Günümüzde unutulmaması gereken çok şey var!
Editör Notu: Rusya’nın, 24 Şubat 2022 tarihinde, Ukrayna’ya saldırması sonucu tüm Dünya bu konuya odaklandı. Yerli ve yabancı televizyon kanalları, görsel basın ve sosyal medya; Dünya’da büyük değişimlere neden olacak bu saldırı ve anlayışın, Rusya Devlet Başkanı Putin’in yaptığı tarihsel konuşmada, Osmanlı İmparatorluğu ve Türklere değinmesi nedeniyle Prof. Dr. Mahmut Cam Yağmurdur’un kaleme aldığı 18 başlıkta özetlenen konunun dikkatli okunması ve değerlendirilmesini gerektirmektedir.
- Slav etnogenesisi (etnik bir grubun oluşumu ve gelişimi) iyi tetkik edilmek zorundadır.
- Bu süreçte tarih boyunca Türklerin önemli rol oynadığı egemenlik mücadelesinin sürdüğü coğrafyalarda bu Slav etnogenezisinin ne denli yıkıcı siyasal sonuçlar doğurduğu gerçeği üzerinde iyi düşünmek gerekmektedir.
- Karadenizin kuzeyi ve Horasan bölgesi Altayların güneyinden itibaren Türk göçlerinde hep hedef olarak kabul edilmiştir.
- Bu göçler Horasan ve Kafkas coğrafyasında Arap İslam yayılmasına karşı Göktürk ve Hazar Hakanlığı zamanında önleyici bir güç olarak etkin olmuştur.
- En batıda bu Arap İslam yayılmacılığının durdurulmasında Frank ve Norman gücü önemli rol oynamıştır.
- Kuzeydoğu Avrupa Germen ve Rus yayılmacılığının savaş alanı olmuştur.
- XVI. yy’dan itibaren, Osmanlı İmparatorluğu bu kavgaların içerisinde İskandinav krallığı ile kimi zaman işbirliği yapmak gereğini kavramıştır.
- Karadeniz’in kuzeyindeki egemenlik Altınordu Devleti ve Kırım Hanlığı sonrasında Ruslara geçince, Türklerin de kaderi olumsuz etkilenmiştir.
- Rus zulmüne yol açan gelişmeler II. Viyana Kuşatması sonrasında Kırım Hanının hiyanetinde aranmalıdır. Ancak 1687’de Rusların da içinde yer aldığı Kutsal İttifak iyi anlaşılmak zorundadır.
- Padişah Mustafa III zamanında 1774 Küçük Kaynarca Anlaşması tarihimiz açısından tam bir trajedidir.
- Padişah Selim III zamanında Jassi Anlaşması dönüm noktası olan ikinci bir trajedidir.
- Osmanlı Devletini Habsburg ve Rus savaşları yüzünden uğranılan zaaflardan Fransa ve Britanya’nın fırsatçılığının faydalanması tüketmiştir.
- Arap kökenli bir din yüzünden milli kimliğini kaybetmiş en azından dejenere olmuş bir toplum için, siyasal ideolojileri etnik kimliğini pekiştirmek ve konsolide etmek amacıyla kullanan Rus emperyalizmi, humanitarianizmi İslam coğrafyasında İslami motifler üzerinden çok iyi ve örgütlü kullanan puriten kökenli kapitalist emperyalizm kadar tehlikelidir.
- Geniş bir coğrafyaya yayılmış bir kısmı Arap, bir kısmı Rus etkisinde kalmış, bir kısmı Latinize olmuş heterojen bir topluluk tek bir etnik kimlik olarak tanımlanamaz. Hayal kurmak yerine rasyonel politikalar üretmekte geç kalınmıştır. SSCB dağıldıktan sonra Türkiye bu konuda maalesef gerekli ve etkin gayreti gösterememiş din temelli yeknesak politikalardan kendisini kurtaramamıştır.
- Bununla beraber Anadolu misali tıpkı Karadeniz’in kuzeyi ve ön Akdeniz gibi köprü vasfı taşıyan coğrafyalarda etnosentrik olmayan evrensel kültüre entegre olabilecek laik devlet sistemlerinin tek çıkar yol olduğu anlaşılamamış anlatılamamıştır.
- Evrensel kültüre laik temelde entegre olmak ancak aydınlanmış, taassubundan kurtulma kararlılığı gösteren eğitilebilir bir toplum yaratmak ile mümkündür.
- Bunun en önemli anahtarı taassuba karşı mücadele etmektir. Bu bir devlet geleneği ve halk kültürü haline getirilirse ulusal kimlik yaratmakta mesafe kat edilebilir.
- Uzun yıllar boyunca puriten kökenli kapitalizm ve yine üretim-tüketim ilişkilerinin yönetici elitle mücadelesinden doğan sınıfsal egemenlik ideolojilerinin temsil ettiği güçler arasındaki kimi aydın ve kriptoların başını çektiği ifsad (fesat) amaçlı tercih kararsızlığı maalesef içimizde korkunç bir kimlik bunalımına neden olmaktadır.
Yazar Prof. Dr. Mahmut Can Yağmurdur, Ankara, 25 Şubat 2022
TAGS GüncelHaber