Covid-19 Salgınında; Strateji, Taktik ve Operasyon!

Yaklaşık 3 ay önce aşağıdaki paylaşımı yapmışız. Benim gibi pandemiyi başından bu yana dünya ölçeğinde takip eden, ülkelerin yaşadıklarından dersler çıkaran çok sayıda sağlıkçı, araştırmacı ve akademisyen de öncesinde benzer uyarılarda bulundu.
Yılbaşında Avrupa’nın birçok ülkesinde (İngiltere, İspanya, Portekiz, Almanya..) mutasyonlu virüsün de etkisi ile yükselişe geçen pandeminin birkaç ay sonra tıpkı geçtiğimiz yıl olduğu gibi ülkemizi de etkisi altına alacağı, eğer sıkı önlemler alınmazsa ve aşılama hızlandırılmazsa ülkemizi de kasıp kavuracağı gün gibi ortadaydı.
Tersine biz ne yaptık, aşılama çalışmaları yeterince hızlandırılmadan, mutasyonlu virüsün özellikle gençler ve çocuklarda daha hızlı yayıldığını sanki bilmiyormuş gibi 1 Mart 2021’den itibaren kafeleri, restoranları ve okulları açtık. Yani yaklaşan fırtınaya karşı kapımızı, penceremizi sonuna kadar açtık.
Orta yaş grubu aşısız milyonlarca insanı aile içi bulaşa açık hale getirdik. Yoğun bakımlar çoğunluğu bu yaş grubu veya aşısız insanlar ile doldu. Her gün önce 200, daha sonra 300’lerin üzerinde insan yaşayacak daha yılları varken bu dünyadan sessiz sedasız göç edip gitti.
Yaklaşık 10 bin kişiyi (tahmini yazıyorum) yaşatabilecekken kaybettik. Mart ayında tam kapanma yapılsın uyarılarına kulaklarımızı tıkayıp yaklaşık 1-1,5 aylık bir gecikme ile şimdi kapanıyoruz.
Atalarımız zararın neresinden dönülürse kardır demişler ama bu çağda, bu anlayışla hareket etmek ne kadar doğru? Bütün üst yöneticilerin bilmesi gereken, askeri alanda ve kriz durumlarında uygulanması gereken stratejik, taktik ve operasyonel yönetim anlayışını yoksa bilmiyor muyuz?

Eğer doğru bir stratejiniz yoksa, yanlış taktikle mücadele ediyorsanız operasyonun başarısından söz edemezsiniz. Keşke bu yazıyı yazmasaydım, aşağıdaki uyarılarımız dikkate alınsaydı ve o canlar yaşasaydı.
Dünyada bunu başarabilen küçüklü büyüklü birçok ülke var. Tarih ileride bu pandemiyi ve sonuçlarını incelerken hangi ülkelerin ne tür stratejiler ve taktikler ile ne derecede başarılı olduğunu da yazacak. Çok başarılı ve tecrübeli bir sağlık ordusuna, sağlık alt yapısına sahip ülkemizin bu olumsuzlukları yaşamaması gerekiyordu.
Covid-19 Pandemisi ve Aşılama (17 Ocak 2021)
Pandeminin başından beri ülke olarak ilk kez büyük bir şans yakaladık. Bütün dünyada vaka sayıları yüksek seyrederken bizde düşüş trendi devam ediyor ve aşılamaya da geçmişten gelen tecrübemiz ile son derece hızlı başladık. 4 gün içerisindeki aşılama sayılarımız ile dünyada ilk on ülke arasına girdik.
Bunu iyi değerlendirerek önlemleri azaltmadan yüksek aşılama sayıları ile öncelikli ve riskli grupları kısa sürede (15 gün, bilemedin 1 ay içerisinde) tamamlayabilirsek 3. dalgayı hafif atlatıp ilkbahar, yaz aylarına doğru çok daha büyük bir avantaj yaratabiliriz. Aşılamaya sahip çıkan, pandeminin başından bu yana canları pahasına büyük bir özveri ile görev yapan sağlık personellerinin bundaki payı da çok büyük olacaktır. Ha gayret…
Yazar Dr. M. Turhan SOFUOĞLU, Acil Afet Ambulans Hekimleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı, İzmir, 29 Nisan 2021