Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi (UN Global Compact)
United Nations (UN) Global Compact (Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi) 167 ülkede 25.493 üzerinde katılımcı (20.000’i şirket ve 4.500’e yakın şirket dışı üye) ve 62 Ülke Ağına sahip dünyanın en büyük kurumsal sürdürülebilirlik inisiyatifidir.
2000 yılında çalışmalarına başlayan UN Global Compact, dünyamız, tüm insanlar, topluluklar ve pazarlara fayda sağlayan sürdürülebilir ve kapsayıcı bir küresel ekonomi yaratmak için kurumların iş birliği ile harekete geçmelerini teşvik eder.
Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi dünya çapındaki şirketlerin stratejilerini ve operasyonlarını insan hakları, çalışma standartları, çevre ve yolsuzlukla mücadele alanlarındaki 10 İlke‘ye uyumlu hale getirmeleri için desteklerken aynı zamanda Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına ulaşılabilmesi için iş dünyasına liderlik eder.
UN Global Compact’ın 10 Temel İlkesinin Dayandığı Uluslararası Kurallar
UN Global Compact’in 10 İlke’si insan hakları, çalışma standartları, çevre ve yolsuzlukla mücadele alanlarında iş dünyasının temel sorumluluklarını ele alır. 10 İlke’yi stratejilerine, politikalarına ve prosedürlerine dahil eden şirketler sadece insanlar ve gezegen için temel sorumluluklarını korumakla kalmaz, aynı zamanda uzun vadeli başarı için zemin hazırlarlar.
UN Global Compact’in 10 İlke’si konuyla ilgili evrensel olarak kabul edilen Birleşmiş Milletler bildirgelerine dayanır.
10 İlke’nin temel aldığı bildirgelere aşağıdaki bağlantılardan ulaşabilirsiniz.
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi (10 Aralık 1948)
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Çalışma Yaşamında Temel İlkeler ve Haklar Bildirgesi
Birleşmiş Milletler Rio Çevre ve Gelişim Bildirgesi (1992)
Birleşmiş Milletler Yolsuzlukla Mücadele Sözleşmesi
UN Global Compact’ın 10 Temel İlkesi
İnsan Hakları
- İş dünyası, ilan edilmiş insan haklarını desteklemeli ve haklara saygı duymalı.
- İş dünyası, insan hakları ihlallerinin suç ortağı olmamalı.
Çalışma Standartları
- İş dünyası, çalışanların sendikalaşma ve toplu müzakere özgürlüğünü desteklemeli.
- Zorla ve zorunlu işçi çalıştırma uygulamasına son verilmeli.
- Her türlü çocuk işçi çalıştırılmasına son verilmeli.
- İşe alım ve işe yerleştirmede ayrımcılığa son verilmeli.
Çevre
- İş dünyası, çevre sorunlarına karşı ihtiyati yaklaşımları desteklemeli.
- Çevresel sorumluluğu arttıracak her türlü faaliyete ve oluşuma destek vermeli.
- Çevre dostu teknolojilerin gelişmesini ve yaygınlaşmasını desteklemeli.
Yolsuzlukla Mücadele
- İş dünyası, rüşvet ve haraç dâhil her türlü yolsuzlukla savaşmalı.
Un Global Compact’ın Çalışma Alanları
1. Yolsuzlukla Mücadele
Yolsuzluğun yalnızca bir türü olan rüşvetin yıllık maliyetinin 1,5 ile 2 trilyon dolar arasında olduğu, yani küresel GSYİH’nin neredeyse yüzde ikisine denk geldiği tahmin ediliyor. Yolsuzluk, dünya genelinde ekonomik ve sosyal kalkınmanın önündeki büyük bir engel ve SKA’ların başarısına zarar veriyor. Eşit şartların oluşturulması için şirketlerin kendi içlerinde ve tedarik zincirlerinde yolsuzlukla mücadelede için proaktif bir şekilde politikalar ve somut eylemler geliştirmeleri ve bunları uygulamaları gerekir. Aynı zamanda şirketler; diğer işletmeler, sivil toplum ve uluslararası kuruluşlarla kolektif eylem içinde olmalıdır.
2. İklim Değişikliği
Dünya bu yüzyılda 3°C’nin üzerinde bir sıcaklık artışına doğru gidiyor. Şimdiden ısınma 1,2°C’ye ulaştı ve bu haliyle bile her kıtada daha önce görülmemiş sıra dışı iklim olaylarına ve büyük dalgalanmalara tanık oluyoruz. 2050’de net sıfır karbon emisyonuna ulaşmak için 2030’a kadar emisyonu 2010 düzeylerinin yarısına çekmemiz gerekiyor. Karbonsuz ve dayanıklı bir ekonomiye doğru ilerlemenin hızlandırılmasında iş dünyasına büyük görev düşüyor. Bu vizyonu desteklemek üzere, iş dünyasının liderlerini 2050’ye kadar net sıfır karbona ulaşmamız için katkıda bulunmaya ve iklim değişikliğinden kaynaklanan sosyal etkiyi ve artan eşitsizlikleri göz önünde bulundurmaya davet ediyoruz.
3. İnsan Hakları
İş dünyasının insan haklarına saygısının temini, UN Global Compact’in ve 10 İlke’sinin misyonunun en önemli parçasıdır. Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (SKA)’nin %90’ından fazlası insan hakları ve çalışma standartlarıyla ilgili olduğundan, insan hakları 2030 Gündemi’ nin başarıya ulaşması için de kritik önem taşır. Ne yazık ki UN Global Compact’a katılan şirketlerin %20’sinden azı insan hakları etki değerlendirmesi yapıyor. Şirketlerin taahhütten eyleme geçmeleri, devamlı insan hakları durum tespiti süreçlerini devreye almaları ve ulusal, bölgesel ve küresel düzeyde insan hakları sorunlarına çözüm bulmak için somut hedefler belirlemeleri gerekiyor. İnsan haklarının bir hayır kurumunun yardımı ya da ilave bir düşünce olarak görülmemesi, sürdürülebilir bir işin temeli olduğunun kabul edilmesi gerekiyor.
4. İşgücü ve İnsana Yakışır İş
İnsana yakışır iş konusundaki eksikliklerin yaygınlığı endişe veriyor. 160 milyon çocuğun (dünyada 10 çocuktan 1’inin) çocuk işçiliğine maruz kaldığı, her gün 7.500 insanın güvenli olmayan ve sağlıksız çalışma koşullarından dolayı hayatını kaybettiği ve dünya genelinde 630 milyondan fazla işçinin (çalışanların neredeyse 5’te 1’inin ya da %19’unun) kendilerini ve ailelerini aşırı ya da orta düzeyde yoksulluktan çıkaracak parayı kazanamadığı tahmin ediliyor. Küresel değer zincirlerinde insan hakları ihlalleri genellikle daha alt katmanlarda meydana geliyor. Ülkelerin %74’ü çalışanları sendika kurma ve sendikaya katılma hakkından mahrum bırakıyor. İnsana yakışır işin sağlanması ve tüm işçilerin yaşam standartlarının yükseltilmesi için şirketlerin sürdürülebilir, sorumlu ve kapsayıcı iş yeri uygulamalarını benimsemeleri gerekiyor. Tedarik zincirleri olan şirketler, insana yakışır işin sağlanmasına katkıda bulunmak için kaldıraç güçlerinden faydalanmalılar.
5. Toplumsal Cinsiyet Eşitliği
COVID-19’un kadınlar ve genç kızlar üzerindeki orantısız etkisi, bir nesilde cinsiyet eşitsizliğinin daha da derinleşmesine neden oldu. Mevcut ilerleme hızıyla cinsiyete dayalı ekonomik eşitsizliğin 268 yılda kapanabileceği tahmin ediliyor. Şirketler süreci hızlandıracak adımlar atıyor olsa da ilerleme yavaş ve parça parça gerçekleşiyor. Şirketlerin işyerinde, pazaryerinde ve topluluklarda cinsiyet eşitliği konusunda ilerleme kaydedilmesi için somut adımlar atmaları ve ölçülebilir bir etki yaratmaları, aynı zamanda Kadının Güçlenmesi Prensipleri’nde (WEPs) yer alan bütünsel, haklara dayalı yaklaşımı desteklemeye devam etmeleri gerekiyor.
6. Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (SKA)’nin Tüm İş Süreçlerine Dahil Edilmesi
Pandemiden önce bile dünyanın 2030’a kadar SKA’lara ulaşması zor görünüyordu. COVID-19 salgını kısa bir sürede o kadar büyük bir kriz yarattı ki hem SKA’lara ulaşmayı daha zor hale getirdi hem de dünyadaki en savunmasız insan gruplarını çok olumsuz etkiledi. SKA’lara ilişkin farkındalık tüm zamanların en yüksek düzeyine çıkmış olsa da çok az şirket sürdürülebilirliği ve SKA’ları iş stratejilerinin merkezine aldığını belirtiyor. Bu gidişatın değişmesini istiyorsak, dünyanın her yerinden şirketlerin temel iş uygulamalarıyla SKA’lar konusunda ilerleme kaydetmeleri için daha ciddi ve azimli iş stratejileri ve hedefleri geliştirmeleri gerekiyor.
7. Dönüşümsel Yönetişim
En güncel Edelman Trust Barometer sonuçları, toplumsal değişimi desteklemeleri konusunda şirketlere giderek daha fazla baskı yapıldığını gösteriyor. Öyle ki araştırmayı yanıtlayanların %86’sı CEO’ların “toplumsal konularda çekinmeden konuşmalarını” bekliyor. Dönüşümsel yönetişim, şirketlere ESG’nin G’sine yani kurumsal yönetişime daha kapsamlı bir yaklaşım benimseyerek paydaş beklentilerine yanıt vermelerini kolaylaştıran bir çerçeve sunuyor. Şirketler, bu sayede hem özel kuruluşlarda hem de kamu kurumlarında hesap verebilirliği, kapsayıcılığı, bütünlüğü ve şeffaflığı daha iyi bir düzeye taşıma konusunda ilham olabilir.
Bu yedi odak alanında yürütülen çalışmalarla UN Global Compact’e katılan şirketleri aşağıdaki yollarla etki yaratmaları için UN Global Compact Türkiye olarak güçlendirmeye teşvik edilmektedir.
Yolsuzlukla mücadelede toplu eyleme geçme ve yolsuzlukla mücadele uyumluluk programlarını uygulamaya koyma
Science Based Targets inisiyatifi (SBTi) tarafından onaylanan 1,5°C ve/veya net sıfır emisyon hedefleri belirleme
İnsan hakları uygulamalarını geliştirme ve durum tespiti (due diligence) süreçlerini uygulamaya koyma
Şirketin tedarik zincirlerinde tüm işçiler için insana yakışır işi sağlamak ve desteklemek üzere iş operasyonlarının tamamında UN Global Compact çalışma standartları ilkelerine uyma
Kadınların temsil edilme ve liderlik oranlarını artırmak üzere hedefler ve bu hedeflere uygun politikalar ve programlar belirleme
SKA’lara yönelik ilerleme kaydedilmesi için daha iddialı ve gerçekçi hedeflerle iş stratejilerini oluşturma ve
Şirket içinde ve dışında daha yüksek düzeyde hesap verebilir, kapsayıcı, etik kurallar ve şeffaflığı benimseyerek ESG’nin G’si olan kurumsal yönetişim konusunda daha kapsamlı bir yaklaşım oluşturma
Neden Global Compact üyesi olmalısınız?
UN Global Compact (Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi) üyeliği şirketlere dünyanın en büyük kurumsal sürdürülebilirlik girişiminin bir parçası olma fırsatı vermektedir. UN Global Compact’e üye olan şirketlerin elde ettiği imkânlardan bazıları:
- Birleşmiş Milletler tarafından desteklenen dünyanın en büyük ve tek kurumsal sürdürülebilirlik platformunun bir parçası olmak,
- Küreselde ve yerelde sürdürülebilirlik gündemini yakından takip etme, belirleme ve yön vermek,
- Sürdürülebilirlik alanında iyi uygulamaları paylaşma ve başarıların görünürlüğünü sağlamak,
- 167’den fazla ülkede neredeyse her sektör ve büyüklükte şirketin temsil edildiği geniş bir ağa ulaşmak,
- UN Global Compact’ın benzersiz çok Paydaşlı yapısı sayesinde yeni işbirlikleri kurmak,
- Sürdürülebilirlik stratejilerini geliştirme, değerlendirmenize, uygulama ve ölçmeye yarayan araç, kaynak, eğitim ve uzmanlara erişmek,
- 70+ ülkede Yerel Ağ desteği sağlamaktır.
Şirketlerin Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi (UN Global Compact) İmzalamasının Başlıca 3 Sebebi
- Sürdürülebilirliğe taahhüt eden şirketlerin güvenirliğinin artması % 79
- UN Global Compact İlkeleri’nin evrensel olması % 59
- Şirket içinde sürdürülebilirlik uygulamalarını teşvik etmesi % 56
CEO’ ların (Şirket En Üst Düzey Yöneticilerinin)
- CEO’ ların % 93’ü sürdürülebilirliğin işlerin gelecekteki başarısı için önemini ifade ediyor.
- CEO’ ların % 80’i sürdürülebilirliğin sektörlerinde rekabet avantajı sunduğunu düşünüyor.
- CEO’ ların % 78’i sürdürülebilirliğin büyüme ve inovasyon için bir fırsat olduğunu ifade ediyor.
UN Global Compact (Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi) Türkiye
UN Global Compact’i, ilkelerini ve etkileşim platformlarını yerel ölçekte tanıtmak, geliştirmek ve yerel ihtiyaçlara cevap verebilmek amacıyla UN Global Compact, 70’in üzerinde ülkede Yerel Ağları üzerinden faaliyetlerini sürdürmektedir. Yerel Ağlar, UN Global Compact’in küresel ölçekte yaratılan gündemini ulusal, kültürel ve dilsel farklılıkların olduğu coğrafyalara taşıyarak yerel uygulamalarla yaygınlaştırır.
UN Global Compact’in Türkiye Yerel Ağı olan Global Compact Türkiye, sürdürülebilir kalkınma için sorumluluk alan şirketlerin yanı sıra aralarında sivil toplum kuruluşları, üniversiteler ve belediyelerin de yer aldığı çok paydaşlı üye yapısı ile Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınması için bir gelişim, paylaşım ve işbirliği platformu sunar. Global Compact Türkiye gerçekleştirdiği etkinlikler, sunduğu kaynak ve araçlarla üyelerinin sürdürülebilirlik alanında gelişimini desteklerken hem yerelde hem de küresel ölçekte iyi uygulamaların paylaşılması ve işbirliklerinin kurulması için bir buluşma noktası işlevi görür.
2002 yılından bu yana Türkiye’de kurumsal sürdürülebilirlik gündemini belirlemede öncü rol oynayan Global Compact Türkiye, 2013 yılında TÜSİAD ve TİSK ortaklığında bir platform olarak kurulmuştur. Global Compact Türkiye’ni Sekretaryası TÜSİAD tarafından yürütülmektedir.
Vizyon:
‘Sorumlu kurumsal vatandaşlık ve sürdürülebilir kurumlar’ kavramının Türkiye’de yaygınlaşmasını sağlamak üzere geliştirdiği strateji ve yaklaşımlarla dünyada öncü ve örnek olmak.
Misyon:
Türkiye’de ve uluslararası düzeyde, özel sektör ve diğer sosyal paydaşlar ile işbirlikleri yaparak, sürdürülebilir ve kapsayıcı bir küresel ekonominin sağlanmasına destek olmak.
UN Global Compact Türkiye Üyeleri
UN Global Compact (Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi) dünyadaki en büyük kurumsal sürdürülebilirlik girişimidir. BM Eski Genel Sekreteri Kofi Annan’ın (Ganalı olan Kofi Annan, 1997 ile 2006 yılları arasında BM Genel Sekreterliği görevini yürüterek “dünyanın en üst düzey diplomatlığına” getirilen ilk Afrika kökenli siyah olmuştu.) girişimi ile 26 Temmuz 2000 tarihinde New York’ta kurulan en büyük platformdur.
2002 yılından itibaren Dünyanın çeşitli ülkelerinden ve Türkiye’den çeşitli alanlarda hizmet veren şirketler, kamu kuruluşları, vakıflar, dernekler, yerel yönetimler, meslek örgütleri vb. kuruluşlar UN Global Compact’a üye olmaya başlamışlardır. Dünya’da 2002 yılından Eylül 2024 tarihin kadar 167 ülkeden 25.493 üzerinde üye olmuş ve network içerisinde yerini almıştır. Türkiye’den ise yukarıda bahsedilen tüm sektörlerde 2002 yılı ortalarından itibaren günümüze toplamda 959 kuruluş üye olmuştur. İlk yıllarda üye olan kuruluşların bazıları ilerleme raporu hazırlamadıkları için üyelikleri düşmüştür.
UN Global Compact New York Merkez ve Türkiye Yönetim Kurulları
UN Global Compact Yönetim Kurulu Üyeleri
Global Compact Türkiye Yönetim Kurulu
Global Compact Türkiye Çalışma Ekibi
Global Compact Türkiye Yerle Ağı Çalışma İlkeleri
2002 yılında faaliyete başlayan UN Global Compact, Türkiye’de Yerel Ağ olarak örgütlenmesi 2013 yılında TÜSİAD ve TİSK ortaklığında kurularak Global Compact Türkiye oluşturuldu. Türkiye’nin sekretaryası TÜSİAD tarafından yürütülmektedir.
Detay için Global Compact Türkiye Yerle Ağı Çalışma İlkeleri
Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 2015 yılı Eylül ayında yoksulluğu ortadan kaldırmak, gezegenimizi korumak, eşitsizlik ve adaletsizlikle mücadele etmek hedefiyle 2030 yılında tamamlanan bir yol haritası olarak Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarını (SKA) kabul etti. Tüm milletlere yönelik ve kimseyi geride bırakmayacak şekilde düzenlenen “2030 Gündeminin temelinde arzuladığımız dünyayı açık bir şekilde tanımlayan 17 Sürdürülebilir Kalkınma Amacı (SKA) bulunmaktadır. Farklı gelişmişlik seviyesindeki ülkelere yönelik oluşturulan SKA’ları her ne kadar hükümetler için uygulanabilir hedefler olarak kurgulanmış olsalar da bu hedeflerden her birinin başarıya ulaşmasında sorumlu iş dünyası uygulamaları, yeni iş yapış şekilleri, yatırım, yenilikçilik, teknoloji ve işbirliği aracılığıyla iş dünyası kilit bir rol oynamaktadır.
Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları Ne Anlama Geliyor?
Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA’ları) farklı gelişmişlik seviyesindeki ülkeler için geçerli 17 evrensel hedeften oluşan bir eylem çağrısıdır. Yoksulluğu ortadan kaldırmak, gezegenimizi korumak, tüm insanların barış ve refah içinde yaşamasını sağlamak ve küresel ve yerel sürdürülebilir kalkınma uygulamalarına bir çerçeve oluşturmak amacıyla 2030’da tamamlanacak bir yol haritası ortaya koymaktadır.
SKA’ları, Birleşmiş Milletlere üye ülkeler tarafından, Eylül 2015’te Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda kabul edilip 1 Ocak 2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Hükümetler tarafından 2001 yılında kabul edilip Aralık 2015 tarihinde geçerliliğini yitiren Binyıl Kalkınma Hedeflerini takiben ve bu hedefler üzerine inşa edilmiştir.
Detaylı bilgi için: Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ile ilgili ayrıntılı bilgi almak için hedeflerin üzerine tıklayınız.
SKA Gündeminin Gerçekleştirilmesinde İş Dünyasının Rolü Nedir?
SKA’lerin ölçeği ve kapsamı çok geniş olsa da iş dünyasının hedeflerin gerçekleşmesini destekleyebileceği alanlar bulunmaktadır. UN Global Compact’in, hedeflerin gerçekleştirilmesine ilişkin olarak iş dünyasından beklentisi, sorumlu iş yapış şekillerine bağlı kalması, yenilikçilik ve işbirliği ruhunu devam ettirerek toplumsal sorunlara çözüm bulmak için fırsatlar yaratmasıdır.
Gelecek dönemde iş modellerini ve sistemlerini dönüştürmek amacıyla iş dünyasında bütüncül yaklaşımlar ve değerler büyük bir rol oynayacaktır. SKA’lere yönelik harekete geçmek ve ilerletmek isteyen şirketler öncelikle sorumlu iş modelleri geliştirerek sürdürülebilir yolculuklarına başlamalıdır. İş dünyası UN Global Compact’ın 10 İlkesini geniş ölçüde strateji ve operasyonlara dahil etmeli ve bir alanda geliştirilen iyi uygulamaların veya yenilikçiliğin diğer bir alanda yaratılan zararı telafi edemeyeceğinin farkına varmalıdır. Buna ek olarak iklim, su ve gıda krizlerinin yanı sıra yoksulluk, çatışma ve eşitsizlik gibi küresel sorunların iş dünyasının sunabileceği çözümlere ihtiyacı olduğunun da farkında olmalıdır.
SKA’ler yoksulluk ve eşitsizlikten iklim değişikliğine kadar iş dünyasının odağına giren geniş bir alanı kapsamaktadır. SKA gündemi ile etkileşim halinde olan iş dünyası küresel öncelikleri anlayıp stratejilerini küresel önceliklerle ilişkilendirebilmektedir.
SKA’lere Ulaşmak İş Dünyası Açısından Nasıl Fırsatlar Yaratır?
SKA’leri anlayıp, bu hedefleri iş dünyası uygulamaları ile bütünleştirmek iş dünyasına önemli fırsatlar sunmaktadır. Bu fırsatlardan bazıları:
(1) Yeni iş fırsatları yaratır
SKA’ler küresel, kamusal ve özel yatırımları kendi temsil ettikleri sorunları çözmeye yönlendirmektedir. Bu şekilde, yenilikçi çözümler ve dönüştürücü değişiklikler sunabilen şirketler için yeni iş ve pazar fırsatları yaratmaktadır.
(2) Kurumsal sürdürülebilirliğin değerini artırır
Kurumsal sürdürülebilirliğin iş dünyası için yarattığı katkı hâlihazırda açıkça ortaya konmuş olsa da, SKA’ler sürdürülebilirlik için ekonomik teşviklerin güçlendirilmesine katkıda bulunabilmektedir.
(3) Paydaş işbirliklerini güçlendirir ve mevzuat değişikliklerinin takip edilmesini sağlar
SKA’ler paydaşların sürdürülebilirlik beklentilerinin yanı sıra uluslararası, ulusal ve bölgesel ölçekte üretilen politikaları da içinde barındırmaktadırlar. Stratejilerinde önceliklerini SKA’ler ile uyumlu hale getirmiş şirketler müşterileri, çalışanları, sivil toplum ve diğer paydaşlarla olan ilişkilerini güçlendirmektedirler.
(4) Toplumları ve piyasaları dengede tutar
Uyumun olmadığı toplumlarda iş dünyası da başarısını sürdürememektedir. SKA’ler ile uyumlu gerçekleştirilen yatırımlar; kural bazlı piyasaların, şeffaf finans sistemlerinin, iyi yönetilen ve yolsuzluğun engellendiği kurumların devamlılığına katkı sağlayarak iş dünyasının başarısını desteklemektedir.
(5) Dil ve amaç ortaklığı yaratır
SKA’ler, etki ve performans odaklı daha etkili bir iletişim kurmak amacıyla iş dünyasının paydaşlarıyla ortak bir çerçeve ve dil belirlemesine destek olmaktadır. SKA’ler, paydaşları bir araya getirerek dünyanın en kısa zamanda çözüme ulaşması gereken toplumsal sorunlarının ele alınmasına yardımcı olmaktadır. (Kaynak: SKA Orijinal Sayfası)
Nereden Başlamalısınız?
Sürdürülebilirlik yolculuğunuza en önemli araçlardan birisi SKA Orijinal Sayfası ile başlayabilirsiniz.
Dünyanın en geniş sürdürülebilirlik platformu olan UN Global Compact’in Türkiye Yerel Ağı’na katılarak Global Compact Türkiye faaliyetlerine dahil olabilir, UN Global Compact tarafından geliştirilen kaynaklar ve desteğe ulaşmak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Kaynakça:
UN Global Compact (Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi) New York
Not: UN Global Compact hakkındaki detaylı bilgi (Bekir Metin, Ankara, 01 Eylül 2024)