İlahi Komedya
Neden bilmiyorum ama bu iki kelimelik anlatıma hayranım. Yaşadığımız hayatın içinde öyle anlar vardır ki, tıpkı bir ilahi komedyayı andırır. Şimdi soracaksınız ilahi komedya nedir diye. Haklısınız, dilim döndükçe size anlatmaya çalışacağım. İtalyancada ‘Divina Commedia‘ olarak tanımlanan ve 1308 yılında önemli bir edebiyatçı olarak bilinen DANTE tarafından kaleme alınmaya başlanan bir manzum eser. Bu eseri 13 yılda tamamlar Dante. Edebiyat Dünyasında en önemli eser, diye tanımlanır bu yapıt. Eserde ölüm sonrası cennet diye adlandırdığımız yer, cehennem diye adlandırdığımız yer ve bunların arasında bulunan ve Araf diye tanımlanan yerde geçer, kitabın konusu.
Rönesans ile orta çağ arasında, din, taassup, ölüm ve ölüm sonrası olarak nitelenen hayal mahsulü konuların işlendiği bu kitapta anlatım, komedya dan ziyade tragedya olarak algılayan edebiyatçılarda mevcuttur. Bu eser Hristiyan kiliseleri tarafından da kabul görür. Eser aslında hayal gücü ile alegorik tasavvuru kullanarak, ölüm ötesi hayatı anlatmaya çalışan bir öykü olarak tarif edebiliriz. Bu nedenle Commedia nın başına Divina kelimesi eklenmiş olur.
İlahi komedya 33 kıtadan oluşur. Toplam 14233 satırdan meydana gelir. Eser, giriş kantosu ile beraber 100 kanto dan oluşur. Bu eserde bazı rakamlar ilginçtir. Nereden geldiği belli olmayan bir kurgu ile 3, 7, 22, 33 sayıları sıklıkla geçmektedir. Şiirin mısra sonları bir ahenk içinde sona ermektedir. Şiirin, bölümler içindeki ifadeleri, her kesim halk tarafından değişik yorumlandığına inanırım. Kilise ise, kitabın konusunu, eserin ilk çıkışında ortaya attığı yorum, bilahare istikamet değiştirdiğini görmekteyiz.
Dante nin şiirsel tarifinde göğün kat kat olduğunu anlatması, çok ilginçtir. Eserin tamamı şiirsel usulde kaleme alınması ve yazarın vefatından kısa bir süre önce tamamlanmış olması enteresandır. Gerçekte böyle bir yolculuk yapılmış olmasa da olsa da, toplum bunu nasıl algılar, bilmiyorum.
Gelelim bizim Cumhur’un sözlerine, şu cümleleri hatırlıyor musunuz? Ben bugün gibi hatırlıyorum. ‘FAİZ SEBEP ENFLASYON NETİCE’. Buda benim teorim, ben ekonomistim, bana güvenin, seçin beni, enflasyonla nasıl mücadele edilir görün’ dediğini ben dinledim.
Hatta bir aptalın biride ekranlara çıkıp ‘piyasadan 5 e 6 ya dolar toplayıp, 15 satmayı düşünenler yanılacaklar’ diyebilecek kadar, gerçeği görmezden geldiğine şahit olmadık mı?
Hatta bir gurup toplantısında teorisini savunan zat-ı Cumhur ‘Size Bana ne oluyor? NAS var, naslar neler gerektiriyorsa onu yapmaya devam edeceğiz’
Teoriyi ispatlamak için,18puan politik faizi indirmeyen Merkez Bankası Başkanını, bankanın kayıp 128 milyar dolar rezervini araştırmaya başlayınca, görevden alan Saray, Bankayı kontrol edebileceği bir yeni başkan atadı.
Her faiz indirilmesi ile altın ve döviz değerleri yükselmeye devam etti. Piyasaları kontrol edebilmek adına Merkez Bankası, piyasaya döviz enjekte etmeye başladı. Ancak bu kontrol pek sağlıklı yürümedi. Önce işsizlik sigorta fonunda biriken miktar buharlaştı, daha sonra Müslüman ülkelerden SEVAPına ödünç para alındı ve Merkez Bankasının hesaplarına, rezerv diye aktarıldı. Buda pek tutmadı.
Seçim sonrası, bir tarihte kendisine, kabineden çıkardığı ŞİMŞEK’i, paranın başına getirip, Merkez Bankası başkanlığına da bir kadının gelmesine hayır diyemedi.
Çünkü ülkenin nasları iflas etmiş, deniz bitmiş, artık kara görünmekte, piyasaları kontrol edebilecek tek çare, ortak aklı kullanmak olduğu anlaşıldı. Bilim dışı bir teorinin yanlış olduğunu deneyerek, milletçe çok pahalı ödedik.
Şimdi gelelim NASdenilen kavrama. Kur’anı Kerim’in 114.ncü ve son suresine. Toplam 6 ayetten oluşmakta, NAS suresi. NAS suresinde her ayetin son kelimesi hep NAS olduğundan bu sure, NAS olarak anılır.
Bakın NAS suresinin Arapça okunuşunu vereyim:
‘Kul e’Ûzü birabbinâs, Melikinnâs, İlâhinnâs, Min şerrilvesvâsilhannâs, Ellezî yüvesvisü fî sudûrinnâsi , Minelcinneti vennâs,’
Türkçe mealinin ne anlama geldiğini sizde anlamışsınızdır ama, birde ben aktarmak isterim:
‘’De ki : Sığınırım ben insanların rabbine, İnsanların melikine, İnsanların ilahına, o sinsi vesvesenin şerrinden, o ki insanların göğüslerine (kötü düşünceler) fısıldar, Gerek cinlerden, gerek insanlardan olan bütün vesvesecilerin şerrinden allaha sığınırım.’’
Bu cümlelerde ben ekonomi veya faiz konusunu bulamadım. Hani hazret bir başka cümlede ‘ bir Müslüman olarak, kuran ne derse, yapmaya devam edeceğim.’ Demedi mi saraylı ? Dedi.
Gelin bir de NAHL suresinin 67.nci ayetine bakalım:
‘’Ve min semerâtin nahîli vel a’nâbi tettehîzüne minhu sekeren ve rızken hasenen inne fî zâlike le âyeten li kavmin ya’kılûn’’
Mealen Türkçesinde ‘Hurma ağaçlarının ve üzüm asmalarının ürünlerinden hem içki hem de güzel besinler elde edersiniz, bunda da aklını kullanan bir kavimler için, açık delil vardır‘ denilmekte.
Zaman içinde hep Dante’yi düşünürüm, bulutlarda yolculuğu ve meşhur 13 yılda tamamlanan kitabını ve onun toplumdaki iz düşümünü, ‘ İLAHİ KOMEDYA’ diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.
Yazar Metin Atamer, Ankara, 17.6.2023