İstanbul Halk Sağlığı Deklarasyonu (01 Mayıs 2009)
SAĞLIK: EN ÖNEMLİ İNSAN HAKKI
Biz, 27 Nisan – 01 Mayıs 2009 tarihleri arasında İstanbul’ da düzenlenen 12. Dünya Halk Sağlığı Kongresine 142 ülkeden katılan 2380 kişi aşağıda belirtilen hususları beyan ve teyit ederiz.
Halkların sağlığı konusunda yeni bir taahhütte bulunmanın zamanı gelmiştir. Halk sağlığı konusunda geliştirme ve iyileştirme ihtiyacı tüm politika belirleyen merciler ve karar verme mekanizmaları tarafından tanınmalı, savunulmalı ve hedeflenmelidir. Halk sağlığının korunması tüm seviyelerde yönetim ve hükümetlerin özellikle devlet başkanları ve başbakanların öncelikli sorumluluğudur. Bu yenilenmesi gereken bir siyasi iradeye işaret eder. Aynı zamanda artırılarak yeterli seviyeye ulaşmış insan kaynakları, mali ve diğer kaynaklara gereksinim duyan, halkın yararına olan en önemli olgu olarak halk sağlığı konusunda yeni bir anlayışa ihtiyaç olduğuna işaret eder.
2008 ve 2009 yılları daha önce eşi görülmemiş sosyal, ekonomik ve siyasal olaylara sahne olmuştur. Bunlar arasında birbiriyle de bağlantılı gıda krizi, petrol krizi ve mali (ekonomik) kriz sayılabilir. Bunların hepsi insanların sebep olduğu iklim değişikliği, yenilenemeyen enerji ve su kaynaklarının tükenmesi, birçok habitat ve türün gerçek anlamda ya da potansiyel olarak tükenmesi, toprak hava ve su kalitesinin kötüye gitmesi bağlamında gerçekleşmiştir.
Bu olaylar, politika ve sistemlerde çok geniş boyutlu yapısal başarısızlıklara işaret etmektedir. Sosyal belirteçler hastalıkların artmasına ve kötü sağlığa yol açmaktadır. İşsizlik ve yoksulluk artmaktadır. Bir milyara yakın insan aç ya da açlık korkusu ile yaşamaktadır. Afrika ve Asya’ da Gıda güvenliği geçmişte hiç olmadığı kadar tehdit altındadır. Anlamsız savaşlar ve çatışmalar dünyanın birçok yerinde ölüm, felaket ve sefalete yol açmaktadır. Dünya Kongresi’ nin düzenlendiği hafta, ölümcül sonuçları olan bir bulaşıcı hastalık (Influenza A-H1N1) dünya çapında bir salgına dönüşme tehdidini de beraberinde getirmiştir. 2008 yılında başlayan küresel ekonomik durgunluk Birleşmiş Milletlere üye devletlerin 2000 yılında üzerinde anlaştıkları Binyıl Kalkınma Hedeflerine ulaşma yolundaki gelişmeleri muhtemelen tehlikeye atacaktır.
Bu çok yoğun sıkıntılar yaşadığımız bir dönem. Şu anda hem halk sağlığı alanında çalışanlar hem de herkes için çok ender görülebilecek zorlukların yaşandığı ama aynı zamanda fırsatların da olduğu bir dönem. Bugün karşılaştığımız zorluklar 19. ve 20. Yüzyılda halk sağlığına önderlik etmiş kişilerin karşılaştığı zorluklar kadar zordur.
Gençler de dâhil olmak üzere herkesin sürdürülebilir taahhüt gösterdiği yeni bir liderliğe ihtiyaç vardır. Bugün başkalarının hayatlarını etkileyen ve kamuda, özel sektörde, sivil toplumda çalışan sağlık çalışanlarının, akademisyenlerin, toplum ve inanç liderlerinin ve vatandaşların halk sağlığı dâhil olmak üzere halkın yararına olan tüm alanların temel önemini vurgulayacağı ve dayanışma, sürdürebilirlik, ahlak, adalet, eşitlik, hakkaniyet ve hoşgörüyü gündeme taşıyacağı bir zamandır.
Kurumların temsilcileri, sağlık çalışanları ve vatandaş olarak aşağıdaki hedefleri ve ilkeleri beyan ediyor ve ulaşmak için çalışacağımızı taahhüt ediyoruz.
Sağlıklı olmak bireysel, ailevi, toplumsal, ulusal ve küresel sosyal, ekonomik ve kültürel kalkınma için gerekli koşuldur.
İnsan sağlığı ve refah; yaşayan dünya ve biyosferin sağlık, refah ve korunmasından bağımsız olarak algılanamaz.
Bireysel sağlık ve halk sağlığının belirteçleri sosyal, ekonomik, siyasi ve çevresel olduğu kadar davranışsal ve biyolojiktir.
İnsanların da bir parçası olduğu dünyanın ışığa, ısıya, temiz havaya ve suya, verimli toprağa ve yeterli gıdaya ihtiyacı vardır.
İnsanların temel ihtiyaçları arasında güvenli barınak, ilgili ebeveynler, destekleyen toplumlar, temel eğitim, tatmin edici bir çalışma ortamı ve barışçıl toplumlar vardır.
Halk sağlığı gibi insan yararına olan olguların korunması her seviyede yönetişimden sorumlu olanların yükümlülüğü ve sorumluluğu altındadır.
Halk sağlığı hizmetleri ve temel sağlık hizmetleri dâhil olmak üzere geniş kapsamlı ve etkin sağlık hizmetlerine erişim bir insan hakkıdır.
Yeterli halk sağlığı hizmetleri sadece hastalığı engellemekle kalmaz, yaşam boyunca sağlıklı olmayı teşvik eder.
Ulusal ve kişisel ekonomik kaynaklar ve diğer maddi kaynaklara erişimde adaletsizliğin ve eşitsizliğin azaltılması daha iyi bir halk sağlığının önkoşuludur.
Temel haklardan ve diğer ekonomik kaynaklardan yeterince yararlanamama gibi sebeplerden dolayı savunmasız ve dışlanmış gruplar daha fazla hastalık riski altındadır.
Yerli halkların hakları ve sağlıklı gelenekleri ile kültürleri tanınmalı, saygı duyulmalı, teşvik edilmeli ve korunmalıdır.
Herkes için eşit haklar ve yasaların tüm unsurları ile uygulanması, halk sağlığının teşvik edilmesi, korunması ve geliştirilmesi için gereklidir.
Halkın sağlığı; nükleer, kimyasal ve biyolojik olarak tüm kitle imha silahlarının güvenli bir biçimde ortadan kaldırılması ile sağlanabilir.
Eğitim ihtiyaçları karşılandıkça halkların sağlığı düzelecek ve hastalıkların oranı, şiddeti ve süresi azalacaktır.
Göçün, ulaşımın, ticaret ve iletişimin küreselleşmesi, halk sağlığına sadece yerel ya da ulusal seviyede çözümler bulunamayacağını göstermektedir.
Halk sağlığının geliştirilmesi ve muhafazası özelikle eğitim, araştırma ve uygulama alanında kapasitenin artırılması ve güçlü bir taahhüdü gerektirmektedir.
ANLAŞMADAN UYGULAMAYA
Bu belge ve İstanbul Deklarasyonu, Dünya Halk Sağlığı Kongresi’ nin kapanışında uluslararası basın kuruluşlarına duyurulmuştur. 18–27 Mayıs 2009 tarihleri arasında Cenevre’ de yapılacak olan Dünya Sağlık Asamblesi’ nde, Dünya Halk Sağlığı Dernekleri Federasyonunun yapacağı açıklamanın bir parçasını oluşturacaktır.
Katılımcılar bireysel ve kurumsal olarak bu Deklarasyonu desteklemeyi taahhüt ederler. Bu Deklarasyon’ daki ilke ve hedeflerin, kendi bölge ve ülkelerinde ve dünyada düzenli ve ivedi bir biçimde ulusal politikalar ve etkin faaliyetlere dönüşmesini sağlamak için harekete geçeceklerdir.
Federasyona üye olan Halk Sağlığı Dernek ve Birlikleri bu Deklarasyonda belirtilen ilke ve hedeflere ulaşılmasının takipçisi olmaya davet edileceklerdir. İstanbul Kongresi’ nde desteklendiği gibi genç halk sağlığı uzmanlarının özel katkısı teşvik edilecektir.
Bu çalışma ayrıca, uygun olduğu hallerde kardeş uluslararası kuruluşlarla beraber düzenlenecektir. Ayrıca çok uluslu kuruluşlar, sivil toplum örgütleri, donör kuruluşlar ve vakıflar, ulusal hükümetler, sektör, medya, okullar, çalışma yerleri ve kurumlar, sağlık çalışanları, toplum, aile ve vatandaşlarla ortak çalışmalar gerçekleştirilecektir.
Federasyon kapasitesini ve kaynaklarını güçlendireceğini taahhüt etmiştir. Bu bağlamda Deklarasyonu değerlendirip izleyecek, halk üzerindeki etkilerini, ilke ve hedeflerine ulaşma yolundaki ilerlemeleri izleyecektir. Bu, Federasyonun ve üyelerinin yıllık raporlarında yansıtılacaktır. Gelişmeler Federasyonun yıllık toplantılarında da ele alınacak ve halk sağlığı dergilerinde yayınlanacaktır.
İstanbul Deklarasyonu, Mayıs 2012’ de Addis-Ababa’ da Etiyopya Halk Sağlığı Derneği tarafından düzenlenecek 13. Dünya Halk Sağlığı Kongresinde değerlendirilecek, güncellenecek ve gözden geçirilecektir. Deklarasyon ve diğer belgelerin Elektronik kopyası Federasyonun web (www.wfpha.org) adresinden temin edilebilir.
———————————————————————————-
İşbu Deklarasyonun gayri resmi çevirisi Seher KUMBAROĞLU tarafından, edit işlemleri ve Deklarasyonun hazırlanması çalışmalarına katılan Dünya Kongresi Genel Koordinatörü Bekir METİN tarafından yapılmıştır. (01 Mayıs 2009, İstanbul)