
BM, Mariupol Azovstal Çelik Fabrikasından gelen ilk tahliyelere yardım etmeye başladı.
BM İnsani Yardım Görevlileri, 3 Mayıs 2022 Salı günü Ukrayna’da, Rusya’nın işgalinin 24 Şubat 2022 tarihinde başlamasından bir süre sonra Mariupol’un harap olmuş Azovstal Çelik Fabrikasından gelen ilk tahliyelere yardım etmeye başladı ve hala mahsur kalanlara yardım etmek için mümkün olan her şeyi yapacaklarını söyledi.

“Mariupol’dan yapılan güvenli geçiş operasyonunun başarılı olduğunu teyit ettiğim için rahatladım. BM’nin Ukrayna’daki Mukim ve İnsani Yardım Koordinatörü Osnat Lubrani, “Birlikte seyahat ettiğim insanlar, yaşadıkları cehennemin yürek burkan hikâyelerini anlattılar” diye tweet attı.
BM Ukrayna Temsilcisi Osnat Lubrani, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in 26 Nisan 2022’de Moskova ve 28 Nisan Kiev ziyareti sonrası Mariupol’deki çelik fabrikasında mahsur kalan sivillerin tahliye haberlerini almaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Lubrani, 29 Nisan 2022 Cuma günü, BM ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) tarafından koordine edilen ve verilen taahhütler doğrultusunda Mariupol’deki çelik fabrikasından ve diğer bölgelerden 101 sivilin tahliye edildiğini kaydetti.
“Kiev ve Moskova ile devam eden koordinasyonun, sivillerin savaştan güvenli bir şekilde tahliye edilmesine ve ihtiyaçların en fazla olduğu insanlara ulaşmasına yardım edecek daha fazla insani desteğe yol açacağını umuyorum .”
BM Yardım Koordinasyon Ofisi (OCHA), ilk tahliye edilenlerin Mariupol’un 200 mil kuzeyindeki Zaporizhzhia’daki bir kabul merkezine ulaşmaya başladığını da tweetle kamuoyuna duyurdu.
OCHA’dan atılan bir tweetle, otobüslerin 01 Mayıs 2022 Pazar günü Birleşmiş Milletler (BM), Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) ve “çatışmanın tarafları” tarafından koordine edilerek hareket halinde olduğunu doğruladı.
Merhamet hamlesi
Azovstal çelik fabrikasından tahliye edilen sivillerin Zaporizhzhia kabul merkezine varışından önce, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Ukrayna Acil Hizmetler Direktörü Dr. Dorit Nizan, batı Mariupol’un eteklerindeki kasaba ve köylerden çok sayıda sivil gördüğünü bildirdi.
“Zaten Mariupol ve çevresinden başta anneler ve çocuklar olmak üzere insanları kabul ediyoruz” dedi. “Arabalar, buradaki Zaporizhzhia bölgesinden, onları iletişim hattından süren gönüllülerle birlikte geliyor.”
24 Şubat’taki Rus işgalinden önce, Mariupol’un nüfusu 500.000 civarındaydı. DSÖ yetkilisi, bugün hırpalanmış şehirde yaklaşık 100.000 kişinin kaldığına inanıldığını söyledi.

DSÖ yetkilisi, bu gelenlerin çoğunluğunun tıbbi bakım gerektiren sadece küçük yaralanmalara sahip olmasına rağmen, savaşın travmasıyla bağlantılı ruh sağlığının uzun vadede bakım ve destek gerektirecek “büyük bir sorun” olduğunu açıkladı.
‘İletişim hattından’ kaçmak
Savaşın başlamasından bu yana, BM uzman kuruluşu DSÖ Ukrayna’ya 382 ton tıbbi malzeme teslim etti, bunların 291 tonu Lviv, Kiev, Dnipro, Donetsk ve Luhansk dahil olmak üzere Ukrayna genelinde kurulan yardım merkezlere ulaştırılmıştır.
Dr Nizan, “Birçok insan sıcak çatışma temas halarına yakın oldukları için bu bölgeleri terk etti ve biliyorsunuz, savaş(çarpışma) ve bombardıman altındalar” dedi. Ancak sağlık çalışanlarının çoğu doğum yaptırmak, yardım etmek için kaldı ve ayrılanların yerini işgal altındaki diğer bölgelerden gelen diğer sağlık çalışanları aldı” dedi.
DSÖ’den gelen son veriler, 24 Şubat’tan bu yana Ukrayna’da sağlık hizmetlerine 186 saldırı olduğunu ve 73 ölüm ve 52 yaralanmaya neden olduğunu gösteriyor.
Karmaşık ve riskli operasyon
Haberlere göre, çelik fabrikasının Rus bombardımanı, tahliyenin oradan ayrılmasından kısa bir süre sonra, Pazar günü yeniden başladı ve Ukraynalı yetkililer, yüzlerce kişinin orada mahsur kaldığını, on binlerce sivilin ise harap şehrin diğer bölgelerinde mahsur kaldığını söylüyor.
New York’ta bulunan muhabirlere, konvoy ile geldikten sonra, Bayan Lubrani, kendisinin ve ekibinin ayrılmadan önce iki gün boyunca tahliye düzenlemelerini yaptıklarını ve çelik fabrikasından ayrılan tüm otobüslerin, konvoyla hareket ettiğini doğruladı.

“Bu çok karmaşık ve riskli bir operasyon, bu yüzden uzatamadık, orada kalamadık. Ama geri dönmeye hazırız .”
Rus kuvvetlerinin, haftalar hatta aylarca yeraltında mahsur kaldıktan sonra yeraltı sığınaklarından kaçmak için çaresiz kalan tüm tahliyeleri “taradığını” söyledi. Onlara eşlik eden BM ve Kızıl Haç personelinin cehennemden kaçışları sırasında her zaman tahliye edilenlerle birlikte kaldığını da sözlerine ekledi.
Rus ve Ukraynalı yetkililer ile BM ve ICRC dahil olmak üzere insani yardım kuruluşları arasındaki angajman, “yardımcı olabilir, bir köprü olabilir, hayat kurtarabilecek ve çok ihtiyaç duyulan yardımı getirebilecek bir tür güvenli geçişleri ve duraklamaları düzenlemenin bir yolunu bulabilir. ..İlerlemek için yapabileceğimizi umuyorum .”
Kaynak:
BM Haberleri, New York, DSÖ Cenevre