Evet ya da Hayır!
Vardı geçmişte, sürüyor günümüzde
Kullanırız sıkça, bazen hiç düşünmeden.
Kestirir atar, sözün özüdür aslında
Belirler konumunu, yansıtır görüşünü.
Düşünür müsün ötesini berisini?
Lafın varacağı yeri, bırakacağı izi
Niyet olsa da iyi, neticedir aslolan
Kısadır söylemesi, uzundur soluğu.
Kullan aklını derinden, ver kararını içten
Senin olsun kararın, diğerleri verirken hüküm
Eğmeden bükmeden, söyle dosdoğru
Gönlün olur ferah, olmasa da hiçbir şey.
Çok dinle öğrenirken, az söyle yaparken
Kal sessiz mümkünken, konuşacağına anlamsız
Bakmamak için arkana, adil ol söylerken
Yakalamak için mutluluğu en derinden
Hesaplama incelikle, yontarken kendine
Olurken akıllı, düşünürken aptalı
Olursun pişman, değiştirince yer
Aklıyla, aptal zannettiğin zamanla
Evet deme yapamayacağın her şeye,
Zamana yay, kalmazsın altında böylece.
Hayır deme yapabileceğin birçok şeye,
Yapışmaz eline, yaptıkların iyi niyetle.
Öğrenirsen bilgiyi, her yerde
Geçirirsen benliğine, yaşadıkça
Uygularsan hayatta, gördükçe
Unutmazsan hiç, fakir fukarayı
Düzeltirsin hatayı, dertlenme
Bulursun doğruyu, endişelenme
Edinirsin arkadaş, korkma
Dönüştürürsün çevreni, hızlıca
Bilirsen sözünü söylerken,
Alamaz seni esir, evetler.
Anlarsan gideceği patikayı,
Olamaz sana engel, hayırlar.
Hayatın önsözüdür, düşünürsen
Evet ya da hayır demeden
Senin özetindir, farkındaysan
Yaptıklarının yapacaklarının.
Yazar İsmet Anıtsal, ABD, Missouri State Üniversitesi
Yazım tarihi: 10 Nisan 2022, Yayın tarihi: 29 Nisan 2022