DSÖ Genel Direktörü, “Filistin topraklarındaki sağlık durumu” nu anlattı.

DSÖ Genel Direktörü, “Filistin topraklarındaki sağlık durumu” nu anlattı.

DSÖ Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanım Ghebreyesus, Cenevre’de 10 Aralık 2023 tarihinde düzenlenen “işgal altındaki Filistin topraklarındaki sağlık durumuna ilişkin” DSÖ Yürütme Kurulu Özel Oturumunda” yaptığı açılış konuşması

Ekselansları Dr. Hanan Mohamed Al Kuwari, Yönetim Kurulu Başkanı,

Ekselansları, sevgili meslektaşlarım ve dostlarım,

Sanırım hepimiz “işgal altındaki Filistin topraklarındaki sağlık durumuna ilişkin toplantıyıyapmamayı tercih edeceğimiz bir toplantı olduğu konusunda hemfikiriz.

Defalarca söylediğim gibi, Hamas’ın 7 Ekim 2023’te İsrail’e düzenlediği ve 1200’den fazla kişinin ölümüyle sonuçlanan barbarca ve haksız saldırılarını esefle kınıyorum.

Saldırılar sırasında cinsiyete dayalı şiddet ve rehinelere kötü muamele yapıldığına dair haberler beni dehşete düşürdü.

Şu anda 114 rehinenin serbest bırakılması beni rahatlatıyor ve geri kalan rehinelerin de serbest bırakılması çağrımı yineliyorum.

İsrail halkının iki ay önce yaşanan korkunç saldırılar sonrasında duyduğu öfkeyi, acıyı ve korkuyu çok iyi anlıyorum.

Ayrıca, 16 yıldır abluka altında acı çeken ve şimdi ailelerinin, evlerinin, topluluklarının ve bildikleri hayatın yok edilmesine katlanan Gazze halkının öfkesini, acısını ve korkusunu da anlıyorum.

Dr. Mike Ryan (DSÖ Acil Sağlık Hizmetleri Program Direktörü) ve ekibi Gazze’deki sağlık durumu hakkında daha ayrıntılı bir sunum yapacak, ancak çatışmanın sağlık üzerindeki etkisinin felaket olduğu açıkça belirtiliyor.

Gazze’de 7000’i çocuk olmak üzere 17.000’den fazla kişinin öldüğü bildiriliyor ve kaç kişinin evlerinin enkazı altında gömülü olduğunu bilmiyoruz.

46.000’den fazla yaralanma rapor edilmiştir.

1,9 milyon insan (Gazze Şeridi’nin neredeyse tüm nüfusu) yerinden edildi ve bulabildikleri her yerde sığınacak yer arıyor. Ancak Gazze’de hiçbir yer ve hiç kimse güvende değil.

Giderek daha fazla insan giderek daha küçük alanlara taşındıkça, aşırı kalabalıklaşma, yeterli yiyecek, su, barınak ve sanitasyon eksikliğiyle birleşince, hastalıkların yayılması için ideal koşulları yaratıyor.

Ortalama olarak her 700 kişiye bir duş, 150 kişiye ise bir tuvalet düşmektedir.

Kanlı ishal ve sarılık gibi salgın hastalıklara dair endişe verici sinyaller var ve ayrıca yüksek düzeyde ishal hastalıkları ve solunum yolu enfeksiyonlarına ilişkin raporlar da var.

Durumun kötüleşmesi ve kış koşullarının yaklaşmasıyla riskin daha da kötüleşmesi bekleniyor.

Gazze’nin sağlık sistemi çöktü ve tamamen yok olmaya doğru gidiyor.

Başlangıçtaki 36 hastaneden yalnızca 14’ü kısmen işlevsel durumda; 2’si Gazze Vadisi’nin kuzeyinde ve 12’si güneyde hizmet vermeye çalışıyor.

İlk baştaki 3500 yataktan yalnızca 1400’ü mevcut olup birinci basamak sağlık merkezlerinin yaklaşık üçte ikisi işlevsel değildir.

Gazze’nin güneyindeki iki büyük hastane, yatak kapasitesinin üç katı kapasiteyle çalışıyor, malzeme tükeniyor ve binlerce yerinden edilmiş insana ev sahipliği yapıyor.

Bu arada Gazze’de her gün 180’den fazla kadın doğum yapıyor.

Kanser tedavisi gören 2000 hasta var.

350.000 diyabet, kalp hastalığı ve hipertansiyon hastası var.

Akut psikiyatrik bakıma ihtiyaç duyan en az 20.000 sivilin ve çok daha fazlasının çatışma sonucunda ciddi zihinsel bozukluklardan mustarip olması bekleniyor.

Beş yıl önce, 2018’de Gazze Şehri’ndeki El Şifa Hastanesini ziyaret ettim. Diyaliz koğuşunu ve yenidoğan yoğun bakım ünitesini gezdim, sağlık çalışanları ve hastalarla konuştum.

O zaman bile koşullar sağlık çalışanları ve hastalar için son derece zordu.

Artık sağlık çalışanlarının çalışma koşulları imkânsız hale geldi ve doğrudan ateş hattındalar.

DSÖ, 7 Ekim 2023’den bu yana Gazze ve Batı Şeria’da sağlık hizmetlerine yönelik 449’dan fazla saldırıyı, İsrail’de ise sağlık hizmetlerine yönelik 60 saldırıyı doğruladı. Sağlık hiçbir zaman hedef olmamalıdır.

Ayrıca, altı aylık oğlu, kocası ve iki erkek kardeşiyle birlikte öldürülen Dima Alhaj da dahil olmak üzere, Gazze’deki 100’den fazla BM meslektaşımızı kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyorum.

Özetle sağlık ihtiyaçları dramatik bir şekilde arttı ve sağlık sisteminin kapasitesi üçte bir oranında azaldı.

DSÖ, fiziksel ve zihinsel olarak yorgun düşen ve hayal bile edilemeyecek koşullarda ellerinden gelenin en iyisini yapan sağlık çalışanlarına destek olmak için ortaklarımızla birlikte Gazze’de bulunuyor.

Bu arada bugün (10.12.2023) Gazze’den yeni dönen meslektaşımız Rob Holden da yanımızda ve Doğu Akdeniz Bölge Direktörümüz Dr. Ahmed Al-Mandhari ve ekibi her türlü sorunuz için yanımızda. Size ilk elden durumu açıklayan bilgi verebilirler.

Bu sağlık tesislerine ikmal sağlamak son derece zor hale geldi ve sahadaki güvenlik durumu ve Gazze dışından gelen yetersiz ikmal nedeniyle derinden tehlikeye atılıyor.

İnsani yardım kuruluşları bu durumla başa çıkmakta zorlanıyor.

Bugün tartıştığınız karar, eğer kabul edilirse, Genel Direktör olarak benden birkaç şey yapmamı istiyor:

Krizin halk sağlığına etkileri hakkında rapor vermek;

Psikiyatrik morbiditenin boyutunu değerlendirmek için;

Teknik ve maddi yardımı güçlendirmek;

Ve ortaklarımızla çalışmalarımızı güçlendirmek.

Ancak size karşı dürüst olmalıyım: Bu görevleri yapabilmek mevcut koşullar altında neredeyse imkânsız gibi görünüyor.

İşte bu nedenledir ki BM Genel Sekreteri Guteres geçen hafta Birleşmiş Milletler Şartı (Anayasası)’nın 99. Maddesine atıfta bulunarak insani ateşkes çağrısında bulundu.

Genel Sekreter’in çağrısını yineliyorum; bu çağrıyı, iki hafta önce Güvenlik Konseyi’ne sunduğum rapor da dahil olmak üzere defalarca yaptım. Ateşkes, Gazze halkının sağlığını gerçekten korumanın ve geliştirmenin tek yoludur.

Güvenlik Konseyi’nin geçen 8 Aralık 2023 Cuma günü böyle bir ateşkes konusunda karar alamamasından (ABD veto etti) büyük üzüntü duyuyorum.

Bu toplantının kararına ilişkin müzakerelerin zor olduğunu biliyorum, ancak gösterdiğiniz işbirliği ve uzlaşma ruhunu çok takdir ediyorum ve fikir birliği sağlama konusundaki kararlılığınızı memnuniyetle karşılıyorum.

Bu krize ve sorunlu dünyamızdaki diğer birçok krize ancak diyalog, karşılıklı anlayış ve ortak zemin bulma yoluyla çözüm bulmayı umabiliriz.

Bu yıl DSÖ olarak 75.kuruluş yılımız. Anayasamızın başlangıç açıklamasındaki yazılanlar  her zamankinden daha alakalı olmaya devam ediyor: Sağlığın tüm insanlar için temel bir insan hakkı olduğu ve sağlığın barış ve güvenliğin temeli olduğu apaçık ortadadır.

Kurucularımızın 1948’de yaptığı gibi barış olmadan sağlık, sağlık olmadan barış olamayacağını kabul ederek, bu anı bu vizyonu gerçekleştirmek için kullanmanızı rica ediyorum.

Umarım sağlığı barışa giden köprü olarak kullanırsınız.

Çok teşekkür ediyorum ve Sayın Başkan, size tekrar teşekkür ediyorum.

Kaynak: DSÖ Genel Dir. konuşması, Cenevre, 10 Aralık 2023. Çeviri ve haber: Bekir Metin

Share This
COMMENTS

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir