Covid-19 Pandemisi ve Sağlık Yönetimi Kitabı yayınlandı.
Kitap Önsözü
İnsanlık tarihi boyunca şu anda içinde bulunduğumuz pandemi benzeri bulaşıcı hastalıklar ve salgınlar yaşanmış ve kayıtlara geçmiştir. Ortaçağ’ da Avrupa’yı kasıp kavuran fare ve pireler üzerinden insanlara geçen bir bakterinin neden olduğu “Kara Veba” kısa sürede Afrika ve Asya’ya da yayılarak 75-200 milyon insanın hayatını kaybetmesine neden olmuştur. 14. yüzyılda İspanyollar farkında olmadan orta ve güney Amerika’ya çiçek, kızamık ve grip virüsünü taşıyarak milyonlarca yerlinin ölümüne ve yerli nüfusun neredeyse yok olacak düzeye gelmesine neden olmuşlardır. Yine 1. Dünya Savaşı (1914-1918) yıllarında savaşa katılmadığı için salgını ilk açıklayan ülke olması nedeniyle onun adıyla anılan grip virüsü (İspanyol Gribi) yaklaşık 40-100 milyon insanın ölmesine neden olmuştur. Bu salgın nedeniyle o yıllarda ülkemizde de sadece İstanbul’da 10 bine yakın kişi hayatını kaybetmiştir.
Yakın tarihimizden hepimizin hatırlayacağı salgınlar, 2002-2003 SARS, 2005 Kuş gribi, 2009-2010 Domuz gribi ve 2014 yılında Batı Afrika’da ortaya çıkan Ebola çok sayıda insanın etkilenmesine ve hayatını kaybetmesine neden olmuştur. 1980′ lerin başından itibaren sinsi bir şeklide ilerleyen ve bugüne kadar 30 milyondan fazla insanı öldüren AIDS virüsü de hala etkisini sürdürmektedir.
Bu son yaşadığımız yeni Koronavirüs (Covid-19), gerek yayılım hızı, gerekse virülansı ile son yıllardaki en etkili pandemiye yol açmış, dünyadaki tüm kıtaları ve ülkeleri etkilemiştir. Bu son pandemi de göstermiştir ki gelişmiş ülkeler dediğimiz başta ABD ve Avrupa ülkelerinin, bilim ve teknolojideki bütün bu ilerlemelere rağmen, son yıllarda artarak canlıları tehdit eden virüsler üzerindeki etkinliği ve önleyiciliği hala yeterli düzeyde değildir. Yüz yıl gibi uzun bir süre içerisinde insanlığın virüs ve salgın hastalıklara karşı maske, mesafe ve hijyen dışında bir ilerleme gösterememesi, hala aşıdan mucizevi sonuçlar beklenmesi de ayrı bir tartışma konusudur. Teknoloji ve bilimsel araştırmalar ne kadar gelişirse gelişsin geldiğimiz noktada bu tür salgınlarda sağlık kapasitesi olumsuz olarak etkilenmekte, özellikle hastanelerin acil servisleri, yoğun bakım ve servis yatakları adeta tsunami gibi dalga dalga gelen hasta başvuruları ile kısa sürede yetersiz hale gelmektedir. Ülke yöneticileri bir yandan ekonomik ve sosyal hayatı ayakta tutmaya çalışırken bir yandan da virüsün insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini önlemeye çalışmakta, bu da sürekli ve etkili önlemlerin alınmasını geciktirmekte, salgının etkisinin uzun bir süreye yayılmasına hatta kontrol edilemez boyutlara çıkmasına neden olmaktadır.
Bu kitabı, koronavirüs (Covid-19) pandemisinden en fazla etkilenen sağlık kuruluşları arasında yer alan hastane öncesi acil sağlık hizmetleri (ambulans hizmetleri) ve hastanelerin bu süreçte salgın öncesi, sırası ve sonrasında neler yapması gerektiğini, yaşanılan deneyimler ve örnekleri ile halen bu savaşı sürdüren sağlık çalışanlarına kılavuz olması için hazırladık. Kitapta yer alan yazarların Covid-19 pandemisinin ilk dalgasında kendi çalışma alanlarında yaşadıkları deneyimler ve araştırmaları bu kitaba kaynak teşkil etmiştir. Pandemilerin en önemli konularından birisi olan 1. basamak sağlık hizmetleri ve halk sağlığı konuları da bu kitaba eklenebilirdi fakat kitabı yazmak için bir araya gelen yazarlar grubunun hastane ağırlıklı olması, uzun yıllardır çalışma alanımızın hastane öncesi acil sağlık hizmetleri ve hastane hizmetleri olması nedeniyle konuları sınırlı tuttuk. Bu iki alandaki yaklaşık 25 yılı aşkın yöneticilik deneyimim ile depremlerden tsunamilere, su baskınlarından yangınlara, terör saldırılarından bulaşıcı hastalıklara kadar görmediğim ve yaşamadığım afet ve acil durum neredeyse kalmadı. Emeklilik öncesi İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımcılığı görevimin son 5 ayında hastanede pandemi yönetiminden sorumlu olarak aktif görev yaptım. Bu süreç içerisinde erken dönemde bu kitabın yazarlarının bir kısmı ile birlikte hastanede yaptığımız uygulamalar ve değişiklikler, krizi olabilecek en iyi şekilde yönetmemizi ve sağlık çalışanlarının hastalıktan en az etkilenmesini sağladı.
İşte bu nedenlerle gerek hastanede birlikte çalıştığımız mesai arkadaşlarım gerekse daha önceki afetlerdeki deneyimlerini bildiğimiz çok değerli hekimlerimiz ile bu kitabı yazma fikri ortaya çıktı. Hastane öncesi acil sağlık hizmetleri bu alanın ayrılmaz bir parçası ve benimde özel ilgi alanım olduğu için konu bütünlüğü açısından kitapta yer aldı. Kitap yayınlanmadan önce salgının ikinci dalgası, birinciden de büyük ve etkili olarak ülkemiz sağlık kuruluşlarını etkisi altına almış bulunuyor. Bu bile böylesi bir kitabı yazma fikrimizin ne kadar yerinde olduğunu gösteriyor. Gelecekte benzeri afetlere sağlık kuruluşları olarak hazırlıklı olmak, yaşanılan deneyimlerden dersler çıkarmak, salgının insan hayatı üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirmek için bu kitabı birlikte kaleme aldık.
Kitabın kısa sürede yayınlanmasında emeği geçen, yazıları ile bize ışık tutan tümü çok değerli hocalarımız ve yazarlara, kitabın yazılması fikrini ortaya atan, yardımcı editörlüğünü üstlenen sevgili eşim Doç. Dr. Zeynep Sofuoğlu’na, kitaba maddi manevi destek olan Acil Afet Ambulans Hekimleri Derneği yönetim kurulu ve üyelerine, kitabın basımını üstlenen Ankara Nobel yayınevine, pandemi sırasında özveri ile görev yapan tüm sağlık çalışanlarına teşekkür ediyorum.
Pandemi sırasında görevleri başında sağlık sorunları yaşayanlara geçmiş olsun derken, bu uğurda hayatını kaybeden sağlık çalışanlarına Allahtan rahmet, ailelerine baş sağlığı ve sabır diliyorum.
Dr. M. Turhan SOFUOĞLU, İzmir, 14 Mart 2021
Acil Afet Ambulans Hekimleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı