazetecinin Çalışma Yaşamı ve İhtiyaçları (İş Kanunu Çerçevesi)” başlıklı oturumlarda sahadan ve akademiden öne çıkan isimler yer görüşlerini açıkladı.
Çalıştaylarda, gazetecilik faaliyetlerine dönük otoriter hukuksal değişimler, dijital habercilik üzerindeki engeller ve ifade özgürlüğü sorunlarının yanı sıra platformlardaki algoritmik ve hukuki engeller tartışmaya açıldı. Her kesimden kıdemli gazetecilerin katıldığı tartışmalar sonucunda, gazetecilik ürünlerinin “delil” kabul edilerek gazetecilerin yargılanmasının ve ceza almasının önlenmesi için daha güçlü bir dayanışma oluşturulmasının önemi vurgulandı. Meslek örgütlerinin mesleki düzenlemeler alanında fonksiyonlarının güçlendirilmesi gereğini dile getiren katılımcılar, özellikle etik ilkeler ve denetim konusunda ortak bir mekanizma gerektiği konusunda ortak görüşe varıldı. Yapay zeka ve arama motorları gibi haberle beslenen uygulamalarda habercinin hakları ve yasal düzenlemelerin neler olması gerektiği de tartışılan konular arasındaydı.
BASIN İŞ KANUNU’NUN İHLALİ
Gazetecilerin çalışma koşulları ve iş hukukuna dönük uygulamaların da ele alındığı oturumlarda, iş hukuku uzmanı hukukçuların katılımıyla Basın İş Kanunu’nda yer alan, ancak uygulanmayan olumlu düzenlemelere sahip çıkılması gerektiği vurgulandı. 212 Sayılı Basın İş Kanunu’nda son yıllarda kaybedilen hakların yeniden tanımlanması ve yasal güvenceye kavuşturulması gerektiği konusunda da görüş birliği sağlandı. Yeni gazetecilik pratiklerinin nasıl düzenlenebileceği ve serbest gazeteciler gibi yasada tanımlanmayan gazetecilerin haklarının yasal korumaya kavuşması gerektiği konusunda da ortak görüş sergilendi. Ayrıca, global ve ana akımda yaşanan sıkıntılara karşı yerel basın ile dayanışmanın artırılması üzerinde de mutabakat sağlandı…
TRT’de, Özel Hukuk Hükümlerine Tabi Personel (ÖHT) adı altında bir statü icat edildiğini anımsatan Haber-Sen sözcü, gazetecilik daha farklı bir düzene taşındığına işaret ederek, kurumdaki kadrolu muhabir ve yayıncıların görevsizleştirilerek, editoryal bağımsızlığın yok edildiğini vurguladı.
KONFERAN BİLDİRİSİ YAYIMLANDI
Konferansın ardından yayımlanan bildiride özetle şu görüşlere yer verildi:
‘Siyasi iklim, son dönemlerde yaşanan dezenformasyon dahil, siyasi erkin sektöre yönelik dayatmacı ve biatı zorlayan uygulamaları, medya sahiplik durumu ve mesleklerine medya kuruluşlarında devam edemeyen gazetecilerin yaşadığı işsizlik ciddi endişe yaratmaktadır.
Teknolojik gelişmelerin yanı sıra ülkemizin içerisinden geçmekte olduğu ekonomik, finansal ve siyasi savurmayla gazetecilik mesleği ve onunla ilgili yasal mevzuatın yeniden ele alınması, sektörün bütünlüklü bir yasal çerçeveye kavuşturulması gerekmiştir.
Katılımcı medya ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri tarafından iki gün boyunca yapılan konuşma ve katkıların dökümünün alınmasına, bu dokümanın konferans ve çalıştayın toplanması amacıyla daha önce oluşturulan hazırlık grubunun geliştirilmesiyle kurulacak komitede ve ihtiyaç duyulması halinde uzmanlardan da destek alınarak incelemesinin, değerlendirilmesinin yapılarak sorunların tanımlanmasının yanı sıra çözüm önerilerinin geliştirilmesine ve sonbaharda toplanacak çalıştaya sunulmasına karar verilmiştir. Sonbahar çalıştayında ele alınacak metin, görüşmeler sonunda nihai hale getirilerek siyaset kurumuna, sektörün değerlendirmesi olarak sunulacaktır.’
Yazar Remzi Dilan, Ankara, 30 Nisan 2024, İletişim: remzidilan_48@hotmail.com