İstanbul Sözleşmesi
Kedilerin ve köpeklerin insanlarla olan iletişimini hiç araştırdınız mı bilmem ama kedilerle, köpekler bilhassa yalnız yaşayan insanlara ev arkadaşlığı yaparlar. Bir evde bu hayvanları besleyen insanlar, bu can yoldaşlarından genelde vazgeçmezler. Fakat kedi ve köpeklerin de bir yaşama süreci olduğunu hepimiz biliriz. Genelde kediler 10-15 sene, köpeklerse 13-17 sene yaşadıkları söylenir. Kediler sahibine, en az köpek kadar sadıktır, fakat bazıları yaşadığı mekâna sadık kaldığı söylenmektedir. Çocukken bir sarman kedim vardı, birkaç sene baktıktan sonra, yatılı okula gideceğimden, ondan kurtulmak istedim. Ankara’da Kurtuluş’ta otururken sarmanı sepet içinde Sincan’a trenle götürüp bir sokağa bırakıp geri döndük. Bir gün sonra evin penceresinin dışında duruyordu. Bize kızmamış, aynı sevecenlikle mırıldanmaktaydı. Bu sefer trenle çok uzak bir yere götürdük, sepet içinde, bahçelerin arasında bıraktık. Dönerken kediyi götürdüğümüz sepeti de orada bırakıp, trene binip geri geldik. Bir hafta sonra birde baktık, bizim sarman yine pencerenin önünde volta atmaktaydı.
Türkiye çok önemli uluslararası bir konuda 45 ülke ve Avrupa Birliği tarafından kadınlara yönelik şiddet ve aile içi şiddetin önlenmesi ve bu konularda mücadele verilmesi hususunda 7 Nisan 2011 Strazburg’da Avrupa Konseyi Bakan Yardımcılarının 1111 inci toplantısında bir sözleşme taslağı üzerinde karar verilir. Sözleşmeye göre, İstanbul’da gerçekleşmesi planlanan Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin 11 Mayıs 2011 tarihindeki 121 inci toplantısında, sözleşme imzaya açılması kararı alındı. Sözleşme İstanbul’da imzaya açıldığı için ‘ISTANBUL’ sözleşmesi adı ile anıldı. Türkiye bu sözleşmeye imza koyan ilk ülke oldu. 45 ülkeden en son imza koyan ülke ise Moldova, 06.02.2017 tarihinde imzaladı. Türkiye bu sözleşmedeki imzasını, 24 Kasım 2011 tarihinde parlamentosunda ilk onaylayan ülke oldu. Bu onay belgesi 14 Mart 2012 tarihinde Avrupa Konseyi Genel Sekreterliğine iletildi.
Bu sözleşme 80 maddeden oluşmakta. Her bir maddesinde kadın olsun, erkek olsun şiddete maruz kalmasını önleme hedef seçilmiştir. Bu sözleşmedeki hususların ülkelerde uygulanmasını denetlemek için, birde denetim mekanizması ön görülmüş. GREVİO. Sözleşmenin 66 ıncı maddesinde, GREVIO adı ile bir denetim kurumu tesis edilmesi ve denetimin görev ve yetkileri sıralanmış. Hatta bu komitenin ilk başkanlığına Feride Acar Hanım seçilip göreve getirilmiştir. Zaman içinde Cumhurbaşkanı, din baskılı cemaatler tarafından bu sözleşmeden çıkılması konusunda, dolaylı olarak Saray’a baskı yapıldığı bilinmekte. Hatta Erbakan uzantısı bir siyasi parti kurucusu, Cumhur’un kendisini ziyaretinden sonra, bu sözleşmeden çıkılabileceği telaffuz edildiğini izledik. Sadece o siyasi partiden koparılabilecek birkaç oy için yapılan bu değerlendirme sonrası, bir gece ansızın Kararname ile İSTANBUL Sözleşmesinden, Türkiye’yi çekmek, abesle iştigal olsa gerek. Gidin bayanlar arasında bir referandum yapın. Bakın ne sonuç çıkacak. 2018 yılında MetroPOLL Araştırma firmasının yaptığı ankette, halkın % 64 sözleşmeden çekilmeyi HİÇ düşünmemekte olduğu görüldü. Bir garabet durum bulunmakta ortada. Anayasamızın 90 ıncı maddesinde şöyle ifade edilmekte: Türkiye Cumhuriyeti adına yabancı Devletlerle ve Milletlerarası Kuruluşlarla yapılacak antlaşmaların onaylanması, Türkiye Büyük Millet Meclisinin onaylamayı bir kanunla uygun bulmasına bağlıdır.
Gelelim Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri hakkında 104/17 de belirtilen bir hususu dikkatlice okuyalım. Bu maddeye göre: Cumhurbaşkanlığı kararnameleri, kanunlarla düzenlenmemiş ve Anayasa da kanunla düzenlenmesi öngörülmemiş olmak kaydıyla yürütme yetkisine ilişkin konularda ve ayrıca Anayasada belirtilen münhasır alanlarda Cumhurbaşkanının doğrudan doğruya Anayasadan aldığı yetkiye dayanarak çıkardığı düzenleyici işlemlerdir. Yine Anayasa ya göre: Anayasanın ikinci kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan TEMEL HAKLAR, KİŞİ HAKLARI VE ÖDEVLERİYLE, dördüncü bölümde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleriyle yine dördüncü bölümde yer alan siyasi haklar ve ödevler, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile düzenlenemez.’’ Bu konuda bir başka cümlede şu ifade bulunmakta’ Temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda, Milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınır.’ cümlesi vardır. İstanbul Sözleşmesi konusunda 2011 yılında yapılan bir çok Meclis Komisyonlarının yaptığı araştırmalarda ve bilhassa Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu raporunda, her bir satır ince elenip sık dokumuştur. Komisyon üyeleri, İstanbul Mutabakatı konusunu oy birliği ile kabul ettiklerini ifade etmişlerdir. Bu komisyonda görev alan 20 üyenin sadece 3’ü haricindeki bütün üyelerin kadın olduğu ve çoğunluğunun A K P’ li olması önemlidir.
‘Ülke ekonomisinden ben sorumluyum’ diyen Cumhur, Merkez Bankası Başkanını 2 senede 3 defa değiştirdi. Ocak 2019 da dolar 6.32 T.L. iken, bu gün 7.93 T.L. ye gelmesi neticesinde, iki senede Türkiye % 25.47 fakirleşmiş oldu. Cumhur, son 19 senede ‘Uluslararası anlaşmalar benim ihtisas alanımdır,’ diyerek, bütün sınırlarımızı düşmanla donattık. Adı üstünde İstanbul Sözleşmesi, kim fitilledi Sarayın ateşini, bir gecede Sarmanı sepete koyduğumuz gibi, Cumhur’da kurtulmanın çaresini Kararname hazırlayarak, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesine veda ettiğini yazdı. Bizim Sarmandan kurtulmak için boş çırpınmamıza benzemekte. Sarman elbet bir gün pencereye geri dönecek diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.
Yazar Metin Atamer, Ankara, 25 Mart 2021