Geçmişi aydınlatan XRF Cihazı ile Nemrut Dağı’ndaki son gelişmeler…
Adıyaman Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Akça ile geçmişi aydınlatan XRF Cihazı ile Nemrut Dağı’ndaki son gelişmeleri İncegazete konuştu.
Elementsel analiz neden önemli ve hangi bilim dallarını ilgilendiriyor?
Dünyada ve elbette evrende var olan her nesne ya bir ya da birden çok elementten oluşmaktadır. Elementler ise nesnenin oluşma ortamını ve oluştuğu andan itibaren geçirdiği süreçleri en ayrıntılı biçimde ortaya koymaktadır. Örneğin henüz dökümhaneden yeni çıkmış bir demir (Fe) zamanla paslandığında demir oksit adını alacak ve yapısı Fe2O3 olacaktır. İşte bu pas adını verdiğimiz demir oksit size iklimden örneğin yaşına değin birçok konuda fikir vermektedir. Bu nedenle hemen hemen tüm fen ve doğa bilimleri hatta arkeolojide olduğu gibi sosyal bilimler elementlerle doğrudan veya dolaylı ilgilidir.
Dünyanın sekizinci harikası olarak nitelendirilen Nemrut Dağı, heykelleri ve kitabeleri ile UNESCO Dünya Kültür Mirası’nda yer almaktadır. Discovery Channel ile birlikte Nemrut Dağı’nda yaptığınız çalışmadan bahsedebilir misiniz?
Nemrut Dağı eserleri, sanatsal olduğu kadar bulunduğu konum olarak da ilgi çekicidir ve Anadolu kültür mirasının en çarpıcı örnekleri arasındadır. Söz konusu eserlerin ve elbette orijinal yüksekliği 75 m’yi geçen Tümülüs’ün yapımı tüm dünya kültür severlerinin merak konusudur. Bu çekimde elbette son 70 yıldır Türk ve yabancı bilim insanlarının yaptıkları çalışmaların bir özeti olarak heykellerin yapıldığı materyallerin kökeni konusunda çalışma yapıldı. Çalışmada en önemli konu heykellerin yerel kaynaklardan mı ithal kaynaklardan mı yapıldığı idi. Gözlemler ile yapılan yaklaşımın doğru olduğu, heykellerin yerel kaynaklardan yapıldığı analitik olarak da ispatlanmış oldu.
Kültürel miras eserlerinde yapılacak bilimsel çalışmalarda, el tipi XRF cihazları ne amaçlı kullanılmaktadır? Avantajları nelerdir?
Bilindiği üzere arkeolojik eserlerde, eseri yıpratıcı bozucu analizler yapılamaz. Bu durumda en hassas ve doğru ölçümü yapabilen XRF aklımıza geldi çünkü son yıllarda yapılan teknik aşamalar XRF’i artık vazgeçilmez bir analiz cihazı haline getirdi. Böylece kireçtaşı ve kumtaşı eserlerin elementsel analizlerini çok sayıda ölçümle gerçekleştirerek kaynakların yerel olduğunu bir kez daha ortaya koymuş olduk.
Tarihi eserlerde elementsel analiz ne gibi veriler sağlar, günümüze yararı olabilir mi?
Tarihi eserlerin ki bu seramikten tutun heykele, ahşaptan kemiğe birçok materyal olabilir kullanılan malzemelerin nereden alındığının saptanması, eserin kaynağının üretim teknolojisinin saptanmasında gereklidir. Örneğin rahmetli Prof. Dr. Halet Çambel hocamızın ömrünü adadığı Kadirli Karatepe Arslantaş Açık Hava Müzesi’nde yer alan Hitit seramiklerini incelediğimizde bazalt kullandıklarını saptamıştık. Bu seramikleri günümüzde Prof. Dr. Selim Kapur hocamızla yeniden ürettiğimizde seramikte sert yapı oluşumunu 50o C aşağıya çeken bir sonuç ortaya çıkmıştır. Benzer biçimde Van’da Urartuların seramik yapımında kırmızı Akdeniz toprağı kullanmadan lityum kullanarak kırmızı sırlı seramik ürettiklerini de bu tip bir çalışma ile öğrendik. Kısaca geçmişten hâlâ öğreneceğimiz çok şey var ve günümüzün yüksek duyarlı ve eserlere analizi sırasında zarar vermeyen XRF gibi aygıtlar bu konuda en büyük yardımcımız.
Kaynak:
İncegazete, 77 Sayı, Ocak 2021
Editör Notu:
1951 yılında kurulan İncekaralar, 2021 yılı itibariyle 70. Kuruluş yılını kutluyor. Bu yıldönümünde geldikleri nokta; “Sağlığa Değer; Bilime Değer; Türkiye’ye Değer ve Yarına Değer” ilkeleri doğrultusunda yola çıkmışlar ve aynı değerler doğrultusunda hizmet vermekteler.
Kendi deyimleri ile “1951 yılından bugüne, attığımız her adımda insanımızın ve ülkemizin yarınlarını düşünüyor, en iyisine ulaşma çabamızdan hiç vazgeçmiyoruz. Hüseyin Avni İncekara’ nın öngörü, çalışkanlık, dürüstlük, azim ve başarı ilkeleri ile kurduğu İncekaralar’ı aynı değerler ile yaşatmak için çalışıyoruz. Ve gururla söylüyoruz ki; 70 yıllık çalışmamız, Sağlığa Değer, Bilime Değer, Türkiye’ye Değer ve kısaca Yarına Değer’dir” demektedirler.