Yazı Dizisi 7. Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü’nün ömrü 89 yıl sürdü!

Yazı Dizisi 7. Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü’nün ömrü 89 yıl sürdü!

Hıfzıssıhha Enstitüsü’nün 1928’de kuruluşundan itibaren doğrudan Sağlık Bakanlığı’na bağlı bir kuruluş olan Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı, 2011 yılında 663 sayılı KHK ile sonlandırılmış ve Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanlığı adıyla Bakanlığa bağlı yeni bir kurum açılmıştır. Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanlığı her ne kadar Hıfzıssıhha Merkezi’nin kuruluş amacını içeren halk sağlığını koruma ve geliştirme görevini üstlenmiş gibi görünse de Hıfzıssıhha Enstitüsü’nün yapısal bütünlüğünün dağılmasına yol açacak şekilde görevler farklı birimlere devredilmiştir.

Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanına bağlı beş Başkan Yardımcılığından biri “Bulaşıcı Hastalık Kontrol Programları”ndan sorumlu olmakla sınırlıdır. 25 Ağustos 2017 tarihinde ise bir kere daha değişikliğe gidilerek, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanlığı kapatılarak, Sağlık Bakanlığı’na bağlı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü’ne dönüştürülmüştür.

2017 yılı sonrası Sağlık Bakanlığı teşkilat şemasında bakıldığında, Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi adıyla bir kuruluş bulunmadığı gibi, kapatılmadan önce Hıfzıssıhha Enstitü Müdürü ve Başkanı unvanıyla doğrudan Sağlık Bakanlığına bağlı olan kurumun kapsamındaki görevler bugünkü teşkilat şemasında Sağlık Bakanı Yardımcısına bağlı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü (HSGM)’nün altında yer alan alt birimlere dağıtılmış durumdadır. Halk Sağlığı Laboratuvarlarının çalışmaları ise HSGM’nün Tüketici Güvenliği ve Halk Sağlığı Laboratuvarları isimli biriminde kendi Daire Başkanlığı’nca yürütülmektedir.

Hıfzıssıhha Enstitüsü simgesel ve tarihsel ağırlığı olan bir kurumdu. Eğitim ve üretimde ortak çalışma alanı vardı. Enstitü’ de farklı disiplinlerde çalışan bilim insanları vardı. Bağımsız bir Enstitü olarak çalışmalara başlandı. Fransa Paris merkezli Pasteur Enstitüsü ve Almanya Berlin merkezli Robert Koch Enstitüsü emsali kuruluşlardı. Tüm dönemlerin yönetici ve karar vericileri zamanında, gerekli hem teknolojik hem de bilimsel değişim–dönüşümlere ayak uydurulamadığı için bu önemli müessesenin işlevine 2011 yılında son verildi ve 2017 yılında Refik Saydam ve Hıfzıssıhha adı tamamen ortadan kaldırıldı. Bu bölümde 89 yıllık bir sürecin ayak izlerini sürerek tarihe bir not düşülmesini ve bu deneyimden yararlanmak isteyenlere fener olmak istedim.

27 Mayıs 1928 tarihinde kabul edilen kanun tasarısıyla Ankara’nın Yenişehir semtinde Sıhhat ve Muavenet-i İçtimaiye Vekâletine bağlı olarak “Merkez Hıfzıssıhha Müessesesi” adıyla kurulan ve 27 Mayıs 1928 tarihi itibariyle hizmete başlayan kuruluş çeşitli isim değişikliklerinin ardından “Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı” adını alan kuruma tarihsel bir bakış açısıyla Hıfzıssıhhanın gelişimini ve halk sağlığını korumaya yönelik politikalara ne derecede katkı sunduğunu ortaya koymak gerekmektedir. (1-Bulut Meryem, Tez, 2021, S.IV)

Hıfzıssıhha Müessesesinin İnşa Edilmesi

1927-1928 yılları arasında Müessesenin kurulacağı Ankara’nın Yenişehir semtindeki kampüs içerisinde, sonradan Hıfzıssıhha Müessesenin bir parçasını oluşturacak olan Kimyahane ve Bakteriyolojihane binası inşa edilmiştir. (2- Server Kamil Tokgöz, 1938)

Avusturyalı Mimar Theodor Jost tarafından projelendirilen ve tasarlanan bina merkezi Viyana’da bulunan Redlich ve Berger İnşaat Şirketi tarafından inşa edilmiştir. Bu binanın orta bölümünde kapı üzerindeki dış bükey duvarda Yunan Mitolojisi’nde Asklepios’un kızı olarak bilinen Tanrıça Hygenia Kabartması 1927 yılında Avusturyalı Heykeltıraş Wilhelm Frass tarafından yapılmıştır. (2- Yılmaz Mehmet Emin, Çügen Hasan Fevzi, 2011)

1-Kimyahane ve Bakteriyolojihane binası, 2- İmminobiyoloji (aşı-serum) ve Farmakodinami binası, 3- Hıfzıssıhha Mektebi, 4- İkametgâh Apartmanı (Lojmanlar) ve 5-U şeklindeki Ahırlar-Deney Hayvanları ve Karantina binasını göstermektedir. Fotograf 1933

1928 yılında Hıfzıssıhha Müessesesi kurulduktan sonra Serum ve Aşı Binaları, Hıfzıssıhha Mektebi, “Kuduz Müessesesi”, 16 daireli personel lojman binası ve ahırların inşası için yine Redlich ve Berger İnşaat Şirketi ile sözleşme imzalanmıştır. 2 milyon lira tutarındaki bu sözleşme, 200 yataklı Ankara Numune Hastanesi’nin inşasını da kapsıyordu.15 Sözleşme, 2 milyon liralık inşaat bedelinin 1928’den itibaren beş bütçe yılı boyunca her yıl 400.000 liralık taksitlerle (bu meblağın 250.000 lirası Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü gelirlerinden ve ihtiyat akçesinden, 150.000 lirası ise Vakıflar Genel Müdürlüğü gelirlerinden karşılanacaktı), Şirkete ödenmesini ve inşaatların iki sene içinde bitirilmesini karara bağlamıştır. (4-TBMM Zabıt Ceridesi, Mayıs 1928) (Ancak inşaatlar 1933 yılına kadar devam etmiştir.) 19 Temmuz 1932’de Hıfzıssıhha Müessesesinin inşaatı için ilave olarak 250.000 lira tahsisat ayrılmıştır. (5- BCA, 1932)

Müessese binalarının inşaatı için harcanan para: Kimyahane ve Bakteriyolojihane binası için 220.830 lira, İmmünobiyoloji (aşı ve serum) ve Farmokodinami binası için 692.963, 85 lira, Hıfzıssıhha Mektebi için 784.429,50 lira, Ahırlar-Deney Hayvanları ve Karantina binası için 103.729 lira, Kuduz Servisi için 137.940 lira ve İkâmetgâh Apartmanı için 523.334,80 lira olmak üzere toplam 2.473.227,28 lira. (6- Hacıömeroğlu M., 2005)

Yukarıda zikredilen inşaatlardan kimyahane ve bakteriyolojihane binası (bu binanın projesi Theodor Jost’a ait) hariç, diğer bütün inşaatların plan ve projeleri Avusturya Mimarlar Cemiyeti 2. Başkanı Robert Orley’e 40.000 lira karşılığında çizdirilmiştir. Gerek Mimar Robert Orley’in talepleri doğrultusunda, gerekse Müessese’nin bilimsel standartları karşılayabilmesi için zaten gerektiği üzere, Müessese inşaatı için Avrupa’dan bazı malzemeler satın alınarak (müzeye hediye edilenler hariç) Türkiye’ye getirtilmiştir.   Bunlardan arşiv belgelerine yansıyanlar: ahırlar için 11.000 adet klinker tuğlası (1931), Almanya Hıfzıssıhha Müessesesi Müzesi’nden Merkez Hıfzıssıhha Müessesesi Müzesi’ne hediye edilen mulaj (balmumu ya da alçıdan elde edilen kalıp), model, tablo vb. malzemeler (1931), Müessese ve Numune Hastanesi’nin elektrik şebekelerini şehir şebekesine bağlamak için gerekli malzemeler (1933), 1500 kilogram fayans (1933), serum ve aşı binaları ile okul için 100-120.000 lira değerinde bilimsel alet ve edevat ile 25.000 lira değerindeki basarî (mikroskop gibi görmeye yarayan) aletlerdir (1933). (7- Bulut Meryem, 2021 S.36)

1934 yılında Müessesenin teçhizatı için 159.679 lira harcanmıştır. 1935, 1936 ve 1937 yıllarında ise hayvan satım alımı (ilk etapta 1936 yılında 200 dana, 30 eşek ve 8 manda yavrusu satın alınmıştır)  ve iaşesi, inşaat ve tamir, kitap ve gazeteler, muhtelif eşya, kimyevi ilaçlar ve muhtelif masraflar için 383.201 lira 3 kuruş harcanmıştır.

Müessese ve bünyesindeki okulun inşaatı ve teçhizatı için Rockefeller Vakfının 280.000 dolarlık bir yardımı olmuştur. Devlet bütçesinden yapımı planlanan Hıfzıssıhha Müessesesinin yapımına ve donanımına destek olunması için Rockefeller Vakfı, Hıfzıssıhha Enstitü ana binasının inşası ve donanımı için 1928 yılında vaat ettiği 80 bin doları ödemiştir. (RF, 1928:182).

Rockefeller Vakfı Hıfzıssıhha Okulu’nun yapımı, donanımı ve ekipmanı için de 1930 yılında 100 bin dolar ve 1933 yılında 100 bin dolar olmak üzere 200 bin dolar destek vermiştir. (RF, 1930:291 ve RF, 1933:374). Bu hibelerin de desteğiyle 2 Kasım 1936 tarihinde Merkez Hıfzıssıhha Müessesesi içinde Enstitüden ayrı bir Hıfzıssıhha Okulu açılmıştır. (8- Dr. Refik Saydam  1982, SSYB, S.51-56)

Hıfzıssıhha Müessesesine Verilen İlk Görevler

Müessesenin görevleri, 27 Mayıs 1928 tarihli Türkiye Cumhuriyeti Merkez Hıfzıssıhha Müessesesi Hakkında Kanun’un ikinci maddesinde şu şekilde sıralanmıştır:

  1. Koruyucu halk sağlığı hizmetlerini iyileştirmeye yardım edecek her türlü bilimsel araştırma ve incelemeyi yapmak,
  2. Vekâletten gönderilecek sıhhi ve bilimsel manadaki iş isteklerini yerine getirmek ve yapılması istenilen tahlilleri yapmak,
  3. Vekâletçe gerekli görülen aşı, serum vb. malzemeyi hazırlamak,
  4. Yabancı ülkelerden gelen benzer ilaçların içeriklerini kontrol etmek,
  5. Genel, toplumsal ve intani (bulaşıcı hastalıklarla ilgili) hıfzıssıhhaya (halk sağlığının korunmasına) yönelik bütün meselelerle iştigal etmek,
  6. Resmî kurumlar ve belediyeler ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından Müessesenin ihtisas ve yetkisi dâhilindeki bilimsel meseleler hakkında yapılacak müracaat üzerine görüş ve mütalaasını beyan etmek,
  7. Doktor ve sağlık memurlarına genel ve toplumsal hıfzıssıhhaya yönelik tekâmül eğitimi vermek.

Müesseseye 30 Aralık 1940 Tarihli Kanun’la Verilen Görevler

Müessesenin görev ve sorumlulukları 30 Aralık 1940’da TBMM’de kabul edilen 3959 Numaralı Kanun’la, yeniden belirlenmiştir. (9- Hıfzıssıhha Müessesesi Teşkiline Dair Kanun, R. G. 1941) Bu Kanun’da T. C. Merkez Hıfzıssıhha Müessesesini oluşturan Hıfzıssıhha Enstitüsü ve Hıfzıssıhha Mektebinin görevleri ayrı ayrı yazılmıştır.

Hıfzıssıhha Enstitüsüne 30 Aralık 1940 tarihli Kanun’la, 27 Mayıs 1928 tarihli Kanun’da belirtilen görevlere ilave olarak şu görevler verilmiştir: 30 Aralık 1940 tarihli Kanun’un ikinci maddesinin d fıkrasında, 1262 sayılı İspençiyari (eczacılığa ait) ve Tıbbî Müstahzarlar (kullanıma hazır hale getirilmiş ilaçlar) Kanunu’nun iki ve onuncu maddelerine gönderme yapılarak Enstitüye, yerli ve yabancı ilaç ve ilaç dışı tıbbi maddeleri eklenmiştir;

  1. Etken maddeler karıştırılmamış her nevi serum, aşı ve bakteryoterapiye mahsus mikrop emülsiyonları,
  2. Vücutta hayatî hizmetlere mahsus özütler, amboseptörler yani bağışıklık cisimcikleri ve benzerleri,
  3. İlaç sınıfına girmeyen tıbbî gıdalar ve şifa sabunları,
  4. Aşırı tesirli ve zehirli maddeleri içermeyen saç suları ve boyaları, diş macun, toz ve suları, her çeşit tuvalet levazımı)

satın almak ve gerekli kontrolleri yapma görevi verilmiştir.

İkinci maddenin e fıkrasına göre Enstitü, genel ve sosyal hıfzıssıhhaya ve bunun gibi sıhhî mevzulara yönelik konferanslar tertip etmek ve neşriyat yapmakla mükelleftir.

Hıfzıssıhhanın kurucusu olan ve halk sağlığı konusunda çok önemli hizmetleri bulunan Dr. Refik Saydam’ın 1942 yılında vefatından sonra, TBMM, merhumun anısına 10 Ağustos 1942 gün ve 4288 sayılı yasa ile Merkez Hıfzıssıhha Müessesesine T.C. Refik Saydam Merkez Hıfzıssıhha Müessesesi adı verilmiştir. (10- BCA, R.G.1942) Refik Saydam Merkez Hıfzıssıhha Müessesesi onun ölümünden sonra da çalışmalarına devam etmiş, 1947 yılında, biyolojik kontrol laboratuvarı kurulmuş ve enstitü bünyesinde bir aşı istasyonu açılmıştır. Ayrıca aynı yıldan itibaren deri içi BCG aşısı üretimine geçilmiştir. (11- Firik Feridun, 1983)

1948 yılında ülkemizde ilk olarak boğmaca aşısı üretimine başlanmış, aynı yıl içerisinde Viroloji ve Virüs Aşıları Şubesi kurulmuş bu çalışmalar doğrultusunda ilk defa inflüenza virüsü, New-Castle virüsleri ve tavuk vebası üzerine araştırmalar yapılmıştır. 1950 yılında, Dünya Sağlık Örgütü Inflüenza Laboratuvarını bölgesel inflüenza referans merkezi olarak tanımıştır. (12- Şakar Ayşe Yiğit, 1999)

Hıfzıssıhha Müessesenin Görevlerinin En Son ve Kapsamlı Hali

19 Ekim 1982 tarihli Resmî Gazete’de yayınlanan Refik Saydam Merkez Hıfzıssıhha Müessesesi Yönetmeliğinde Müessesenin görevleri en geniş ve detaylı haline ulaşmıştır.

Bu görevler üretim, kontrol, tanı, eğitim, araştırma, danışmanlık ve yayın hizmetlerine yöneliktir. Müessesenin çalışmaları 2011 yılında durduruluncaya kadar bu görevlerde herhangi bir ekleme çıkarma yapılmadığı için, Müessesenin görevlerini bütünüyle ve son şekliyle görebilmek adına bu görevler aşağıda sıralanmıştır:

Buna göre Refik Saydam Merkez Hıfzıssıhha Müessesesi;

  1. Çeşitli aşı ve serumlarla, kan ürünleri, antijen ve anti serumları üretmek ve Bakanlığın gerekli göreceği diğer biyolojik ve kimyasal preparatları hazırlamakla (üretim),
  2. Çevre kirlenmesi araştırması ve analizlerini yapmak ve bu amaçla gerekecek yeni birimler kurmakla (kontrol),
  3. Her türlü yerli ve yabancı farmasötik preparatların ilk muayeneleri ile piyasadan alınan numuneleri inceleyerek kalite kontrollerini yapmakla (kontrol),
  4. Her türlü ruhsatlı ve ruhsatsız ilaçların farmakolojik etkilerini incelemekle, kontrendikasyonlarını ve tedavideki yerlerini saptamak ve göstermekle (kontrol),
  5. Halk sağlığını ilgilendiren ve kanunlarla belirtilen her türlü mikrobiyolojik, serolojik, parazitolojik, fiziksel muayene ve kimyasal analizleri yapmakla (tanı),
  6. Laboratuvar analiz, kontrol ve üretim metotlarının ülke içinde bir örnek hale getirilmesini sağlamak ve referans laboratuvarı görevlerini yapmakla, gerekli görülecek bölgelerde şubeler kurulmasını ve bunların düzenli aralıklarla bilimsel, eğitsel ve yönetsel kontrollarını yaparak etkin çalışmalarını sağlamakla (eğitim, araştırma ve danışmanlık),
  7. Diğer ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlarla işbirliği yaparak inceleme, araştırma ve bilimsel yayınlar yapmakla, periyodik bilimsel dergi ve yurt çapında laboratuvar yönetimlerinin standardizasyonuna yöneltici yöntemler yayınlamakla, düzenli aralıklarla bilimsel konferanslar ve kurslar düzenlemekle (eğitim, araştırma ve yayın),
  8. Tababet Uzmanlık Tüzüğü’ne göre uzman personel yetiştirmekle, yurt çapında laboratuvar ve halk sağlığı personeli yetiştirme çalışmalarını düzenlemekle, gerektikçe, hazırlanacak ortak protokoller çerçevesinde üniversitelerle ve bilimsel kuruluşlarla işbirliği yapmakla ve ortak programlar düzenlemekle (eğitim),
  9. Personelin, Bakanlığın izni ve onayı ile bilimsel toplantı ve kurslara katılmalarını sağlamakla, toplantı ve kurslar düzenlemekle (eğitim),
  10. Kontrol, üretim ve araştırma işlevlerine uygun nitelikte ve sayıda deney hayvanı yetiştirmekle (üretim),
  11. Türk ve yabancı üniversite ve yüksekokul ve ilgili meslek okulları mezunlarının halk sağlığı alanında yetiştirilmelerini sağlamakla (eğitim),
  12. Halk sağlığı ve bununla ilgili konularda, sivil, askerî ve yabancı kuruluşlarla işbirliği içinde eğitim, öğretim, inceleme ve araştırmalar yapmakla (eğitim ve araştırma),
  13. Bakanlığa, halk sağlığı alanındaki sorunlarda belirli aralıklarla ve gerektikçe görüş bildirmekle (danışmanlık),
  14. Halk sağlığı hizmetlerinin yürütülüşünde yarar sağlayabilecek erken tanı, korunma ve tedavi konularında epidemiyolojik alan uygulamaları ve laboratuvar incelemeleri yapmakla (araştırma) görevlendirilmişti. (13- RSMH Müessesesi Yönetmeliği, 1982)

1983 yılında 190 sayılı KHK ile yedi ilde (İstanbul, İzmir, Erzurum, Samsun, Antalya, Diyarbakır ve Adana) bulunan Bölge Hıfzıssıhha Enstitüsü Müdürlükleri Başkanlığa bağlanmış, yine aynı KHK ile Başkanlık, Döner Sermaye Saymanlığı kadrosuyla teşkilatlandırılmış ve kuru BCG aşısı üretimine geçilmiştir. Anılan Bölge Hıfzıssıhha Enstitüsü Müdürlüklerinde Aşı ve Serum üretimi dışında kalan, halk sağlığı ile ilgili çeşitli laboratuvar araştırma ve incelemeler yapılmaktadır.

1983 yılında Hıfzıssıhha Mektebi kapatılmış (14- Doğan Ali Eren, Hıfzıssıhha Okulu, 2005) aynı yıl yayınlanan 181 numaralı Kanun Hükmünde Kararname’nin altıncı geçici maddesiyle kurumun adı “Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı” olarak değiştirilmiştir. (15)

Merkez Hıfzıssıhha Müessesinin İlk Yapılandırdığı Şubeler

Merkez Hıfzıssıhha Müessesesi 1928 yılında kurulduğunda; Kimyevi Tahlilat, Bakteriyoloji, İmmünobiyoloji (Aşı ve Serum) ve Farmokodinami (Farmakoloji) olmak üzere dört şubeden teşkil edilmiş olup bünyesinde 14 mütehassıs (uzman) ve 40 yardımcı personel bulunduruyordu. (16- Sağlık Hizmetlerinde 50 Yıl, 1973. S.144)

Müessesenin ilk faaliyeti 1928 yılında Kimyevi Tahlilat Şubesinde başlamış, onu 1931 yılında Bakteriyoloji Şubesi, 1935 yılında İmmünobiyoloji (Aşı ve Serum) Şubesi, 1936 yılında Farmakodinami (Farmakoloji) Şubesi takip etmiştir.  Müessesenin ilk müdürü olarak 1932 yılında Dr. Mustafa Hilmi Sagun göreve başlamış (17- “Dr. Mustafa Hilmi Sagun’u Kaybettik”, Hijyen Dergisi, 1967), 1935 yılında bu görevini Alman asıllı Prof. Dr. Emil Gotschlich’e devretmiş, Gotschlich’in yardımcılığına ise Prof. Dr. Server Kâmil Tokgöz getirilmiş, 1941 yılında Gotschlich Almanya’ya dönünce Tokgöz müdür olmuştur. Müessesenin ilk teşkilatlanmasının yapıldığı bu yıllarda Müessesenin bünyesinde isimleri yukarıda zikredilen dört şubeden başka bir meteoroloji istasyonu, hususi bir konferans salonu ve bir de kütüphane yer alıyordu.

Hıfzıssıhha Müessesenin merkez teşkilatı 19 Ekim 1982 tarihinden itibaren; Enstitü Müdür ve Yardımcıları, Hıfzıssıhha Mektebi Müdürü, Okul Kurulu, Genel Sekreter (Enstitü ve Okul için birer tane), Danışma Kurulu, Denetleme Kurulu, Bilim Kurulu, Sivil Savunma Uzmanlığı, sürekli ve süreli komisyonlar (Yayın ve Kitaplık Komisyonu, Sosyal Yardımlaşma Komisyonu, Asistan Yetiştirme ve Eğitim Komisyonu, Muayene ve Satınalma Komisyonu), Serum Çiftliği ile bilimsel hizmet bölümlerinden oluşmuştur. Bilimsel hizmet bölümleri ve bölümlerin alt birimleri aşağıda sıralanmıştır:

  1. Biyolojik Maddeler Üretim Laboratuvarları Bölümü
  2. Tanı Laboratuvarları Bölümü
  3. Besin, İlaç ve Biyolojik Maddeler Kontrol Laboratuvarları Bölümü
  4. Halk Sağlığı İdaresi ve Eğitim Bilimleri Bölümü
  5. Epidemiyoloji Eğitim Araştırma Bölümü
  6. İş Sağlığı ve İş Güvenliği Bölümü
  7. Çevre Sağlığı Eğitim Araştırma Bölümü
  8. Besin ve Beslenme Bilimleri Eğitim Araştırma Bölümü
  9. Deney Hayvanları Üretim Bölümü

13 Aralık 1983 tarihli ve 190 sayılı KHK ile Müessesenin merkez teşkilat yapısı tekrar değiştirilerek şu şekilde düzenlenmiştir:

  1. Başkan
  2. Başkan Yardımcısı
  3. Aşı ve Serum Üretim Araştırma Müdürlüğü
  4. Kan ve Kan Ürünleri Üretim ve Araştırma Müdürlüğü
  5. İlaç ve Kozmetik Araştırma Müdürlüğü
  6. Gıda Güvenliği ve Beslenme Müdürlüğü
  7. Çevre Sağlığı Araştırma Müdürlüğü
  8. Salgın Hastalıklar Araştırma Müdürlüğü
  9. Zehir Araştırma Müdürlüğü
  10. Sağlık Tekâmül Eğitim Müdürlüğü
  11. Yayın ve Dokümantasyon Müdürlüğü
  12. İdarî ve Malî İşler Müdürlüğü
  13. Personel Müdürlüğü
  14. Sivil Savunma Uzmanlığı
  15. Döner Sermaye Saymanlığı
  16. Daire Tabipliği

(Bulut Meryem, Tez, 2021, a,g,e, S.118)

Hıfzıssıhha Müessesesinde (1931-1989) Hizmet Gelişimi ve Yenilikler 

Hıfzıssıhha Müessesesinde ilk yapılandırılan dört temel şube ve Hıfzıssıhha Mektebinin kurulmasıyla faaliyetler yoğun şekilde başlamış oldu. Hıfzıssıhha Müessesesi, bir yandan ülkenin ihtiyaçlarını daha iyi karşılamak için kendini yenilerken bir yandan da faaliyetlerini yoğun şekilde yürütmüştür.  1990’lara kadarki hizmet gelişimi ve bu sırada yapılan yenilikler kronolojik olarak aşağıda sıralanmıştır;

Hıfzıssıhha Müessesesinin İdarecileri

İlk Hıfzıssıhha Müessese Müdürü 1928-1935 yılları arasında görev yapan Muallim (Prof. Dr.) Mustafa Hilmi Sağun’dur. Prof. Dr. Emil Gostlich 1935-1940 yılları arasında; Dr. Vefik Vassaf Akan 1940-1944 yılları arasında; Prof. Dr. Sever Kâmil Tokgöz 1944-1945 yılları arasında; Dr. Mahmut Sabit Akalın 1945-1947 yılları arasında; Dr. Niyazi Erzin 1947-1961 yılları arasında; Dr. Tahsin Şevket Berkin 1961-1966 yılları arasında; Dr. İrfan Tuna 1966-1971 yılları arasında; Dr. Muzaffer Akyol 1971 yılı içerisine; Dr. Orhan Sipahi 1971-1972 yılları arasında; Dr. Mustafa Sami Bağlum 1972-1974 yılları arasında; Dr. Elhan Özlüarda ve Dr. Akile Kayalıgil 1974 yılı içerisinde; Doç. Dr. Azmi Bozkurt Arı 1974-1977 yılları arasında; Dr. Veteriner Necmettin Alkış 1977-1982 yılları arasında; Prof. Dr. Sedat Arıtürk 1982-1983 yılları arasında; Prof. Dr. Kâzım Kurtar 1983-1984 yılları arasında Hıfzıssıhha Enstitüsü Müdürü olarak görev yapmıştır.

13 Aralık 1983 tarihli ve 190 sayılı KHK gereği Hıfzıssıhha Enstitüsü Müdürlüğü; Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığına dönüştürüldüğünden; Dr. Eşref Aygün 1984-1985 yılları arasında; Dr. Sevinç Heper 1985 yılı içerisinde; Dr Yavuz İmamoğlu 1984-1985 yılları arasında; Dr. Özgül Atakent 1986-1987 yılları arasında; Dr. Necdet Özatalay ise 1987-1989 yılları arasında Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanı olarak görev yapmışlardır.

Hıfzıssıhha Müessesesinde görev yapan Müdürler (1928-1983) ve Başkanlar (1983-1989) görev yaptıkları dönemlerde başarılan işlerle ilgili açıklamalar

Prof. Dr. Mustafa Hilmi Sağun, İlk Hıfzıssıhha Müessesesi Müdürü (Görev dönemi: 1928-1935)

1931 yılında, ağız yoluyla uygulanan BCG verem aşısı üretimine başlanmıştır.

1932 yılında, 24 beygirle çalışmalara başlayan serum üretim bölümünün yıldan yıla artan üretimin artırılmasıyla yurtdışından serum ithali durdurulmuştur.

1933 yılında, Simple Metodu ile kuduz aşısı üretimine başlanmıştır.

1934 yılında, İstanbul Telkihhanesi (Aşıhanesi) Hıfzıssıhha Müessesesine nakledilmiş ve çiçek aşısı üretimi kısa bir süre içinde ülke ihtiyacını karşılayacak düzeye getirilmiştir.  Bu aşının üretimi için her yıl 250 dana kullanılmıştır.

1935 yılında, Farmakoloji Şubesi kurularak, yerli ve yabancı ilaçlar ile dğer hayati maddelerin kontrolüne geçildi.

1937 yılında, Kuduz serumu üretimine başlanmıştır.

1939 yılında, Pnömokok aşısı (pnömokok bakterisinin neden olduğu zatürre, kan zehirlenmesi ve menenjit gibi hastalıklardan koruyan aşı) üretilmiştir. Aşının üretimi, bu hastalıkların tedavisinde kesin tesire sahip sülfamidler ve penisilinin kullanılmaya başlanmasıyla, 1942 yılında sonlandırılmıştır. (19- RSHM Çalışmaları, 1933-1947) Yine 1939 yılından itibaren çocuk yaz ishali mücadelesinde gerek duyulan bakteriyofaj üretimine başlanmıştır.

Prof. Dr. Emil Gostlich (Alman), 2. Hıfzıssıhha Müessesesi Müdürü (1935-1940)

1940 yılında, Çin’deki kolera salgınına karşı aşı gönderilmiştir.

1941 yılında, Tifo-tetanos karma aşısı üretimine başlanmıştır.

1942 yılında, İmmünobiyoloji (Aşı ve Serum) Şubesi bünyesinde tifüs servisi kurulmuş, Müessesede tifüs aşısı ve akrep serumu ile antijen metilik üretimine başlanmıştır.

1944 yılında, Difteri-tetanos karma aşısı bu yıl tecrübe maksadıyla üretilmiş, sonuçların olumlu çıkması üzerine 1947’den itibaren üretim arttırılmıştır. (20- RSHM Faaliyetleri, 1933-1948)

1946- Tifo-tifüs ve tifo-difteri karma aşılarının üretimine başlanmıştır.

1947 yılında, Müessese bünyesinde Aşı İstasyonu (burada kuduz ve çiçek aşıları başta olmak üzere diğer bütün aşılar müracaat edenlere parasız olarak yapılıyordu), Biyolojik Kontrol Laboratuvarı ve İmmünobiyoloji Şubesi Antijen Servisine bağlı Tüberkülin Laboratuvarı kurulmuş; tüberkülin ve deri içi BCG aşısı üretimine geçilmiş ve İmmünobiyoloji (Aşı ve Serum) Şubesinin bünyesindeki Kontrol Servisi müstakil bir hale getirilmiştir.

1948 yılında, Boğmaca aşısı üretimine başlanmış, Viroloji ve Virüs Aşıları Şubesi kurularak (bunun sonucunda çiçek, kuduz, influenza ve tifüs laboratuvarları bu şubenin emrine girmiştir) ilk defa influenza (grip) virüsü, Newcastle virüsü (kanatlılardan bulaşan; solunum, sindirim ve sinir sistemlerinde bozukluklar meydana getiren ölümcül bir virüs) ve tavuk vebası (kuş gribi) üzerine araştırmalar yapılmış, stafilikok (uygun olarak saklanmayan yiyeceklerde üreyen ve gıda zehirlenmelerinin ana etkeni bakteri) ve brusella (sığır, koyun, keçi, domuz, köpek gibi hayvanlardan insanlara bulaşan ateşli bir hastalık) aşıları üretimine geçilmiş, brucellargen (brusella alerjisini tayin eden madde) üretilmiş, İmmünobiyoloji (Aşı ve Serum) Şubesi bünyesinde BCG, Boğmaca, Stafilikok Aşıları Üretim Servisleriyle Bakteriyofaj Üretim Servisi kurulmuş, (21- RSMH Çalışmaları, 1933-1947) boğmaca-difteri karma aşısından denenmek için 1 litre hazırlanmış ve 1949 yılında tatbikata başlanmıştır.

1950 yılında, Modern BCG aşısı laboratuvarları hizmete açılmış, İnfluenza Laboratuvarı DSÖ tarafından “Uluslararası Bölgesel İnfluenza Merkezi” olarak tanınmış ve influenza aşısı üretimine geçilmiştir.

1951 yılında, Biyolojik Kontrol Laboratuvarı DU modeli Beckmann ve Coleman marka spektrofotometreler (madde renginin yoğunluğunun ölçülmesiyle madde miktarının veya konsantrasyonunun bulunmasını sağlayan cihazlar) ile donatılarak ilk kez antibiyotiklerin ve bazı vitaminlerin kalite kontrolleri yapılmıştır. (Bu cihazlar ve görevler 1954’te İlaç Kontrol Şubesi’ne devredilmiştir.)

1952 yılında UNICEF’in de destekleriyle Hıfzıssıhha Enstitüsü’nde BCG Laboratuvarı kurulmuştur. Tüberküloz araştırma ve referans laboratuvarlarında tüberküloz bakterilerinin tiplendirme ve antibiyotiklere karşı rezistans tayini metodları geliştirilerek çalışma ve araştırmalar başlatılmıştır. 1953 yılında verem aşısı kampanyası başlatılmıştır.

1952 yılında DSÖ ile başlatılan Halk Sağlığı Projesi kapsamında 1953 yılından itibaren Hıfzıssıhha Okulunda, DSÖ’nün bir yıl süreyle görevlendirdiği bir Halk Sağlığı Uzmanı ve bir Sağlık Mühendisi ülkemizde başlatılan üçer aylık tekamül kurlarında  görev yaparak projeye katkı sağlamışlardır.

1954 yılında, Bakteri suşları koleksiyon laboratuvarları ile ilaç kontrol işlerinde görevli laboratuvarlar bir araya getirilerek İlaç Kontrol Şubesi kurulmuştur.

1956 yılında, Viroloji ve Virüs Aşıları Şubesi için yapımı biten yeni laboratuvarlar hizmete girmiş, yeniden kurulan tetanoz aşısı laboratuvarları modern metotlarla faaliyete geçirilmiş ve İlmi Araştırmalar Şubesi kurulmuştur. (22- Sağlık Hizmetlerinde 50 Yıl, 1973. S.145-147)

1957 yılında, Boğmaca-difteri-tetanos karma aşısının üretimine başlanmıştır.

1958 yılında, Frenginin modern laboratuvar yöntemleriyle teşhisini sağlamak amacıyla Türkiye’de ilk kez TPI (Treponema Pallidium Immobilization: frengiye neden olan bakterinin hareketsizleştirilmesi) laboratuvarı kurulmuştur.

1965 yılında, Kuru çiçek aşısı üretimi yapılmış, sistematik serum konsantrasyonu ve pürifikasyonu işleri için yurtdışından getirilen cihazlar monte edilerek ön çalışmalara başlanılmıştır.

1966 yılında, İlaç Kontrol Şubesi Laboratuvarına daha modern bir spektrofotometre (Perkin Elmer 237 I.R. marka) dış yardımlardan sağlanarak monte edilmiş, bu sayede kızıl-ötesi spektrumlar koleksiyonunun hazırlanmasına başlanmıştır. Yine bu yıl Kolera Referans Laboratuvarı kurulmuştur.

1967 yılında, Aşı Şubesi Laboratuvarları dış yardımlardan sağlanan olanaklarla 500.000 lira değerindeki yeni cihazlarla donatılmıştır.

1968 yılında, Esenboğa Serum Çiftliği Müdürlüğü: 28 Ağustos 1968’de Refik Saydam Hıfzıssıhha Müessesesine bağlı bir kuruluş olarak hizmete açılmıştır. Ankara ili, Çubuk ilçesi, Akyurt nahiyesi Saracalar köyü mülki hudutları üzerinde 420.565 metrekarelik bir araziye kurulmuştur. Esenboğa Serum Çiftliği Müdürlüğüne bağlı olarak; Serum Üretim Laboratuvarları Grup Başkanlığı, Deney Hayvanları Laboratuvar Şefliği ve Serum Çiftliği Müdürlüğü görev yapmıştır. (23- Hıfzıssıhha Kurumsal Rapor-1984)

1968 yılında, Yine aynı yıl frengi serolojisinde önemli bir yeri olan cardiolipinli antijenlerin hazırlanmasına kurulan yeni bir laboratuvarda başlanmış, Hematoloji Laboratuvarı ve Antitest Serum Üretimi Laboratuvarı açılmıştır.

1969 yılında,  Farmokoloji ve Toksikoloji Şubesi ayrı bir birim olarak kurulmuş ve Pirojen testi (aşılarda bakteri toksinlerinin olup olmadığını ve insanlarda kullanıldığında ateşe neden olabilecek ilaçların olup olmadığını belirlemek için yapılan test) ve Analitik Toksikoloji Laboratuvarı hizmete girmiştir.

1970 yılında,  Kan Transfüzyon Şubesi bünyesindeki Plazma Fraksinasyon (plazmanın kandan ayrılması) Laboratuvarında fibrinojen, albumin ve gamma globulin üretimine başlanılmıştır.

1973 yılında, Pestisit (zararlı organizmaları öldüren ilaç) Laboratuvarı açılarak insektisit (böcek ilacı), rodentisit (kemirgenleri öldüren ilaç) ve mollusisitlerin (yumuşakçaları öldüren ilaç) ruhsat ve piyasa kontrolleri ile etkinlik ve kalıntı kontrolleri yapılmaya başlanmıştır.

Foto: Dr. Vet. Hekim Mehmet Akşehirli, Dr. Vet. Hekim Necmettin Alkış (15. Hıfzıssıhha Enstitü Müdürü) , Dr. Akile Kayalıgil (13. Enstitü Müdürü sağ omuz üstünde)

1974 yılında, Mikoloji (mantar bilimi) Laboratuvarı açılmıştır.

1976 yılında, Kuru BCG aşısının deneysel üretimine başlanmış ve Müessese bünyesinde bir kreş hizmete girmiştir.

Vet. Hekim Necmettin Alkış, Kolera teşhisinde kullanılan metodların çok pahalı ve geç (24-48 saatte) sonuç vermesi nedeni ile konu üzerinde yoğun araştırmalara başlayarak, teşhis süresini (2,5-8 saate) indirebilen ve deneyimi az olan laboratuvarlarda da kolayca kullanılabilen “ALKIŞ MEDIA”yı buldu. Bu besiyeri ve metod DSÖ’nün referans laboratuvarlarında uzun ve detaylı tetkiklerden sonra, DSÖ’nün standart metodu olarak kabul edildi.

1979 yılında, Toksoplazama-Listeria (monocytogenes bakterisiyle kontamine olmuş gıdaların yenmesiyle ortaya çıkan ciddi bir enfeksiyondur) ve ASO-Latex (antikorların tespiti için yapılan test) Laboratuvarları kurulmuştur.

Dr. Vet. Hekim Necmettin Alkış, 15. Hıfzıssıhha Müessesesi Müdürü (1977-1982)

1981 yılında, DSÖ Avrupa Bölgesi üyesi olan 32 ülkenin Mikrobiyoloji Laboratuvarları Başkanları tarafından: Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü Mikrobiyoloji Laboratuvarı, Vibrio Referans Laboratuvarı ve Vet. Hekim Necmettin Alkış ta referans kişi olarak seçildi.

1982 yılında, SSYB Refik Saydam Merkez Hıfzıssıhha Müessesesi Yönetmeliği hazırlanarak Resmî Gazete’de yayınlanmış (28 Mayıs 2013 tarihinde yürürlükten kaldırılmıştır), Kan Bankası açılmış, Müessesede ihtisas yapmakta olan asistanlar için bir audio-visual (işitsel ve görsel) yabancı dil laboratuvarı kurulmuş, nöbetçi ve bekçilere resmî kıyafet giydirilmiştir.

1983 yılında, 190 sayılı KHK ile yedi ilde (İstanbul, İzmir, Erzurum, Samsun, Antalya, Diyarbakır ve Adana) bulunan Bölge Hıfzıssıhha Enstitüsü Müdürlükleri Başkanlığa bağlanmış, yine aynı KHK ile Başkanlık, Döner Sermaye Saymanlığı kadrosuyla teşkilatlandırılmış ve kuru BCG aşısı üretimine geçilmiştir.

1984 yılında, Zehir Danışma Merkezi hizmete girmiştir.

1987 yılında, Hormon Laboratuvarı ve İlaç Enstrümental Analiz Laboratuvarı açılmış, İlaç Kontrol Laboratuvarları modernize edilmiş, AIDS Araştırma ve Doğrulama Merkezi hizmete girmiş, personel için ilave lojman alımı yapılmış ve Çocuk Kulübü açılmıştır.

1988 yılında, Zehir Danışma Merkezi 24 saat hizmet verir hale gelmiştir. (24- RSHMB 60. Yıl Broşür, 1988)

1990’lardan Kapatılışına Kadar Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı  

1983 yılından itibaren “Müessese” yerine “Başkanlık” olarak isimlendirilen kurumun son dönemdeki durumunun incelenmesi, Başkanlığın yakın geçmişte içinden geçtiği süreçleri ve dolayısıyla da kapatılma nedenlerini anlayabilmek için önemlidir. Bu kapsamda teşkilat gelişimi, önemli birimlerinin görevleri, personel durumu, hizmet gelişimi, önemli faaliyetleri, sorunları ve kapatılışı ele alınacaktır.

1990 sonrası Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanı olarak görev yapanlar

Dr. Abdurrahman Koçer 1989-1990 yılları arasında; Prof. Dr. Mevlüt Ertan 1990-1991; Kim. Yük. Müh. Mustafa Ulusoy 1991-1993; Prof. Dr. Mehmet Erdal 1993 yılı içerisinde; Prof. Dr. İsmail Hakkı Gökhun 1993-1994; Bio. İbrahim Çakır 1994 yılı içerisinde; Prof. Dr. Nazmi Özer 1994-1996; Dr. Erol Afşin 1996-1998; Bio. Kadir Başar 1999-2000; Prof. Dr. Halil Kurt 2000-2001; Dr. Mustafa Aydın Çevik 2001-2003; Dr. Veteriner Hekim Ali Torun 2003-2004; Prof. Dr. Turan Aslan     2004-2005; Doç. Dr. Mustafa Ertek  2006-2011; Dr. Hasan Irmak 2011-2012 yılları arasında Başkan olarak görev yapmışlardır.

Başkanlığın 1992 Sonrası Teşkilat Yapısının Gelişimi

Başkanlığın 13 Aralık 1983 tarihli merkez teşkilat yapısı, 1992 yılı itibarıyla, müdürlük ve şeflik bazında, aşağıda yazılan değişiklikler dışında tamamen aynı kalmıştır:

1983’te Çevre Sağlık Araştırma Müdürlüğünün altında bulunan İçme Kullanma ve Maden Suları Laboratuvarı Şefliği ve Çevre Mikrobiyolojisi Laboratuvarı Şefliğinin yerine, 1992 yılında Başkanlık tarafından hazırlanan brifingdeki teşkilat yapısında, yine Çevre Sağlık Araştırma Müdürlüğünün altında Su Kalitesi Kontrol ve Araştırma Laboratuvarı Şefliği ile Toprak Kirliliği Kontrol ve Araştırma Laboratuvarı Şefliğinin yer aldığı görülmektedir. Ayrıca 1992 teşkilat yapısında, 1983 teşkilatlanmasında olmayan Dejeneratif Hastalıklar Araştırma Müdürlüğü ile Ruh Hastalıkları Araştırma Müdürlüğü yer almaktadır.

Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığının 1996 yılında hazırladığı faaliyet raporundaki merkez teşkilat yapısında, 1992 yılında Aşı ve Serum Araştırma Müdürlüğünün altında yer alan Biyolojik Kontrol ve Araştırma Laboratuvar Şefliği ve yine 1992 yılında Salgın Hastalıklar Araştırma Müdürlüğünün altında yer alan Viroloji Laboratuvar Şefliği müstakil şeflikler haline getirilmiştir. 1996 yılı teşkilatlanmasında, 1992 teşkilatlanmasından herhangi bir farklılık görülmemektedir.

Hıfzıssıhha Başkanlığının 1999 yılında hazırladığı brifingte, merkez teşkilatlanması ile 1996 merkez teşkilatlanması birebir aynıdır. Diğer bir deyişle, 1999 itibarıyla 1996’daki merkez teşkilatlanması korunmuştur.

Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı’nın 2010 yılında hazırladığı brifingde;  Başkanlık yapılanması: Başkana doğrudan bağlı olarak Kalite Yönetim Birimi, Bilgi İşlem Birimi, Bilgi Edinme ve Halkla İlişkiler Birimi, Koruma ve Güvenlik Birimi, Sivil Savunma Uzmanlığı, Başkanlık Sekretaryası, Yönetim Destek Hizmetleri Birimi, Bilimsel Danışmanlık Kurulları, Kreş ve Gündüz Bakımevi, Hıfzıssıhha Mektebi Müdürlüğü ile dört adet Başkan Yardımcısı bulunuyordu. Başkan Yardımcılarına bağlı olarak Ana Hizmet Birimleri, Destek Hizmet Birimleri ve Taşra Hıfzıssıhha Müdürlükleri görev yapıyordu.

Ana Hizmet Birimleri: Salgın Hastalıklar Araştırma Müdürlüğü, 4 Nolu Verem Savaş Dispanseri, Sağlık Hizmetleri ve Numune Kabul Birimi, Merkez Laboratuvarı, Ruhi Hastalıklar Araştırma Müdürlüğü, Dejeneratif Hastalıklar Araştırma Müdürlüğü, Aşı ve Serum Üretim ve Araştırma Müdürlüğü, Serum Üretim ve Deney Hayvanları Laboratuvar Şefliği, İlaç ve Kozmetik Araştırma Müdürlüğü, Biyolojik Kontrol Araştırma Laboratuvarı Şefliği, Kan ve Kan Ürünleri Üretim ve Araştırma Müdürlüğü, Gıda Güvenliği ve Beslenme Araştırma Müdürlüğü, Çevre Sağlığı Araştırma Müdürlüğü, Zehir Araştırmaları Müdürlüğü, Sağlık Tekâmül Eğitim Müdürlüğü ve Yayın ve Dokümantasyon Müdürlüğünden oluşuyordu.

Destek Hizmet Birimleri: İdarî ve Malî İşler Müdürlüğü, Döner Sermaye İşletme Birimi, Personel Müdürlüğü ile Uluslararası İlişkiler, AB ve Proje Biriminden oluşuyordu

Taşra Hıfzıssıhha Müdürlükleri (Taşra Teşkilatının Gelişimi)

1983 yılında çıkarılan 190 sayılı KHK ile yedi ilde (İstanbul, İzmir, Erzurum, Samsun, Antalya, Diyarbakır ve Adana) bulunan Bölge Hıfzıssıhha Enstitüsü Müdürlükleri Başkanlığa bağlanmıştır.

1994 yılındaysa, Bursa, Edirne, Kayseri, Trabzon, Van ve Zonguldak illerinde bulunan il halk sağlığı laboratuvarları bölge hıfzıssıhha enstitüsü müdürlüklerine dönüştürülerek Başkanlığa bağlanmış, böylece 1984’te bağlanan İstanbul, İzmir, Erzurum, Samsun, Antalya, Diyarbakır ve Adana Hıfzıssıhha Enstitüsü Müdürlükleriyle beraber Başkanlığın taşra teşkilatı toplam 13 müdürlüğe yükselmiştir. (25- RSHMB Raporu, Temmuz 1996)

Başkanlığın 1999 brifing notundan anlaşıldığına göre Kütahya ve Denizli Bölge Hıfzıssıhha Enstitüsü Müdürlüklerinin de eklenmesiyle taşradaki müdürlük sayısı 15’e yükselmiştir.

Refik Saydam Hıfzıssıhha Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı’nın Personel Durumu

Hıfzıssıhha Müessesesinin ilk kuruluşunda (1928-1933) 54 mevcutla (14 uzman ve 40 yardımcı personel) faaliyete başladı. 1938 yılında 147’ye, 1973’te 470’e (97 yüksek öğretim mezunu, 208 ilk ve orta öğretim mezunu yardımcı teknik personel ve destek hizmetlerinin yürütülmesi için 165 görevli) ve 1983 yılında 1298’e [858’i merkez, 440’ı taşra teşkilatı (İstanbul, İzmir, Adana, Diyarbakır, Samsun, Erzurum ve Antalya Hıfzıssıhha Enstitüsü Müdürlükleri) personeli] çıkmıştır.

1992 yılında Başkanlığın toplam personel mevcudu 1473’e [merkezde 907, taşrada (İstanbul, İzmir, Adana, Diyarbakır, Samsun, Erzurum ve Antalya Bölge Hıfzıssıhha Enstitüsü Müdürlüklerinde) 566 personel] yükselmiştir. (26- Bulut Meryem,2021, S.133)   

Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığının mevcudu 2010 yılında toplam 1610’a çıkmıştır. Bu yıl itibariyle merkezde 949, taşrada faaliyette olan yedi Bölge Hıfzıssıhha Enstitüsü Müdürlüğünde ise 661 (Adana’da 101, Antalya’da 87, Diyarbakır’da 63, Erzurum’da 70, İstanbul’da 100, İzmir’de 143 ve Samsun’da 97) personel görev yapmıştır.

Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanları’nın (1990-2010) görev yaptıkları dönemlerde hizmet gelişimi ve yenilikler 

Başkanlığın kapanış sürecindeki hizmet gelişimi ve bu sırada yapılan yenilikler kronolojik olarak aşağıda yer almaktadır.

1990 yılında, Başkanlığın reorganizasyonu projesi başlatılmıştır.

1991 yılında, Üretilen aşı ve serumların kalitesinin arttırılması ve üretilemeyen aşıların ihraç edilebilecek miktarda üretimi projesi Başkanlık tarafından hazırlanıp Devlet Planlama Teşkilatı yatırım programına alınmıştır.

1992 yılında, Kan ürünlerinin viral inaktivasyonu başlatılmıştır.

1993 yılında, “Biyolojik ürünlerin kalite kontrollerinin geliştirilmesi ve değerlendirilmesi” konulu Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı (JICA) projesi 1996 yılına kadar başarıyla yürütülmüştür.

1994 yılında, Personel atama ve ita (ödeme) amirliği yetkisi Bakan onayıyla Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanına verilmiş, Dezenfektan Laboratuvarı açılmış ve kan ürünlerinin viral yönden potens (tesir) kontrollerine başlanılmıştır.

1995 yılında, Biyolojik Kontrol ve Araştırma Laboratuvarı bağımsız şeflik haline getirilmiş, Başkanlığın statüsü Daire Başkan Yardımcılığı düzeyinden, Kurum Başkanlığı düzeyine çıkarılmış ve Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı Disiplin Amirleri Yönetmeliği ile Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı Sicil Amirleri Yönetmeliği çıkarılarak Resmî Gazete’ de yayınlanmıştır.

1995-1996 yılları arasında, Refik Saydam Ulusal Sağlık Araştırma Kurumu Kanun Tasarısı hazırlanmış, Başkanlık birimlerine bilgisayar alınarak bir yıl süren işler iki aya indirilmiş, viroloji laboratuvarlarında seroloji, ELISA ve immunoblottin testleri yapılmaya başlanmış, Biyolojik Kontrol ve Araştırma Laboratuvarı Şefliği bünyesinde saf Hıfzıssıhha ırkı fare yetiştirilmiş, Zehir Araştırma Müdürlüğü DSÖ’nün Kimyasal Güvenilirlik Merkezi olarak kabul edilmiş, benzidin ve benzidinden üretilen kanserojen tekstil boyalarının kullanılmasının yasaklanmasına yönelik çalışmalar yapılarak Türkiye’nin Avrupa pazarında zarara uğratılması önlenmiş ve Avrupa’da Sınırlar Ötesi Hava Kirliliğinin Takibi ve Değerlendirilmesi İşbirliği Programı (EMEP) çerçevesinde Alman Teknik İşbirliği Kurumu (GTZ) işbirliği ile yürütülmekte olan proje kapsamında Çubuk II Barajı’nda bir hava kirliliği ölçüm istasyonu kurularak faaliyete geçirilmiştir. (28- RSHMB Faaliyet Raporu, 1996)

1997 yılında, Tüberküloz Referans Laboratuvarına P3 biyogüvenlik düzeyi kazandırılmış, JICA ile birlikte, Türkiye’de enfeksiyon hastalıklarının önlenmesine yönelik ortak proje başlatılmıştır.

1999 yılında, Aşı üretim tesisleri kapatılmıştır.

2000 yılında, Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı Atama ve Görevde Yükselme Yönetmeliği çıkarılarak Resmî Gazete’de yayınlanmıştır. (28 Mayıs 2013 tarihinde yürürlükten kaldırılmıştır).

2001 yılında, Antijen-antiserum Üretim ve Araştırma Laboratuvarı ayrı bir şeflik haline getirilmiştir.

2002 yılında, Viroloji Laboratuvar Şefliği bünyesindeki Polio Laboratuvarı ve Hücre Kültürü ve Enterovirüs Laboratuvarı DSÖ tarafından akredite edilmiş, 1997’de başlayan ve beş yıl süren JICA Projesi sonuçlanmıştır.

2003 yılında, Hıfzıssıhha Mektebi yeniden açılmıştır.

2004 yılında, Başkanlıkta Kalite Yönetim Birimi kurulmuş, bu kapsamda merkezde ve taşra teşkilatında birim kalite temsilcileri ve ekipleri oluşturulmuş, bunlara ISO 9001 ve ISO 17025 temel dokümantasyon ve iç tetkik eğitimleri aldırılmaya ve ISO 9001:2000 standardının öngördüğü belgeler hazırlanmaya başlanılmıştır. (29- Ertek Mustafa Doç. Dr., Klinik Gelişim,2007)

2004 yılından itibaren kuş gribi gibi hayvansal hastalık aşıları üzerine çalışmalar yapan, bu konuda dünyada 10 merkezden biri olan T. C. Tarım ve Orman Bakanlığı Veteriner Kontrol Enstitüsü Müdürlüğüne bağlı ve Hıfzıssıhha Merkez Başkanlığı ile koordineli çalışan Manisa Tavuk Aşıları Üretim Enstitüsü de kapatıldı.

Foto: Doç. Dr. Mustafa Ertek, Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanı, (2006-2011)

2006 yılında, Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı Merkez ve Taşra Teşkilatında Görevli Personele Döner Sermaye Gelirlerinden Ek Ödeme Yapılmasına Dair Yönetmelik çıkarılarak Resmî Gazete’de yayınlanmıştır. (28 Mayıs 2013 tarihinde yürürlükten kaldırılmıştır).

2007 yılında, Başkanlık ISO 9001:2000 belgesi almaya hak kazanmıştır. (30- Ertek, a.g.m., S. 155)

2009 yılında, Su kalitesi, biyosidal (kimyasal veya biyolojik açıdan herhangi bir zararlı organizma üzerinde kontrol edici etki gösteren veya hareketini kısıtlayan) ürünler ve kuş gribi alanlarında hizmet verecek Halk Sağlığı Araştırma ve Tüketici Sağlığı Laboratuvarları açılmıştır. (AB 12,85 Milyon euro destek vermiştir).

Başkanlığın Sorunları

Başkanlık tarafından 1991 yılında hazırlanan brifing raporunda Başkanlığın sorunları ortaya konulmuştur. Her ne kadar bu sorunlardan küçük bir kısmı sonraki yıllarda çözülse de Başkanlığın sonraki yıllarda hazırladığı brifing raporlarından anlaşıldığı üzere, sorunların büyük çoğunluğu çözülememiş ve Başkanlığın sonraki yıllarda kapatılacağının bir habercisi olmuştur. Bu nedenle 1991 yılında ortaya konulan sorunların burada ele alınması, Başkanlığın kapatılmasının uzun bir süreç sonucunda meydana geldiğinin ve bu kapatma kararının sadece ideolojik temelli anlık bir karar olmadığı, fakat 2003 yılı sonrası Sağlıkta Dönüşüm Programı ile başlayan sağlık alanındaki yeniden yapılanmanın Refik Saydam Merkez Hıfzıssıhha Başkanlığını da etkileyen politik kararla adım adım kapatılmaya doğru yol aldığı gözlenmiştir.

Başkanlığın değişip dönüşerek kapatılmasındaki Yönetsel Sorunlar

  • Başkanlığın Statüsünün Düşük Olması
  • Başkanlığın Üst Yönetim Kadrosunun Sayısal Yetersizliği
  • Sık Sık Başkan Değiştirilmesi
  • Müdürlüklerin Yapısından Kaynaklı Yönetsel Sorunlar
  • Görev Dağılımının Adaletli Yapılamaması
  • Yabancı Ünitelerin Başkanlık Binalarına Yerleştirilmesinden Kaynaklı Yönetsel Sorunlar
  • İdarî ve Malî İşler Müdürlüğünün İdarî Konularda Başkanlığa Destek Verememesi
  • Uzmanlık Konusundan Doğan Yönetsel Sorunlar

Teknik Sorunlar

  • Yönetsel ve malî sorunlar nedeniyle gelişen teknolojinin gerektirdiği cihazların satın alınamaması,
  • Sarf malzemelerinin zamanında temin edilememesi (bir kimyasal maddenin temin edilememesi aşı üretiminin aylarca durmasına neden oluyordu),
  • Ülkede yeterli servis personelinin bulunmaması nedeniyle, cihazların bakım-onarım hizmetlerinin gecikmesi veya yapılamaması (örneğin; yıllarca süren bir çaba sonucu alınan, milyonlarca dolar tutarındaki hava kirliliği gezici ölçüm aracı, 1991 itibarıyla yıllardan beri onarımı yapılamadığı için, çürümeye terk edilmiş halde beklemekteydi),
  • Yeni sağlık sorunlarının (AIDS hastalığı, Çernobil Faciası, vb.) gerektirdiği cihaz, malzeme ve diğer ihtiyaçların zamanında temin edilememesi,
  • 1930’larda inşa edilen binaların eski olması ve laboratuvarların ihtiyaçlara cevap veremeyecek duruma gelmesi,
  • Yabancı ünitelerin Başkanlık binalarına yerleştirilmesinin birçok özel çalışma sahasında kontaminasyona sebep olması ve bu ünitelerin hatalı yerleşimleri nedeniyle yeni laboratuvarların açılmasını engellemesi,
  • Laboratuvar hizmetleri ve saha hizmetleri arasında koordinasyon sağlanamaması nedeniyle bazı numunelerde yığılmalar olurken, bazı numunelerden örnek alınamaması sonucunda laboratuvarlarda hizmetin verimli bir şekilde yürütülememesi,
  • Son yıllarda (1991 öncesindeki yıllar kastediliyor) aşı üretiminin özel sektöre devredilmesi veya müşterek olarak yapılmasıyla ilgili çalışmaların yarattığı belirsizlik nedeniyle aşı üretim ünitelerine yatırım yapılmasının zaman zaman geri bırakılması,
  • Başkanlığa yapılacak personel atamalarında Başkanlığın hiçbir karar yetkisinin bulunmaması nedeniyle, görevin gerektirdiği kriterlere bakılmadan atama yapılması, bunun da diğer kalifiye personeli ve iş akışını olumsuz yönde etkilemesi, (Yukarıda Başkanlığın hizmet gelişiminde belirtildiği üzere, 1994 yılında Personel atama ve ita (ödeme) amirliği yetkisi Bakan onayıyla Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanına verilmiştir),
  • Başkanlığın görev, yetki ve sorumluluklarının net bir şekilde belirlenmemesi,
  • Yurtdışı görevlendirmelerin azlığı veya olmayışı nedeniyle bilimsel gelişmelerin yerinde izlenememesi ve yurtdışındaki çalışma sistemi hakkında tecrübe kazanılamayarak içe kapanılması,
  • Kütüphanenin güncelliğini kaybetmesi ve bilgi iletişim sisteminin olmayışı,

Malî Sorunlar

Başkanlıkta yürütülen tüm hizmetlere ait harcamalar döner sermaye gelirleri ve bütçe ödenekleri tarafından karşılanıyordu. Şu iki nedenden dolayı bu gelirler yetersiz kalıyordu:

  • Döner Sermaye gelirini Bakanlık tarafından belirlenen fiyat cetvellerine göre yapılan hizmet satışları oluşturuyordu. Fiyat cetvellerindeki rakamlar, Bakanlık tarafından hemen güncellenemediği için, enflasyonist ortamda kısa süre içerisinde maliyetleri bile karşılayamayacak hale geliyordu. Böylece zarar ediliyor ve hizmetlerin maliyetleri zaten kısıtlı olan bütçe ödeneklerinden karşılanmak zorunda kalınıyordu.
  • Verilen bütçe ödenekleri çok düşük ve ihtiyaçları karşılamaktan uzaktı. Bu nedenle de aşı ve serum üretiminde yeni teknoloji ile üretim için gerekli yatırım yapılamıyordu. Üretimin kesintiye uğramaması için ancak cihazların onarımları yaptırılabiliyordu. Başkanlık birimlerinin ihtiyacı olan makine ve teçhizata ait acil ihtiyaçların tutarı 1991 yılında sadece Merkez için 27,5 milyar lira olduğu halde, aynı yıl Başkanlığa bütçe ödeneği olarak (taşradaki yedi bölge hıfzıssıhha enstitüsünün bütçe ödenekleri de dâhil olmak üzere) 7,5 milyar lira verilmiştir.

Başkanlığın Kapatılışı

Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı, Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü içerisine yedirildi. Refik Saydam ismi kaldırıldı Binanın son hali (15 Haz. 2022)

Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı, buraya kadar anlatılan görev ve faaliyetlerini, büyük çoğunluğu çözülemeyen yukarıda bahsedilen sorunların gölgesinde, 2011 yılına kadar kesintisiz olarak sürdürmüştür.

Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı, 2 Kasım 2011 tarihinde Resmî Gazete’ de yayınlanan 663 nolu KHK’nın 26’ncı maddesiyle Sağlık Bakanlığı bünyesinde Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanlığı kurulmuş ve Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı, bu kuruma bağlı alt kuruluşlardan birisi haline getirilmiştir. Bu haliyle, Cumhuriyet tarihi boyunca, doğrudan Sağlık Bakanlığı’na bağlı başlı başına bir kurum iken, 2011 yılında, Bakanlığın bir kurumuna bağlı alt bir kurum haline getirilmiş, görevleri de yine kendisi gibi alt kurum olan, diğer kurumlar arasında paylaşılmıştır. Diğer bir ifadeyle, Sağlık Bakanlığı hiyerarşisindeki konumu en alt düzeye indirgenmiş; eski görev ve faaliyet alanları diğer kurumlara dağıtılarak daraltılmıştır.

Refik Saydam Merkez Hıfzıssıhha Başkanlığı’nın 2 Kasım 2011 tarihinde Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanlığına dönüştürülmesi ve 25 Ağustos 2017 tarihinde, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanlığının yasayla feshedilerek yerine Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü’nün kuruldu.

Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanlığına 12 Ocak 2012 tarihinde ilk Başkan olarak Yrd. Doç. Dr. Mustafa Aksoy atandı ve 10 Nisan 2013 tarihinde görevinden istifa ederek ayrıldı. Yerine Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı olan Doç. Dr. Turan Buzgan, 11 Nisan 2013 tarihinde atandı ve 14 Kasım 2013 tarihine kadar görev yaptı. Prof. Dr. Seçil Özkan ise 2013-2015 tarihleri arasında ve Prof. Dr. İrfan Şencan’da 2016-2017 tarihleri arasında Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanı olarak görev yaptılar.

Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü, 25 Ağustos 2017 tarihinde kurulmuş ve ilk Genel Müdür olarak Doç. Dr. Fatih Kara atanmıştır. Bu Genel Müdürlüğün teşkilat yapısında artık Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı yer almamıştır.

Sağlık Bakanlığınca, Refik Saydam Merkez Hıfzıssıhha Başkanlığı’nın 2011 yılında yeniden yapılandırmadan yaklaşık altı yıl sonra 25 Ağustos 2017 tarihinde, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanlığı kapatılarak, yerine Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü kurulmuştur. Bu Genel Müdürlüğün teşkilat yapısında artık Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı yer almamıştır.

2017 yılında ise bu kurumun adı değiştirilerek yeni bir kuruma dönüştürülmüş olan Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü, teşkilat yapısından Başkanlık kaldırılarak, 89 yıllık Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı dolaylı yoldan kapatılmıştır.

Yazan ve yayına hazırlayan Bekir Metin, Ankara, 26 Eylül 2022  

8. Bölüm: Umumi Hıfzıssıhha Kanunu

Kaynaklar:

1- Bulut Meryem,  Yüksek Lisans Tezi, Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı, Ankara, 2021, Hacettepe Ünv. Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Anabilim Dalı yayını, S.IV.

2- Tokgöz Server Kamil, “Ankara Merkez Hıfzıssıhha Müessesesi”, Türk Hıfzıssıhha ve Tecrübî Biyoloji Mecmuası, Yıl: 1938, Cilt: 1, No: 1, ss. 20-21

3- Yılmaz Mehmet Emin, Çügen Hasan Fevzi,“Hıfzıssıhha Enstitüsü Kimyahane ve Bakteriyoloji Binasından Sağlık Müzesi ve Kütüphanesine”, Mimarlık Dergisi, Yıl: 2011, Sayı:361, S. 33-35

4- TBMM Zabıt Ceridesi, Dönem III, Cilt IV, ,Toplantı 72, 7 Mayıs 1928, S. 7-8

5- Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi-BCA-19.07.1932, Fon Kodu: 30-18-1-2, Yer No: 30-56-16

6- Hacıömeroğlu Mustafa 2005 yılında yaptığı çalışma; (Erişim Tarihi: 11.10.2020) https://www.haber7.com/saglik/haber/94046-hifzisihha-muessesi-78- yasinda 

7- Bulut  Meryem,  Yüksek Lisans Tezi, a.g.e.,S.36-37

8- Dr. Refik Saydam 1881-1942 Ölümünün 40. Yılı Anısına, SSYB Tanıtma ve İstatistik Birimi, 1982, S. 51-56

9- T.C. Resmî Gazete, 04.01.1941, Sayı: 4703, S. 266-267. 30 Aralık 1940 Tarihli Türkiye Cumhuriyeti Merkez Hıfzıssıhha Müessesesi Teşkiline Dair Kanun’un orijinal metni)

10-Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi, Fon Kodu: 041 Dosya No: 10.0.0 Belge No: 250.35.29

11- Firik Feridun, Cumhuriyet Devri Sağlık Hareketleri 1923-1963, Ankara, 1983, S. 21

12- Şakar Ayşe Yiğit, Türkiye’de Sağlık Hizmetleri ve Sağlık Harcamaları, İstanbul, 1999, S.47

13- Refik Saydam Merkez Hıfzıssıhha Müessesesi Yönetmeliği, T. C. Resmî Gazete, 19.10.1982, Sayı: 17843, S. 4-5

14-Doğan Ali Eren, Hıfzıssıhha Okulu ve Nusret H. Fişek (1958-1965), Fişek Enstitüsü Çalışan Çocuklar Bilim ve Eylem Merkezi Yayını, Ankara, 2005, S. 31

15- T.C. Resmî Gazete, 14.12.1983,Sayı: 18251, S. 221

16- Sağlık Hizmetlerinde 50 Yıl, Ayyıldız Matbaası, Ankara, 1973, S. 144

17- “Dr. Mustafa Hilmi Sagun’u Kaybettik”, Türk Hijiyen ve Tecrübî Biyoloji Dergisi, Yıl: 1967,Cilt: 27, No: 2- 3, S.134

18- Bulut Meryem, Tez, 2021, a,g,e, S.118

19- “Refik Saydam Merkez Hıfzıssıhha Müessesesinin Çalışmaları (1933-1947)”, Sıhhiye Mecmuası, Yıl: 1948, Cilt: 22, No: 10-11, S. 112

20- Niyazi Erzin, Orhan Hulusi Balkan, “Refik Saydam Merkez Hıfzıssıhha Müessesesi Faaliyeti Hakkında (1933-1948)”, Türk Hijyen ve Tecrübî Biyoloji Dergisi, Yıl: 1949, Cilt: 9 No: 1, S. 16, 18, 19, 20

21- Refik Saydam Merkez Hıfzıssıhha Müessesesinin Çalışmaları “1933-1947”, S. 116

22- Sağlık Hizmetlerinde 50 Yıl, Ayyıldız Matbaası, Ankara, 1973, S.145, 147

23- Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığının Görevleri, Yayınlanmamış Kurumsal Rapor, Yıl: 1984

24- T. C. SSYB Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı: 60. Yıl (Broşür), Ankara, 1988, S. 5

25- T.C. Sağlık Bakanlığı, Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığının Yeniden Yapılanması (Temmuz 1996), Yayınlanmamış Rapor

26- Bulut Meryem,2021, S.133

27- Hıfzıssıhha Albümü…, S.14

28- T. C. Sağlık Bakanlığı Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı Yayınlanmamış Faaliyet Raporu (1996), S. 7

29- Ertek Mustafa, Doç. Dr. “Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı”, Klinik Gelişim, Yıl: 2007, Cilt: 20, Sayı: 4, S.155

30- Ertek, a.g.m., S. 155

Not: Buradaki bilgi ve belgeler kaynak kullanılarak alıntı yapılabilir. Yazının tüm hakları konuyu hazırlayan ve yazan Bekir Metin’e aittir. Bu yazı dizisine 01 Haziran 2022 tarihinde başlandı.

Share This
COMMENTS

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir