Fosil yakıt üretimi, iklim değişikliği hedefleriyle “tehlikeli bir şekilde uyumsuz”
Artan iklim değişikliği çalışmaları ve net sıfır taahhütlerine rağmen, hükümetler hala 2030’da fosil yakıtlardan, küresel ısınmayı Paris Anlaşması seviyesindeki 1,5°C ile sınırlayacak miktardan iki kat daha fazla enerji üretmeyi planlıyor.
Dünyanın önde gelen araştırma enstitüleri ve BM Çevre Programı (UNEP) tarafından yayınlanan “2021 Üretim Açıklığı Raporu”na göre; hükümetler, önümüzdeki yirmi yıl içinde, ”küresel petrol ve gaz üretiminde bir artış ve kömür üretiminde sadece mütevazı bir düşüş” öngörüyor.
Birlikte ele alındığında, bu planlar, fosil yakıt üretiminin genel olarak en az 2040’a kadar artacağı anlamına geliyor.
”Fırsat penceresi kapanıyor”
UNEP İcra Direktörü Inger Andersen, “uzun vadeli ısınmayı (endüstri öncesi seviyelerin üzerinde) 1,5°C ile sınırlamak için hala zaman var, ancak bu fırsat penceresi hızla kapanıyor” değerlendirmesinde bulundu.
Inger Andersen, Glasgow’da yapılacak BM İklim Konferansı’nda (COP26) , “hükümetler, fosil yakıt üretim açığını kapatmak, adil ve eşitlikçi bir geçiş sağlamak için hızlı ve acil adımlar atmalı. İklim değişikliği çalışmaları ve öngörüler böyle görünüyor” dedi.
Bu yılki rapor, 15 büyük üretici ülkenin öngörü çalışmaları ve ortaya koydukları tablo çoğunun fosil yakıt üretimindeki büyümeyi desteklemeye devam edeceğini gösteriyor.
Rapora tepki gösteren BM Genel Sekreteri António Guterres, dünyanın en büyük ekonomilerinin kömür finansmanını sona erdirmek için yaptığı son duyuruları vurgulayarak, bunları fosil yakıtların aşamalı olarak kaldırılmasında “çok gerekli bir adım” olarak gördüğünü ortaya koydu.
Ancak, António Guterres için rapor, “temiz bir enerji geleceğine gitmek için hala uzun bir yol olduğunu” gösteriyor. Guterres, “Ticari bankalar ve varlık yöneticileri de dâhil olmak üzere geri kalan tüm kamu finansörlerinin yanı sıra özel finansın, enerji sektörünün tamamen karbondan arındırılmasını ve herkes için yenilenebilir enerjiye erişimi teşvik etmek için fonlarını kömürden yenilenebilir kaynaklara çevirmeleri acil bir durumdur” dedi.
Ana bulgular
Ankete katılan ülkeler, 2030’da 1,5°C sınırına uygun olandan yaklaşık yüzde 110 daha fazla ve 2°C’lik bir ısınma etkisine izin verecek olandan yüzde 45 daha fazla fosil yakıt üretmeyi planlıyor.
İlk olarak 2019’da başlatılan rapor, hükümetlerin üretim planları ile Paris Anlaşması ile tutarlı olan seviyeler arasındaki farkı ölçüyor. İki yıl sonra, boşluğun boyutu büyük ölçüde değişmeden orada kaldı.
Mevcut planlar, 2030’da, küresel ısınmayı 1,5°C ile sınırlandırmaya göre yaklaşık yüzde 240 daha fazla kömür, yüzde 57 daha fazla petrol ve yüzde 71 daha fazla gaz üretimine yol açacaktır.
Küresel gaz üretiminin, Paris Anlaşması ile tutarsız uzun vadeli küresel genişleme eğilimini sürdürerek 2020 ila 2040 arasında en fazla artması bekleniyor.
COVID-19 pandemisinin başlangıcından bu yana, ülkeler, temiz enerjiden çok fosil yakıt faaliyetlerine 300 milyar doların üzerinde yeni fon kaynağı ortaya koydular.
Buna karşılık, G20 ülkeleri ve büyük çok taraflı kalkınma bankalarından gelen fosil yakıtlar için uluslararası kamu finansmanı azaldı. Hâlihazırda bu bankaların ve G20 kalkınma finansmanı kurumlarının üçte biri, gelecekte fosil yakıt üretimini dışlayan politikalar benimsemiştir.
Düşüş şimdi başlamalı
Raporun başyazarı Ploy Achakulwisut için araştırmanın ortaya koyduğu sonuç çok açık: “Küresel kömür, petrol ve gaz üretimi, uzun vadeli ısınmayı 1,5°C ile sınırlandırmak için hemen ve dik bir şekilde düşmeye başlamalıdır.”
Rapor, Stockholm Çevre Enstitüsü (SEI), Uluslararası Sürdürülebilir Kalkınma Enstitüsü (IISD), ODI, E3G ve UNEP tarafından hazırlandı. Çok sayıda üniversite, düşünce kuruluşu ve diğer araştırma kuruluşları dahil olmak üzere 80’den fazla araştırmacı analiz ve incelemeye katkıda bulundu.