DSÖ Genel Direktörü, BM Güvenlik Konseyi Acil Toplantısında açıklama yaptı.
BM Fotoğrafı / Eskinder Debebe, DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, BM Güvenlik Konseyi toplantısına Orta Doğu’daki durum hakkında bilgi veriyor. New York, 10.11.2023
İsrail ve işgal altındaki Filistin topraklarındaki durumla ilgili acil toplantıda yapılan konuşma
Sayın Başkan, Ekselansları,
Gazze’deki sağlık durumu hakkında bilgi verme fırsatı verdiğiniz için teşekkür ederiz.
Hamas ve diğer silahlı grupların 7 Ekim 2023’de İsrailli sivillere yönelik korkunç, barbarca ve haksız saldırıları sonrasında İsrail halkının duyduğu öfkeyi, acıyı ve korkuyu en başından beri çok iyi anladığımı belirtmek isterim.
1400 kişinin öldürülmesi, 7200’den fazla kişinin yaralanması akıl almaz bir durumdur. Hayatta kalanlar ve mağdurların aileleri için ruh sağlığı sonuçları uzun süre devam edecek.
DSÖ, Gazze’deki çoğu yaşlı, çocuk ve acil tıbbi ihtiyaçları olan İsrailli rehinelerin sağlığı ve refahından ciddi şekilde endişe duymaktadır.
İki hafta önce rehinelerin aileleriyle konuştum ve onlarla gelecek hafta Cenevre’de buluşacağım. Onların acısını ve korkularını hissediyorum.
Ayrıca, 16 yıldır abluka altında acı çeken ve şimdi ailelerinin, evlerinin, topluluklarının ve bildikleri hayatın yok edilmesine katlanan Gazze halkının öfkesini, acısını ve korkusunu da anlıyorum.
Sahadaki durumu anlatmak mümkün değil.
Hastane koridorları yaralılar, hastalar ve ölmek üzere olanlarla tıka basa doluydu;
Morglar dolup taşıyor;
Anestezisiz ameliyat;
On binlerce yerinden edilmiş insan hastanelere sığınıyor;
Aileler aşırı kalabalık okullara tıkıştı, yiyecek ve su sıkıntısı çekiyorlardı.
Gazze’de şu ana kadar 10.800’den fazla insan öldürüldü; bunların neredeyse %70’i kadın ve çocuk.
Gazze’de ortalama her 10 dakikada bir çocuk öldürülüyor.
1,5 milyon kişi yerinden edildi ve bulabildikleri her yerde sığınacak yer arıyor. Ama hiçbir yer ve hiç kimse güvende değil.
Gittikçe daha fazla insan giderek daha küçük alanlara taşındıkça aşırı kalabalık, ishal, solunum yolu hastalıkları ve cilt enfeksiyonlarının salgın riskini artırıyor.
DSÖ, fiziksel ve zihinsel olarak yorgun düşen ve hayal bile edilemeyecek koşullarda ellerinden gelenin en iyisini yapan sağlık çalışanlarına destek olmak için ortaklarımızla birlikte Gazze’de bulunuyor.
Birçoğunun hayati tehlikesi bulunan 27.000 yaralıya bakım sağlamanın yanı sıra, 2 milyondan fazla insanın düzenli sağlık ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyorlar.
Gazze’de her gün 180’den fazla kadın doğum yapıyor.
Kanser tedavisi gören 9000 hasta var.
Ve 350.000 diyabet, kalp hastalığı ve hipertansiyon hastası var.
Beş yıl önce, 2018’de Gazze’deki El Şifa Hastanesini ziyaret ettim. Diyaliz koğuşunu ve yenidoğan yoğun bakım ünitesini gezdim, sağlık çalışanları ve hastalarla konuştum.
O zaman bile 2018’de Gazze’de sağlık çalışanları için koşullar son derece zordu.
Artık işleri imkânsız hale geldi ve doğrudan ateş hattındalar.
DSÖ, 7 Ekim 2023’den bu yana Gazze ve Batı Şeria’da sağlık hizmetlerine yönelik 250’den fazla saldırının yanı sıra İsrail’deki hastaneler, klinikler, hastalar, ambulanslar gibi sağlık hizmetlerine yönelik 25 saldırıyı doğruladı.
Geçtiğimiz hafta DSÖ, bir günde 5 hastaneye 5 saldırının gerçekleştiğini belgeledi.
Yalnızca son 48 saat içinde yaklaşık 430 yataklı dört hastane hizmet dışı bırakıldı.
100’den fazla BM meslektaşımız öldürüldü ve bu sayı artıyor.
Biz konuşurken, El Şifa ve Rantisi Hastanelerinin dışında ateş açıldığına dair haberler geliyor.
Gazze Şeridi’ndeki 36 Hastanenin yarısı ve birinci basamak sağlık merkezlerinin üçte ikisi hiçbir şekilde çalışmıyor. İş görenler kapasitelerinin çok ötesinde çalışıyorlar. Sağlık sistemi dizlerinin üzerinde ama yine de bir şekilde hayat kurtarıcı bakım sağlamaya devam ediyor.
Bu sağlık çalışanlarını ve hizmet ettikleri insanları desteklemenin en iyi yolu, onlara bu bakımı sağlamak için ihtiyaç duydukları araçları (ilaçlar, tıbbi ekipman ve hastane jeneratörleri için yakıt) vermektir.
Sahra hastaneleri ve acil sağlık ekipleri Gazze’deki mevcut hastaneleri ve sağlık çalışanlarını tamamlayabilir ve destekleyebilir ancak bunların yerini alamazlar.
Gazze’deki sağlık çalışanlarının desteklenmesi, DSÖ’nün operasyonel müdahale planının merkezinde yer alıyor.
DSÖ, 21 Ekim 2023 tarihinde Refah sınır kapısından Gazze’ye giren ilk yardım konvoyunun bir parçasıydı ve o zamandan bu yana kuzeydeki hastaneler de dahil olmak üzere sağlık çalışanlarının hayat kurtarmak için ihtiyaç duyduğu 63 metrik ton özel tıbbi ekipman ve malzemeyi teslim ettik. Ancak bu, ihtiyaç ölçeğini karşılamaya bile yetmiyor.
7 Ekim 2023’den önce günde ortalama 500 kamyon, temel ihtiyaç malzemelerini Gazze’ye geçiyordu. 21 Ekim’den bu yana bekleyen 10.000 kamyon yerine sadece 650 kamyon Gazze’ye giriş yaptı.
Bir ay önce, şiddetin başlamasından sadece iki gün sonra, Refah kapısı aracılığıyla yardım ulaştırmak için DSÖ’yü ve ortaklarımızı desteklemeyi kabul eden Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah El-Sisi ile görüştüm.
Mısır’a, Gazze’ye yardım ulaştırılmasına verdiği destek ve tedavi için Mısır ve Ürdün’e nakledilen kanserli 12 çocuk da dahil olmak üzere en kritik hasta ve yaralı hastaları dışarı çıkarmak için bir tıbbi geçiş yolu oluşturduğu için teşekkür ediyorum.
DSÖ, bu şiddetin sorumlusu olmayan ancak bu odadaki bizlerin hayal bile edemeyeceği şekillerde acı çeken Gazze’deki sivillere insani yardımın ulaştırılması için sınırsız erişim çağrısında bulunmaya devam ediyor.
Hamas’a, çoğu acil tıbbi müdahaleye ihtiyaç duyan rehineleri serbest bırakması çağrısını sürdürüyoruz.
İsrail’e elektrik, su ve özellikle yakıt tedarikini yeniden sağlaması yönünde çağrıyı sürdürüyoruz.
Her iki tarafa da uluslararası insancıl hukuk kapsamındaki yükümlülüklerine uymaları yönünde çağrıyı sürdürüyoruz.
Daha fazla sivilin ölmesini ve Gazze’deki hastane ve sağlık tesislerinin daha fazla zarar görmesini önlemek için ateşkes çağrısını sürdürüyoruz.
===
Sayın Başkan, Ekselansları,
Gazzeli çocukların neler yaşadığını anlıyorum çünkü ben de çocukken aynı şeyleri yaşadım.
Silah sesleri ve havada ıslık çalan mermi sesleri; çarpmanın ardından çıkan duman kokusu, gece gökyüzünde izli mermiler, korku, acı, kayıp – bunlar hayatım boyunca benimle içimde yaşadım.
Kokuyu, savaşın görüntüsünü biliyorum. Savaşın ne anlama geldiğini biliyorum.
Annem geceleri silah sesleri duyduğunda, evimize bir top mermisi düşerse korunabiliriz umuduyla, yatağın üstüne daha fazla şilte koyarak bizi yatağın altında uyuturdu; annelerin çocuklarını kurtarma içgüdüsü halen içimde hissediyorum.
Gazzeli ebeveynlerin neler yaşadığını da anlıyorum, çünkü 1998’de savaş ülkem Etiyopya’ya geri döndüğünde çocuklarım bombardımandan korunmak için bir sığınakta saklanmak zorunda kaldı.
Savaşı hem çocuk hem de ebeveyn olarak yaşadım. Çocukların nasıl hissettiğini biliyorum, ebeveynlerin de nasıl hissettiğini biliyorum.
Gazze ve İsrail’in çocukları ve ebeveynleri, benim ailemin istediği ve ihtiyaç duyduğu şeyi istiyor ve buna ihtiyaç duyuyor: barış ve güvenlik için her şeyi yapalım istiyorum.
DSÖ’nün Genel Direktörü olacağımı hiç hayal etmezdim çünkü annemin duası sadece bir gün daha hayatta kalmamdı.
BM Güvenlik Konseyi bunun için kuruldu.
Ancak bu kriz, Güvenlik Konseyi’nde reform yapılmasının gerekliliğini bir kez daha ortaya koyuyor. Odaya girdiğimde nostalji hissettim çünkü Dışişleri Bakanı olduğum dönemde buraya gelirdim.
Kusura bakmayın ama, uzun zamandır Güvenlik Konseyi’nin artık kuruluş amacına hizmet etmediği görüşündeyim.
Güvenlik Konseyi 21. yüzyılın değil, İkinci Dünya Savaşı’nın reel politikasını temsil ediyor.
Dönemin Etiyopya Dışişleri Bakanı olarak Güvenlik Konseyi reformu üzerinde çalışan bir grubun parçasıydım. Hiçbir ilerleme kaydedilmemesine üzüldüm.
Güvenilir, ilgili ve dünyamızda barış için bir güç olarak kalabilmek için Üye Devletler, özellikle de Güvenlik Konseyi Daimi 5 Üyesi, Güvenlik Konseyi’nde reform yapma ihtiyacını ciddiye almalıdır.
Bugün bir isteğimiz daha ateşkes ve barışa giden yolda yerini bulmalıdır.
Teşekkür ederim.
Kaynak: DSÖ Basın Haberi, New York, 10 Kasım 2023