İfade ve Basın Özgürlüğü Haziran 2021 Raporu yayınlandı…
Giriş
Türkiye Haziran 2021 ayında siyaset-medya-mafya üçgeninde yolsuzluk, usulsüzlük, maddi çıkar tartışmalarına sahne olurken, polislerin gazetecilere dönük davranışlarında yeni bir boyut yaşandı. 26 Haziran’da Beyoğlu’nda düzenlenen Onur Yürüyüşünde AFP muhabiri Bülent Kılıç polisin yaşamını tehlikeye sokacak şiddetine maruz kaldı.
Haziran ayında organize suç örgütü hükümlüsü Sedat Peker’in iddiaları gündemdeki yerini korudu. Muhalefet partilerinin konuya ilişkin araştırma önergeleri TBMM’de AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. Veyis Ateş’in Habertürk TV ana haber sunuculuğundan uzaklaştırılması ile sonuçlanan medya sektöründe tartışmalı ilişkilere tepkiler giderek büyüdü. Sedat Peker’in, 20 yıl önce KKTC’de suikasta kurban giden gazeteci Kutlu Adalı’nın ölümünde parmağı olduğunu iddia ettiği isimler için KKTC’de dosya yeniden açılırken, Türkiye’de adli mekanizma harekete geçmedi, yolsuzluk, rüşvet, mülkiyet gaspı gibi iddialarla ilgili de yargıdan herhangi bir adım atılmadı.
Haziran ayında medya sektörü “kirli ilişkiler” çerçevesindeki iddialara, belgelere, bilgilere benzeri görülmemiş biçimde yoğunlaştı. Aynı dönemde Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın basın kartı düzenlemesi gibi basın özgürlüğünü kısıtlayıcı kimi düzenlemelerine karşı meslek örgütleri birlikte hareket etme kararına vardı. Bu atmosferde Emniyet Genel Müdürlüğü’nün 27 Nisan tarihli genelgesiyle kamusal alandaki toplumsal eylemlerde, protestolarda, yürüyüşlerde, basın açıklamalarında polis müdahalesine maruz kalan gazeteciler seslerini birlikte yükseltmeye başladı. Medya Dayanışma Grubu adı altında basın özgürlüğüne aykırı mevzuat üzerine hukuki çalışmalar yürütmeye devam eden Gazeteciler Cemiyeti, TGS, ÇGD, DİSK Basın-İş Sendikası, Basın Konseyi gibi meslek örgütleri, 29 Haziran’da İstanbul, Ankara ve İzmir’de gazetecilere yönelik muameleyi ve şiddeti protesto etti. Bu yaşananlar, gazetecilik mesleğinde yeniden “örgütlülük” ve “dayanışma” kavramlarını gündeme getiren a olumlu gelişmeler olarak da not edildi.
Doğan Medya Grubu çatısı altındaki medya kuruluşlarını Demirören Medya Grubu’na devreden Aydın Doğan’a baskı uygulandığı konusu yıllar sonra yeniden kamuoyu gündemine geldi. Bu satışın Demirören grubuna Ziraat Bankası’ndan sağlanan 750 milyon dolarlık krediyle gerçekleşmiş olması ve geri ödenmemesi iddiası tartışmaları yeniden başlattı. TBMM’de muhalefet vekillerinin soruları üzerine Ziraat Bankası Genel Müdürü Alpaslan Çakar, “Bankamız bu firmaya da bütün müşterilerinde olduğu gibi bankacılık usul ve esaslarının gerektirdiği çerçevede muamele etmektedir” açıklaması yaptı.
Haziran ayında hukuk dışı uygulamaları haberleştiren kimi gazeteciler üzerindeki baskılar devam etti. 16 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismar olayını haberleştiren Bitlis Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ve Bitlis News Genel Yayın Yönetmeni Sinan Aygül, Tatvan’da kısa süreyle tutuklandı. Aygül, Bitlis Tatvan Açık Cezaevi’ne konulduktan sonra denetimli serbestlik şartıyla salıverildi. Gazeteci Baransel Ağca hakkında Erzurum’da şüpheli şekilde hayatını kaybeden yerel TV muhabiri Yeldana Kaharman’ın otopsi raporunu paylaştığı için soruşturma açıldı. Samsun’da Yeniçağ Samsun muhabiri İbrahim Akkuş, yeni yapılan devlet hastanesindeki eksiklikleri yazdığı için inşaat çalışanlarınca darp edildiğini açıkladı, İHA muhabiri Mustafa Uslu, İyi Parti Grup Başkanvekili ve Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın Dilovası ilçesindeki çiftliğinde yıkım çalışmalarını takibi sırasında saldırıya uğradı. Türkkan ise, her zaman basın özgürlüğü savunucusu olduğunu belirterek, gazeteciye saldırılmış olmasından üzüntü duyduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun Mustafa Uslu’nun başına gelen bu olay için “takipçisi olma” tepkisi gösterirken, foto muhabiri Bülent Kılıç’a polislerin öldüresiye şiddet uygulaması için tepkisiz kaldı.
Basın mensupları aleyhine süren davalar adli tatil nedeniyle sonbahar aylarına ertelenirken, bu durum “medya üzerinde Demokles’in kılıcının tutulması” olarak yorumlandı. Haziran’da, basınla ilgili yeni soruşturma ve dava dosyaları da açılmaya devam etti. Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu ve Murat Ağırel’in tutukluluk incelemesi sırasında savunma tarafına haber verilmemesini “kumpas” olarak nitelendirdiği gerekçesiyle Gazeteci Alican Uludağ hakkında dava açıldı. Haziran ayı sonunda açık kaynaklardan Özgürlük için Basın ekibince yapılan taramada cezaevlerinde 32 hükümlü ve 27 gözaltında olmak üzere toplam 59 gazeteci olduğu görüldü.
İfade özgürlüğü bağlamında, oyuncu Ezgi Mola hakkında tecavüz şüphelisi Musa Orhan’a hakaret ettiği iddiasıyla açılan dava sanatçılar ve kadın hak örgütlerince tepkiyle karşılandı. Takma adı “Şehinşah” olan rap müzik şarkıcısı Ufuk Yıkılmaz, “Cumhurbaşkanı’na hakaret” iddiasıyla gözaltına alındıktan sonra serbest bırakıldı. Oyuncu Levent Üzümcü, üç yıl önce Twitter’daki bir paylaşımıyla ilgili “dolar kurunu yükselttiği” şikayeti yapıldığı için ifadeye çağrıldı. Sadece sanatçılar veya toplumsal muhalefet kesimleriyle ilgili değil, muhalefet partilerini hedef alan ifade özgürlüğünü kısıtlayıcı hamleler de devam etti. CHP İstanbul Avcılar İlçe Başkanı Erdal Nas hakkında “128 Milyar Dolar Nerede?” pankartı gerekçesiyle “Cumhurbaşkanı’na hakaret” suçlamasıyla soruşturma başlatıldı. Bunun yanı sıra İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “Peker’den ayda 10 bin dolar alan siyasetçi var” açıklaması nedeniyle muhalefet partilerince yürütülen “10 bin dolar alan siyasetçi kim?” sorunu ve kampanyası da engellenmeye çalışıldı.
Türkiye’de güvenlik güçlerinin olaylarda aşırı güç kullandıkları tartışması sürerken, İzmir İl Emniyet Müdürlüğü’nde görevli 27 yıllık polis memuru Çağatay Atasay’ın, “kanunsuz emir uygulanmamalı” görüşünü dile getirdiği gerekçesiyle görevinden uzaklaştırılması dikkat çekti. Atasay, geçtiğimiz yıl Haziran’da çoklu baro düzenlemesine karşı yapılan eylem sırasında meslektaşlarının avukatlara aşırı güç kullanılmasına tepki gösterdiği sosyal medya mesajı nedeniyle disiplin suçu işlemiş kabul edildi.
Basın ve ifade özgürlüğünün en önemli maddelerinden birini oluşturan erişim engellemeleri Haziran’da hız kesmedi. Organize suç örgütü hükümlüsü Peker’in sosyal medya hesaplarına ve tüm paylaşımlarına çok sayıda engelleme kararları alındı. AKP İstanbul İl Kadın Kolları Başkan Yardımcısı ve Beykoz Belediye Başkan Yardımcısı Manolya Demirören Tekin’in Yıldırım Demirören’in yeğeni oluşu, İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı’nın (İHH) Suriye’deki faaliyetleri, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin patates dağıtımı ile ilgili pek çok haber içeriğine engellemeler getirildi.
RTÜK’le ilgili gelişmelerde ise, iktidara uzak medya kuruluşlarına yönelik cezalandırma kararları ağırlık taşıdı. Ancak AKP ve MHP oy çokluğuyla RTÜK’ün Sözcü grubuna ait SRT Sivas kanalı logosuyla ilgili SZC şeklinde değişiklik yapılışını reddedişine, yargı kararıyla “dur” denildi. Bu arada görev süresi sona eren isimler yerine AKP kontenjanından Mehmet Daniş ve Orhan Karataş ile MHP kontenjanından Deniz Güçer, RTÜK üyeliklerine seçildi. Bu seçimde TBMM Başkanlığı’nın İyi Parti’ye kontenjan tanımaması eleştirildi.
Kaynak:
Medya için Demokrasi, Demokrasi için Medya
- İletişim Araçlarına ve İletişimcilere Baskı
- İfade ve Basın Özgürlüğünü Kullanmak İsteyenlere Müdahale
- RTÜK ile İlgili Gelişmeler
- İfade ve Basın Özgürlüğüne Yönelik Yurtiçi ve Yurtdışından Gelen Tepkiler
- Diğer Gelişmeler
- Olumlu Gelişmeler