Elazığ ve Malatya’da 6.8 şiddetindeki Deprem

Elazığ ve Malatya’da 6.8 şiddetindeki Deprem

Elazığ ve Malatya’da, 24 Ocak 2020 Cuma akşamı saat tam 20.55’te meydana gelen ve merkezi Elazığ Sivrice olan 6.8 şiddetindeki depremle sarsıldı. Deprem başta Malatya, Adıyaman, Erzincan, Tunceli ve Diyarbakır olmak üzere tüm çevre illerde hissedildi!

AFAD’ın yaptığı son açıklama (25 Ocak saat 14.00 itibariyle) ile 22 kişinin yaşamını kaybettiği yaralı sayısının ise 1031’e yükseldiği ayrıca 397 adet artçı deprem meydana geldiği, haberleşme, ulaşım, elektrik ve doğal gaz altyapılarında herhangi bir sorun olmadığı bildirildi.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın: “Depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Bütün imkânlar seferber edildi ve çalışmalar aralıksız sürüyor. Vatandaşlarımızın ihtiyaçları karşılanıyor. Birlik ve beraberlik içinde yaralar en kısa zamanda sarılacaktır” dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından yapılan son açıklamaya göre (25 Ocak 2020 saat 12.00 itibariyle) deprem nedeniyle 22 vatandaşımız hayatını kaybetti. Bunların 18’i Elazığ’da, 4’ ü de Malatya’da tespiti yapıldı. Çevre illeri hatta Irak ve Suriye’yi sarsan deprem  sonrası 398 artçı deprem meydana geldiği yetkililerce ifade edildi. Ağır yaralı bulunmuyor. 39 kişi ise göçük altından sağ olarak kurtarıldı. 22 kişinin ise enkaz altında olduğu değerlendiriliyor.

Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca: “22 vatandaşımızı kaybettik. Malatya’da 221, Elazığ’da 551 yaralımız var. Elazığ’da 30’a yakın göçük altında vatandaşımız olduğunu biliyoruz, depremde ölü sayısı artabilir” dedi. Ayrıca, “Vatandaşlar 184 SABİM’i arayarak yakınlarının hangi hastanede tedavi gördüğünü öğrenebilirler” dedi.

Kandilli Rasathanesi depremin büyüklüğünü 6.5 olarak revize etti.

Elazığ depremi ve çöken bir ev (25 Ocak 2020)

Devlet yetkililerinin 25 Ocak 2020 tarihi itibariyle yaptıkları açıklamalarda;

İl AFAD ekiplerinin şehir merkezinde yıkılan binalara müdahale ettiği, Deprem sonrasında tüm iller ve birlikler teyakkuz haline geçirilmiştir. Genelkurmay Başkanlığı başta olmak üzere tüm afet ve acil durum yönetimi merkezleri (AADYM) aktif hale geçirilmiştir.

AFAD’ın Adana, Afyonkarahisar, Amasya, Ankara, Batman, Bayburt, Bingöl, Bursa, Çankırı, Çorum, Diyarbakır, Eskişehir, Gaziantep, Gümüşhane, İstanbul, Kahramanmaraş, Kastamonu, Kayseri, Kocaeli, Mardin, Muş, Sakarya, Samsun, Sivas, Şanlıurfa, Şırnak, Tokat ve Van İl Müdürlükleri, Jandarma Arama Kurtarma, Gümüşhane UMKE ile İstanbul ve Mersin itfaiyelerinden, toplamda 418 arama kurtarma personeli bölgeye sevk edilmiştir.

AFAD Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Erzurum, Erzincan, Kahramanmaraş, Mardin ve Muş lojistik depolarından bölgeye 1689 çadır, 1656 yatak ve 9 bin 200 battaniye sevk edilmiştir.

Deprem Sonrası, alanında deneyim sahibi olan AKUT Arama Kurtarma Derneği nden yapılan ilk açıklamada; “Bingöl ekibi Elazığ’da bölgeye hareket etmiş; AKUT Mersin, Antep, Trabzon ve Rize ekipleri ise bölgeye intikal için hazırlıkları yapmak adına operasyon merkezine geçmiş ve çıkış hazırlıklarına başlamıştır” denildi.

CNN TÜRK televizyonunda, 6 Ekim 2019 tarihinde depremle ilgili açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Naci Görür, Elazığ depremine karşı uyarmıştı. Canlı yayında “Türkiye’nin deprem haritasını inceleyen Prof. Görür, depremi nokta atışıyla işaret etti. “Doğu Anadolu fayına  bir uyarı yapmak istiyorum. Bu fay uzun zamandır suskun. Doğu Anadolu fayı uzun zamandır suskun. Aşağı yukarı bin 500 yıllarından beri deprem olmadı. Büyük depremler olmuş. O bölgeler için ciddi risk söz konusu. Deprem Elazığ-Bingöl arası olabilir” demişti.

Profesör Naci Görür Elazığ depremini değerlendirdi. (6 Ekim 2019)

Türkiye’nin Konuştuğu Profesör Naci Görür Elazığ Depremini Değerlendirdi.

İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Naci Görür, Elazığ Sivrice’de meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki depremi değerlendirdi.

Prof. Dr. Görür, “Sivrice Gölü’nün bulunduğu yerlerde belirli alanlarda stres atıldı. Ama bu fayın özelliği gereği Palu, Bingöl Karlıova’ya doğru veya Malatya, Adıyaman bölgesine doğru özen göstermek lazım. Buralarda stres artımı da olmuş olabilir. Tıpkı 1999 depremindeki gibi odak noktasını Yalova Gölcük gibi düşünürsek, o deprem hem Marmara’ya hem de Düzce’ye bir stres yükledi ve Eylül ayında Düzce’de deprem oldu. Dolayısıyla 1999’dan sonra bir büyük deprem yine oldu. Bu doğrultu atımlı fayların deprem olduktan sonra sağını ve solunu yükleyebilir. Aynı şey Doğu Anadolu Fayı için de olabilir. Bu da doğrultu atımlı sol yönlü bir fay. Yani Sivrice’den Bingöl Karlıova’ya doğru Palu ve Malatya, Adıyaman ve Kahramanmaraş’a doğru olan yönlere dikkat etmek lazım” dedi.

“Uzun Zamandır Bu Fayda Bir Deprem Olmuyordu”

Uzun zamandır bu fayın uykuda olduğunu ve bir deprem beklediklerini belirten Prof. Dr. Görür, “Doğu Anadolu Fayı özel bir fay. Bu fay Kuzey Anadolu Fayına oranla uyumakta olan bir fay. Uzun zamandır bu fayda bir deprem olmuyordu. Bu fay uykudaydı. Yer bilimciler olarak bu fay üzerinde büyük depremler olduğunu bildiğimiz için bu kadar sessiz kalmasından endişe ediyorduk. Bu sessizliğin nedeni gittikçe enerji ve stres biriktirmesi olabilir, günün birinde bir yerden patlak verebilir, diye endişe ediyorduk.

Mesela 1513 yılında Kahramanmaraş Türkoğlu çevresinde 7.4 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Antakya’da 1823’te 7.5 büyüklüğünde bir deprem var. Malatya yöresinde 1893 yılında 7’nin üzerinden bir deprem var. 1874 yılında bugünkü depremin olduğu yerde Sivrice-Palu arasında, 1875 yılında Sivrice-Sincik bölgesinde deprem meydana geldi. Biz bunları biliyorduk ve fay sessizdi” dedi.

“Buradaki Faylarda Böyle Depremler Meydana Geliyor”

Beklenen İstanbul depremini tetikler mi sorusuna ise şöyle yanıt verdi:

“Depremlerin birbirini etkilemesi aynı geometri ilişkisinde olan faylar için geçerli. Deprem levha hareketliliğidir. Anadolu fayı, Kuzey Anadolu ve Güney Anadolu fayı boyunca hareket ediyor. Batı Anadolu bu hareketlilikten etkilenerek Kuzey Güney yönünde geriliyor. Buradaki faylarda böyle depremler meydana geliyor. Zaman zaman bu levha hareketlerindeki değişimler, bunların hızları, niteliğindeki değişimler deprem olma sıklığını artırıyor”

“Elazığ Sivrice İçin Dikkat Edilmesi Demem’ Bir Tesadüftü”

Sosyal medyada sıkça paylaşılan deprem tahmini videosu için şu açıklamalarda bulundu:

“Benim ‘Elazığ Sivrice için dikkat edilmesi demem’ bir tesadüftü. Bu benim özel bir yeteneğimi göstermiyor. Bütün yer bilimciler bunu söyleyebilir. Bu bir tesadüftü. 2003 yılından sonra Elazığ, Malatya’da defalarca konferans verdim. Valiliğe gittim. Halka anlatmaya çalıştım. Halkta oranın deprem kenti olmadığı gibi bir düşünce vardı. Halkı da uyardık. Doğu Anadolu Fayı’nın önemli bir fay olduğunu, Türkiye’nin ikinci büyük fayı olduğunu, tehlikeli depremler üretebileceğini anlatmaya çalıştım” dedi.

Acil Yardım, Afet ve Deprem konularında sahada çalışan ve deneyim sahibi Acil Ambulans Hekimleri Derneği (AAHD)  Başkanı Dr. Turhan Sofuoğlu, 25 Ocak 2020 tarihli açıklamasında;

Öncelikle deprem bölgesinde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara ve ailelerine geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Bölgede dün geceden itibaren aralıksız faaliyet gösteren arama kurtarma, sağlık ve güvenlik ekiplerimize de görevlerinde başarılar diliyoruz.

Acil Ambulans Hekimleri Derneği (AAHD) Başkanı Dr. Turhan Sofuoğlu

Bu aşamadan sonra akut dönemde yapılabilecek işler, daha çok enkaz altındaki canlı kalabilenlerin kurtarılması, yaralıların tedavisi, evlerine giremeyen vatandaşların barınma ve diğer ihtiyaçlarının karşılanması olacaktır.

Daha sonrada bozulan alt yapının ( su, elektrik, varsa doğal gaz, kanalizasyon, iletişim ) yenilenmesi, binaların hasar durumunun tespiti, evlerine giremeyecek vatandaşlar için geçici prefabrik yapıların inşası veya kamu kurumlarının binalarının (lojman veya kullanılmayan bina) tahsisinin yapılması olacaktır. Bu nedenle bölgeye gönderilecek arama ve kurtarma ile sağlık ekiplerinin bugün yapılacak kapsamlı analiz sonrasındaki ihtiyaca göre planlanması ve koordinasyonu önem taşımaktadır. Bakanlık ve Belediyelerin bölgeye gönderecekleri ekip, araç ve malzeme sayılarını etkilenen insan, bina ve altyapı ihtiyaçlarına göre yapmaları, kaynaklarını zamana yaymaları gerekmektedir. Desteğin azı da fazlası da sorun yaratır !

İlk görüntüler gelmeye başladı. Depremin gece olması çok kişiyi evlerinde  yakaladı. Hava sıcaklığının sıfırın altında olması da ayrı bir risk. Bir an önce enkaz altında kalanlara arama kurtarma ekipleri ile ulaşılması, binalarından dışarı çıkanlara da çadır, battaniye, yiyecek ve ısıtıcı desteği yapılması gerekiyor. Hızlı bir şekilde AFAD, Kızılay ve Sağlık ekibi desteği çok önemli.

Depremler yerkürenin bir gerçeği ve doğal bir afet. Ülkemiz de deprem kuşağı üzerinde. Son depremin meydana geldiği fay Doğu Anadolu fay hattı üzerinde. Kuzey Anadolu fay hattı ise Van’dan Saros körfezine kadar uzanan ve binlerce yıldır geçtiği hat boyunca depremlerin yaşandığı aktif bir fay. Ben bu kısa ömrümde bu fay hattı üzerinde 1967 Sakarya depremini bizzat yaşadım, çadır da kaldım. 1999 yılındaki Adapazarı ve Düzce depremlerinde aylarca yönetici hekim olarak görev yaptım. 2011 Van depremine giden ekipleri koordine ettim.
Bu gerçekle yaşamaya ve 8-9 şiddetinde depremlerden sonra bile insanların hayatlarını kaybetmediği, benim de 2001 yılında 2 ay kalıp afet eğitimi aldığım Japonya’dan ders almamız gerekiyor. Deprem değil tedbirsizlik ve çürük binalar öldürür!

112 Acil Sağlık Hizmetleri Komuta Merkezi,  Ankara 112 İl Ambulans Hizmetlerinden Dr. Ahmet Haki Türkdemir’in sosyal medyaya yaptığı açıklamada ise

Bu konuda yakın zamanda üstünde çalışmaya başladığım bir husus olması nedeniyle özellikle belirtmek istediğim bir konu demiryollarının daha etkin ve verimli kullanılması olacaktır. Bölgeye demiryolu ile erişim olanaklı olduğu için kullanılmayan vagonlar katar olarak bölgeye aktarılarak çadırdan daha konforlu yaşam alanları oluşturulabilirken, aynı zamanda kronik BAKIM gerektiren hastaların da hızla ve büyük sayılarda bölgeden uzaklaştırılması sağlanabilir. Özellikle diyaliz hastaları başta olmak üzere sürekli BAKIM gerektiren hastaların yerel olanakları rahatlatmak için uzaklaştırılması gerekecektir…

Dr. Ahmet Haki Türkdemir; Demiryollarının rotasını da izlediğinizde bu durumun aslında stratejik olarak kurgulanmış olduğunu görürsünüz. Abdülhamit döneminde başlayan demiryolları macerasında özellikle fay hatlarına paralel olduğunu görürsünüz. Cumhuriyet döneminde ise büyük kent girişlerinde demiryolları hastanelerinin kurulmamış olmaması mantığı da buna dayanır. Savaşlarda destek ve lojistik hizmetlerinin verilmesini sağlamak üzere düzenlenmişlerdir. Ankara GAZİ Mahallesindeki Demiryolları Hastanesi tam vagon hizasında ve tahliyeyi kolaylaştıracak biçimde düzenlenmiştir.

Dünya’da ve Türkiye’de Neden Deprem Oluyor?

Yerkabuğunu oluşturan plakaların birbirine sürtündükleri, birbirlerini sıkıştırdıkları, birbirlerinin üstüne çıktıkları ya da altına girdikleri alanlar deprem bölgeleri olarak biliniyor. Plakalar birbirine doğru hareket edince büyük bir enerji ortaya çıkıyor ve bu da Dünya’yı sarsıyor.

Dünya neden sallanıyor? DW Türkçe

Deprem nedir? Deprem neden ve nasıl oluşur? Bir deprem ülkesinde yaşadığımız için depremler hepimizi çok korkutuyor. Beklenen Büyük İstanbul Depremi hakkında bilmeniz gereken her şeyi bu videoda bulabilirsiniz. Neden İstanbul’da kesinlikle bir deprem olacak? İstanbul depremi ne zaman ve kaç şiddetinde olacak? Marmara denizinde olan küçük depremler büyük depremin habercisi mi? Bütün bu soruların cevaplarını videoda bulabilirsiniz.

Türkiye’de Neden Fazla Deprem Oluyor? | Deprem Nasıl Oluşur?

Bu haber yazılı ve görsel basın ile konularında uzman kişilerle görüşülerek Bekir Metin tarafından hazırlanmıştır (25.Ocak 2020)

Share This
COMMENTS

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir