Hipokrat
Bu yaşıma kadar birçok rütbeli asker insanlar tanıdım. Kuvvet komutanları tanıdım, hepsi de kültürlü, geniş dünya görüşlü, kimisi zarif, kibar hatta ruhu güzel, duygularını tablolara yansıtabilecek derecede iyi ressam, kimisi şairane dizeler yazan insanlar, kimisi de çok ciddi bir enstrüman çalabilecek kabiliyetli kişilerdi. Değişik ortamlarda tanıdım bu değerli subayları. Seneler önce oturduğumuz binaya yeni taşındığımızda, bir General otururdu üst katımızda, Karaca Paşa. Genel Kurmay Başkanlığında bir dairenin sorumlu başkanı idi. Makamında geçirdiği bir kalp krizi sonucunda kendisini kaybetmiştik. Fazla bir süreç olmamıştı onunla komşu olarak tanışalı, ama çok yakın dostluk kurmuştuk. Fakat bu dostluk, fazla uzun soluklu olmadan kaybetmenin üzüntüsünü yaşadım. O tarihte Burhan Paşa Hava Kuvvetleri komutanı idi. Kendisini de yakın tanıma fırsatım olmuştu.
Karaca Paşa ile aynı dönemde Hava Harp Okulunda beraber okuduklarını söylemişti, Burhan Paşa. Komşuluk gereği Karaca Paşanın eşini yalnız bırakmamaya çalışırken, Rahmetli Avar Paşa ve eşi Tuna Hanımla da orada tanışmıştık. Bu tanışıklık, zaman sürecinde birçok kere yollarımız kesişti. Kimi zaman bir resepsiyonda, kimi zaman görev devir töreninde bir araya geldik. Her buluşmamızda kendisini daha yakın tanımıştım.
Sincan Ceza İnfaz Kurumu, bir başka anlatımla ceza evine hiç ziyarete gittiniz mi? Savcılığın vereceği bir izinle içeriye alınırsınız. Daha dış nizamiyede sadece kimlik kartınızdan başka yanınızda içeri taşımaya herhangi bir maddeye izin verilmez. Üstünüz başınız birkaç kez aranır ve sonunda dış kapıdan içeri alınırsınız. Bir araç gelir sizi alır ve hangi bölüme gideceğinizi size söylerler ve elinize bu bilgiyi içeren belge verirler. Araç sizi o binanın dış kapısına kadar götürür.
Dış kapıda, yine aynı üst araması titizlikle sürdürülür. Demir parmaklıklı bir kapıdan içeri alırlar. Bir koridorun üzerinde çeşitli bölmeler bulunur. Size hangi bölümün önünde duracağınız söylenir. Orada durup beklersiniz. Önünüzde bir telefon, karşınızda demir parmaklıklı bir pencere vardır. Pencereden içeri baktığınızda boş bir oda, bir sandalye ve bir telefon görürsünüz. Konunun en acı tarafı ise içerdeki yakınınızla sadece telefonla konuşabilirsiniz. Cama dayadığınız elinize odada bulunan yakınınız elinizin karşılığında cama eli ile temas eder, böyle bir selamlaşma tesis edilir. Bu arada eliniz cama dayanmış olarak, gözleriniz dolar ama hüznünüzü kendi içinize atarsınız. Vakit dolduğu için oradan ayrılmak mecburiyetinde kalırsınız.
Hatırlayın, Vural Avar Paşa, çok dile getirilen 28 Şubat davasından mahkum edildi. Davanın iddia namesini hazırlayan Cumhuriyet Baş Savcısı Mustafa Bilgili. Mustafa Bilgili, daha sonra Fetullah Gülen davasında tutuklanan bir savcı. Hazırladığı iddianame ekinde sunulan belgelerin hiçbirinde imzası bulunmayan Vural Avar Paşa‘ya istinat edilen suçlamayı destekleyen bir belge bulunmamakta. Buna rağmen bu davada yargılanan üst rütbeli komutanlara ve subaylara rütbe indirme cezaları ile ömür boyu hapis cezası verilmesi, vicdanları derinden rahatsız ettiğini bilmekteyiz. Yaşları 85-90 arasında bulunan bu insanlar zamanında güneydoğuda PKK terör örgütü ile ciddi mücadele veren kahramanlar olduğunu unutamadığımı söylemem gerekir. Avar Paşa, Sincan Ceza Evinden Ankara Şehir Hastanesine rahatsızlığı sürecinde tetkikler için getirilir. Uzak değil yakın bir tarihte 22 Kasım 2022 de. İsimleri bende saklı 5 profesör, 5 Doçent ve 1 uzman doktor tarafından düzenlenen raporda yazılanları aktarmak isterim:
-Cezasının infazının cezaevinde infazı halinde hayati bakımından bir tehlike arz etmeyeceği, maruz kaldığı ağır bir hastalık olmadığı, hayatını yalnız idame ettirebileceği, ceza tehiri gerektirir bir hastalık olmadığı‘ yazılmakta.
Hafıza kaybı olan Avar Paşanın alması gerekli olan ilaçlarını zamanında almamasından dolayı, hayatını kaybettiğini herkes bilmekte.
TIP Fakültesi talebeleri mezuniyetlerinde HİPOKRAT Yemini söyleyip ant içtiklerine şahit oldunuz mu? Bu yeminin metninin tamamını sizlere aktarmak istemiyorum. Aslında orijinal yemin çok güzel sözlerle başlamakta:
– “Hekim Apollon, Asklepios, Higiya, Panacea üzerine ve bütün Tanrı ve Tanrıçaların huzurunda yemin ederim ki, yeteneğim ve gücüm elverdiğince bu ant ve sözleri tutacağım” der ve daha bir çok sözleri içerir. Sonuna gelindiğinde şu sözlerle tamamlar yeminini.
– “Tehdit ediliyor olsam bile, tıbbi bilgilerimi, insan haklarını ve bireysel özgürlüklerini çiğnemek için kullanmayacağıma, kararlılıkla, özgürce ve onurum üzerine ant içerim” yazılmaktadır.
Rahmetle andığım değerli insan Vural Avar Paşa için sağlık raporu altına imza koyan 11 doktorun, yazılan raporu okumadıklarına ya da 84 yaşındaki hasta Vural Paşayı ciddi muayene etmediklerine hatta Tabip olarak onuru üzerine ettikleri yemin metninin ne olduğunu bilmediklerine inanmaktayım, diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.
Yazar Metin Atamer, Ankara, 25 Aralık 2022