
BM “Nazi Ölüm Kamplarının” kapatılmasının 80. Yılında: “Ortak insanlığımıza sımsıkı sarılalım”
BM Fotoğrafı-Manuel Elías: Birleşmiş Milletler Holokost Kurbanlarını Anma Uluslararası Günü’nde dualar ve bir dakikalık saygı duruşu (27 Ocak 2025, New York).
BM Genel Sekreteri Guterres 27 Ocak 2025 günü yaptığı açıklamada, nefretin endişe verici bir hızla artmaya devam ettiğini ve dünyanın büyüyen antisemitizmle mücadele için daha fazla şey yapması gerektiğini belirterek, Holokost kurbanlarını ve Nazi ölüm kamplarından sağ kurtulanları anma töreninde konuştu.
Hamas’ın İsrail’de gerçekleştirdiği 7 Ekim 2023 terör saldırılarının üzerinden 15 aydan fazla zaman geçtiğini belirten António Guterres, BM’nin “tüm rehinelerin serbest bırakılmasını sağlamak için elinden geleni yapmaya devam edeceğini – başından beri tüm rehinelerin koşulsuz ve derhal serbest bırakılmasını istedik – ve Gazze’de kalıcı bir ateşkes sağlanacağını ” söyledi.
Toplama kamplarının kurtarıldığı 1945 yılında her yıl dünya, Naziler ve işbirlikçilerinin elinde hayatını kaybeden 6 milyon Yahudi’nin anısını anmak için bir araya geliyor. Aynı anma, Roman ve Sinti topluluklarını, engellileri, LGBTIQ+ bireyleri ve Nazi rejiminin sistematik şiddeti, işkencesi ve soykırımından muzdarip olan herkesi kapsıyor.
Dersler asla unutulmamalıdır
İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog‘un da hazır bulunduğu BM Genel Kurul Salonu’nda konuşma yapan BM Genel Sekreteri, anmanın gerekliliğinin altını çizerek, Holokost’un derslerinin asla unutulmaması gerektiğini vurguladı.
Bu yılki (2025) anma töreni bir dönüm noktasını simgeliyor: Holokost’un sona ermesinin 80. yılı ve kurbanlarının anısını korumaya yönelik 80 yıllık çabaları ortaya koyuyor.
Auschwitz-Birkenau ve diğer toplama kamplarının dehşetinin tarihten asla silinmemesini sağlamak için hikayelerini paylaşan kurtulanların cesaretinin altını çizen Sayın Guterres, bu tarihin asla unutulmamasını sağlama sorumluluğunun “her birimize ait” olduğunu sözlerine ekledi. “Anma sadece ahlaki bir eylem değil – anma harekete geçme çağrısıdır” dedi.
Nefretle mücadele
Birleşmiş Milletler’in nefret söylemiyle mücadele konusundaki devam eden çabalarının bir parçası olarak düzenlenen anma töreninde, gelecek nesillerin Holokost sırasında işlenen vahşetler hakkında eğitilmesinin önemi vurgulandı.
Auschwitz’den sağ kurtulan ve insanlığa “bilgiyi kalbimize kazımamız” çağrısında bulunan ünlü yazar Primo Levi’nin sözlerini vurgulayan Guterres, herkesi “nefrete karşı ses çıkarmaya”, herkesin insan haklarını savunmaya ve “bu hakları gerçeğe dönüştürmeye ” çağırdı.
İnsan haklarını savun
BM, Holokost’un ardından ortaya konan Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi‘ne bağlıdır. 1948’de, dünya çapındaki uluslar, Nazi ideolojisinin dehşetlerine doğrudan bir yanıt olarak, tüm insanların içsel onurunu ve eşitliğini teyit etmek için birleştiler.
Belgenin “ortak insanlığımızın saf bir ifadesi” olduğunu hatırlatan BM Genel Sekreteri, “Karanlık zamanlarda parlayan bir ışık olmaya devam ediyor” dedi.
Sayın Guterres bir kez daha uyardı. “Bugün dünyamız parçalanmış ve tehlikeli ortamlara sürüklenmektedir.” “Holokost’un sona ermesinin üzerinden 80 yıl geçti, antisemitizm hala bizimle – Nazi soykırımını mümkün kılan aynı yalanlar ve yapılanlar nefretle besleniyor. Ve nefret günümüzde hızla yükseliyor.”
Holokost inkarının, ayrımcılığın ve nefretin artan dalgasıyla mücadele çabaları, Birleşmiş Milletler için de önemlidir. Birleşmiş Milletler yakın zamanda, eğitim, gerçeği yayma ve tarihi gerçekleri çarpıtma çabalarına karşı koyma çabalarını artırmak amacıyla Antisemitizm Eylem Planı‘nı başlattı.
Antisemitizmin “nerede ve ne zaman ortaya çıkarsa çıksın” yaygın bir şekilde kınanması çağrısında bulunan Guterres, eğitimin teşvik edilmesi, yalanlarla mücadele edilmesi ve gerçeğin konuşulmasının kilit öneme sahip olduğunu ve bölünme günlerinde herkesin “ortak insanlığımıza sıkı sıkıya sarılması” gerektiğini söyledi.
“Asla unutmayacağız. Ve bu mücadelede asla tereddüt etmeyeceğiz” diyen BM Genel Sekreteri, kürsüyü anılarını paylaşmak üzere orada bulunan kurtulanlara bıraktı.
Barış için dua
İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, 27 Ocak 2025 tarihinde New York’ta düzenlenen anma töreninde yaptığı konuşmada, “Varoluş hakkımıza meydan okumanın diplomasi olmadığını, apaçık antisemitizm olduğunu kabul etmenin zamanı geldi” dedi.
Holokost’tan 80 yıl sonra, BM Genel Kurulu’nda “derin bir inanç ve umutla” durduğunu söyledi. “Ülkemiz krematoryumun alevlerinden kılıçla sonsuza dek yaşamak için değil, inşa etmek, onarmak, ışık katmak ve iyileştirmek için yükseldi.”
İsrail ile bölgedeki komşuları arasında “Orta Doğu’nun tüm halkları, İsrailliler, Filistinliler ve diğer herkes” arasında barış içinde yan yana yaşamayı umduğunu sözlerine ekledi.
Bu tarihi günde, karanlığı ve nefreti yenmek için el ele verip, ortak bir gelecek inşa etmek için birlikte çalışma taahhüdünde bulunmalıyız. Paylaşmamız gereken yemin budur. Hepimiz. Milletler ailesi olarak- bir kez olanın bir daha asla olmayacağını garanti edemeyiz”.
Roman kurtulanı
Holokost’tan sağ kurtulan Romanlardan Dumitru Miclescu, 27 Ocak 20225 Pazartesi günü BM Genel Kurul Salonu’ndaki törene katılmak üzere Budapeşte’den New York’a geldi.

Yeğeni Izabela Tiberiade’nin desteğiyle hikayesini şöyle anlattı: “Ben sadece kendim için değil, Holokost sırasında acı çeken ve duyulma şansı bulamayan tüm Romanlar için de buradayım.”
Transdinyester’deki terör kamplarından sağ kurtulan, henüz sekiz yaşında bir çocukken ailesiyle birlikte trenlere bindirilerek Romanya’ya sınır dışı edilen bir mülteci.
Irkçılığın olmadığı bir dünya inşa etmek
“Trenlere bindiğimiz o anları asla unutamam. Biz varmadan önce birçok insan trenlerde öldü. Toplama kamplarına ulaşanlar daha da fazla acı çekti: zorunlu çalışma, açlık, hastalık ve sürekli terör. Ölüm günlük bir olaydı” dedi.
Hayatta kalıp ülkelerine dönen az sayıdaki Roman’a destek verilmediğini kabul eden Miclescu, BM’de bulunmanın “tarihi tanıma yolunda önemli bir adım” olduğunu ancak daha yapılması gereken çok şey olduğunu dile getirdi.
“Hikayemi dinleyen tüm gençlere şunu söylememe izin verin: Sizden tarihinizi öğrenmenizi istiyorum. Umarım ırkçılığın olmadığı bir dünya inşa edersiniz” diye konuşmasını sonlandırdı.
Asla unutma
Holokost sırasında henüz bebek olan Marianne Muller da ailesinin hikayesini paylaşmak için Dört çocuğu ve torunlarıyla birlikte kürsüye çıktı ve şunları söyledi: “Onlar Hitler’e kişisel cevabım.”
Antisemitizmin tüm dünyada arttığını vurgulayan Bayan Muller, dünyaya Holokost ve dehşetinin “sadece 80 yıl önce yaşandığını” hatırlatması çağrısında bulundu.

“İnsan acısına karşı tarafsız olmayın”
Nazi toplama kampından sağ kurtulan Ivan Lefkovits, 27 Ocak 2025 Pazartesi günü Holokost Anma Günü’nde yaşadığı deneyimlerin yürek burkan tanıklığını paylaşırken, şimdiki ve gelecek nesiller için zamansız bir mesaj verdi: “Tarafsız olmayın, özellikle de insan acısına karşı. “
Hitler’in Yahudileri yok etme misyonunun kurbanı olan babası ve kardeşinin öldürülmesini hatırlatan 88 yaşındaki Sayın Lefkovits, birçok Avrupa ülkesinin Nazi liderinin görüşlerine katıldığını da belirtti.
Sayın Lefkovits, Kasım 1944’te Ravensbruck toplama kampına gönderildiğinde yedi yaşındaydı; savaşın son aylarını açlık ve susuzluktan neredeyse öleceği Bergen-Belsen kampında geçirdi.
Bugün genç nesilleri, Holokost’un neden yaşandığını “mutlaka öğrenmek için değil, anlamak için” tarih çalışmaya çağırıyor.
Kaynak: BM Haberleri, New York, Cenevre, 27 Ocak 2025. Gayri resmi çeviri: Bekir Metin