Bir Doktor Bakış Açısıyla, 2020 Yılından 2021’e Girerken…

Bir Doktor Bakış Açısıyla, 2020 Yılından 2021’e Girerken…

Efendim, geldik bir yılın (2020) sonuna. Bu yılı yaşanmış kabul edelim mi, etmeyip yaşlarımızdan birer yaş düşelim mi, bilemiyorum. Zira neredeyse yılın tamamı bir kaos halinde, pandemi, depremler, yangınlar, seller, kısaca aklımıza gelen gelmeyen her türlü doğal felaketle geçti gitti. Maalesef ardından gelen yıla da kötü mirasından bir şeyler bıraktı giderken.

Her ne olursa olsun, yeni bir yıl yeni umutlar demek. İnsanlar günlük koşturmacaları içerisinde “saniye”leri, “dakika”ları fark etmiyor bile. “Günler” desen gelip geçiyor hızla, çok da hesabı tutulmuyor. “Aylar”ı biraz daha fark ediyoruz, belki de mevsimlerin değişiminden. Ama asıl “yıllar”… Yeni yıl, yeni umutlara, yeni dileklere, yeni beklentilere bir vesile. Bu yüzden yılbaşlarında yeni yıla dair mutluluk, sağlık, başarı dilemelerle karşılıyoruz, takvimin yeni 365 gününü.

Bu yılın en büyük beklentisi herhalde bu pandeminin bir an önce bitmesi. Zira hepimiz yorulduk, zorlandık, sıkıldık bu izole yaşama, sosyal ortamlarımızdan uzak kalma, evlere metazori kapanma, anamızı, babamızı, kardeşimizi, dostumuzu görememe, sarılamama hallerinden. Bir yere gidip bir lokma yemek yemek, bir kadeh bir şey içmek bile özleniyormuş. Hele bir 65 yaş üzeri grubumuz var ki, aylardır kapanıp kaldılar evlerine. Ama ne yazık ki, bu ölçekte bir pandeminin bize dayattığı hayat gerçeği de bu. Zaten bir hız geçip giden ömrümüzde bir tek gün bile kıymetliyken, aylardır süren bir yaşamdan kopma koparılma halini sadece içinde olan bilir herhalde.

Neyse ki, bu Covid19 belasına karşı artık aşılar geliştirildi ve bu sürecin sona ereceğine dair umutlar artıyor hızla. Ancak aşı da ne zaman, kime, nasıl ve hangi sıklıkta yapılacak, kimler olacak, kimlere aşı yetişmeyecek, hangisi yapılacak, Çin aşısı mı iyi, Alman aşısı mı gibi bir yığın soru zihinlerde. Bu sosyal medya dünyası içinde yaşarken tabii bir yığın spekülasyon, kafa karıştıran haber de hızla etkisi altına alıyor insanları. Bir de buna süreci şeffaflıkla yürütmeyen, sürekli kaçamak cevaplar, sürekli ertelenen zamanlamalar, çalışmalara dair her kafadan çıkan farklı seslerle giden bir bürokrasi yönetimi de eklenince en uzman olanların bile içine bir belirsizlik çöküyor, ister istemez.

Aşı işi zor, ben mecburi hizmette olduğum 30 küsur yıl öncesinde köy köy, kapı kapı dolaşıp aşı yaptığımız dönemden bilirim. Sadece belli yaşlarda çocuklara hizmet götürdüğümüz o dönemde bile o çocuğu bulup aşısını yapmak ve bunu günler öncesinde planlamak, yeterli aşıyı, doğru zamanlarda, doğru koşullarda getirip saklamak, taşımak ve yapmak büyük bir planlama gerektiriyordu. Çok şükür aksamadan da yapıyorduk ama şimdiki durum farklı.

85 Milyonun yaşadığı bir ülkede, bu nüfusun hemen hemen tamamına yapmanız gereken bir aşılama söz konusu. Üstelik tüm Dünya’nın talebine yetişmeye çalışan iki elin parmaklarını geçmeyen firma bu işi sırtlanıyor. Düşünün, tüm Dünya’yı kasıp kavuran bu hastalık için milyarlarca insanı aşılamak, üstelik de bu aşıları ikişer doz yapmak gerekiyor. Bırakın bu kadar doz aşı üretmeyi, bu aşıları içine koyacağınız tek kullanımlık cam enjektörlerin, kutularının imalatı/temini, bunların dağıtımı, saklanması, uygulanması, atıkların imhasına kadar bir yığın sürecin çok büyük ölçekte planlanması ve uygulanması gerekiyor. Siz daha ülkenizdeki aşılamayı tamamlamadan, belki de yeniden aşılanması gerekecek insanların ve bu böylece yıllar yıllar boyunca devam edip gidecek. Sistemin büyük bir insan/malzeme/para kaynağı sadece bu işe ayrılmak zorunda kalacak. Hastalığın kendisi ne kadar kaosa yol açıyorsa, def edilmesi de o boyutta bir kaosa yol açacak muhtemelen.

Her neyse, karamsarlığı 2020’de bırakıp, 2021’e umut dolu girecektik hani; bu yazdıklarım da nereden çıktı şimdi? Evet, umut güzel şey ama akıl da 31 Aralık bitip, bir saniye sonra 1 Ocak olduğunda her şeyin geride kalmayacağını biliyor. Bize düşen aklımızın rehberliğinde en doğruyu, en güzeli aramak yolunda yılları boşa geçirmemek.

Dilerim ki, yeni yıl aklın, bilimin ve çok çalışmanın sonuçlarını fazlasıyla alacağımız, yaşadığımız bu büyük hüznün yeni bir yaşama, güzelliklere evrileceği bir yıl olsun.

Hurafelerle, boş inançlarla, boş laflarla, boş umutlarla insanları kandıranların yeryüzünden silineceği, şeffaf, aklı başında, halkına saygı duyan, referansını bilimden alan yönetimlerin yeryüzünü kaplayacağı bir yıl olsun.

Benim de yeni yıldan dileklerim bunlar.

Kutlu ve Mutlu Olsun…

Dr. Önder Cem Sezgin, Ankara, 28 Aralık 2020

Share This
COMMENTS

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir