İsrail Başbakanı Netanyahu, 79. BM Genel Kurulu’nda “İsrail’i savunan” bir konuşma yaptı.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, aslında bu yıl BM Genel Kurulu’na gelmemeyi düşündüğünü ancak diğer liderlerin ülkesine karşı attığı “yalan ve iftiraları” duyduktan sonra gelip “sorunları düzeltmeye” karar verdiğini ifade eden konuşmasını 27 Eylül 2024 tarihinde gerçekleştirdi.
Binyamin Netanyahu “Halkım adına, ülkem adına ve hakikat adına konuşmak için buraya gelmeye karar verdim” diyen İsrail’in barışa özlem duyduğunu vurguladı!
“Bizi yok etmeyi amaçlayan vahşi düşmanlarla karşı karşıyayız ve yalnızca bizi yok etmekle kalmayıp aynı zamanda ortak medeniyetimizi de yok etmek ve hepimizi tiranlık ve terörün karanlık çağına geri döndürmek isteyen bu vahşi katillere karşı kendimizi savunmalıyız” dedi.
2023 yılında 78. BM Genel Kurul toplantısında yaptığı konuşmayı hatırlatarak, İsrail’in binlerce yıl önce Musa’nın halkına sunduğu aynı zamansız tercihle karşı karşıya olduğunu, “eylemlerimizin gelecek nesillere bir nimet mi yoksa bir lanet mi bırakacağımızı belirleyeceğini” ifade etti.
“Ve bugün karşı karşıya olduğumuz seçim budur” diye vurguladı ve “İran’ın aralıksız saldırganlığının laneti mi, yoksa Arap ve Yahudi arasında tarihi bir uzlaşmanın nimeti mi?” diye sordu.
Sonraki günlerde, bu “nimet” Suudi Arabistan ile İsrail arasında bir normalleşme anlaşması şeklinde gerçekleşti “ama sonra 7 Ekim 2023 laneti geldi”; binlerce İran destekli Hamas teröristi İsrail’e girerek “akıl almaz vahşetler”; yaptı, çocuklar da dahil olmak üzere 1.200 kişiyi vahşice katlettiler; kadınlara yönelik cinsel şiddet uyguladılar ve farklı ülkelerden 251 kişiyi kaçırdılar.
Başbakan Netanyahu, “Nazi soykırımını anımsatan sahneler” vurgusunu yaptı.
Başbakan Netanyahu, konuşmasının devamında, söz konusu saldırının ardından ülkesinin İran’ın organize ettiği Lübnan, Yemen, Suriye ve Irak olmak üzere altı cephede daha kendini savunmak zorunda kaldığını söyledi.
Ayrıca, İran bize vurursa, biz de size vururuz. İsrail’in uzun kolunun İran’da ulaşamayacağı hiçbir yer yoktur ve bu tüm Orta Doğu için geçerlidir.” ifadelerini kullandı.
İki haritayı kaldırarak, İsrail ve onun “Arap ortakları” için kalkınmanın “nimetini”, İran’ın bölgedeki nüfuzunun “laneti” ile karşılaştırdı ve “İran’ın radikalizmini Ortadoğu’nun ötesine taşımaya çalıştığı ve tüm dünyayı tehdit ettiği” uyarısında bulundu.
İsrail Savunma Kuvvetleri’nin Hamas’la savaşmaya devam ettiğini belirterek, bu grubun iktidarda kalması durumunda “yeniden toparlanacağı, yeniden silahlanacağı ve tekrar saldıracağı” uyarısında bulundu. “Savaş sonrası Gazze’de Hamas için herhangi bir kuralı” reddetti.
İsrail’in Gazze’yi yeniden yapılandıracağını amaçlamadığını belirten Netanyahu, “askerden arındırılmış ve radikalizmden arındırılmış” bir Gazze istediğini kaydetti.
“Ancak o zaman bu çatışma turunun son olmasını sağlayabiliriz” diyen Netanyahu, savaşın ancak Hamas’ın teslim olması ve tüm rehineleri serbest bırakması halinde sona erebileceğini sözlerine ekledi.
“Eğer yapmazlarsa, tam zafere ulaşana kadar savaşacağız. Bunun yerine geçecek hiçbir şey yok,” diye vurguladı ve ayrıca İsrail’in Lübnan’daki “öz terör örgütü” Hizbullah’ı yenmesi gerektiğini belirtti.
“Kuzey sınırımızda 7 Ekim 2023 benzeri bir katliama imza atmaya hazır bir terör ordusunun varlığını kabul etmeyeceğiz” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Kaynak: BM Haberleri, New York, 27 Eylül 2024