İşte ‘Güncel Sağlık Terimleri’ Sözlükçesi…

İşte ‘Güncel Sağlık Terimleri’ Sözlükçesi…

Gazetecilik mesleğini sürdürürken bir buçuk yıl da Türk Dil Kurumu’nda Basın Danışmanlığı hizmetim oldu.

Kurum, Prof. Dr. Şükrü Haluk Akalın’ın başkanlığında saat gibi çalışıyordu. Komisyonlar; Yazım Kılavuzu,  Türkçe Sözlük, Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü, Tarama Sözlüğü, Derleme Sözlüğü, Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü, Yabancı Sözlere Karşılıklar Kılavuzu, Bilim ve Sanat Terimleri Sözlüğü, Karşılaştırmalı Türk Lehçeleri Sözlüğü’ nü güncelleme çalışmalarını yoğun şekilde sürdürüyordu. Ayrıca, sık sık konferanslar düzenleniyor, Dil Dergisi’ne büyük katkı sağlanıyordu.

Atilla Aşut’un Sözlükçesi

TDK’daki görevimin verdiği alışkanlıkla, zaten dil konusuna ilk okuldan itibaren ilgi duyduğum için son üç aydır yaşadığımız Covid 19 salgını sırasında aşina olmaya başladığımız sözcükleri bir kenara yazmaya başladım.

Meğer usta dilci, yazar ağabeyim Atilla Aşut, bu sözlerden oluşan ‘Sağlık Terimleri Sözlükçesi’ni hazırlamış bile.

Aşut, “Korona Günleri’nde çok sık karşılaştığımız sözcüklerden küçük bir dizelge hazırladık. Yabancı kökenli olanların bulabildiğimiz öz Türkçe karşılıklarını da ekledik. Ortaya küçük çaplı bir ‘Güncel Sağlık Terimleri Sözlüğü’ çıktı’ diyordu.

İşte o sözcükler:

bulaş: Hastalığın bulaşması, virüsün başka bir insana geçmesi, enfeksiyon.

bulaşıcılık: enfektivite. Mikroorganizmanın başka bir canlıya geçme yeteneği. (Fransızca infectiosité)

damlacık: küçük damla. (İngilizce droplet)

dezenfektan: Mikrop kırma özelliği olan madde. (Fransızca désinfectant)

dezenfekte: mikroptan temizlenmiş. (Fransızca désinfecté)

enfeksiyon: mikrop kapma, hastalık bulaşması, bulaşıcı bir ajanın vücuda girerek çoğalması. (Fransızca infection)

enflamasyon: yangı, iltihap. (Fransızca inflammation)

entübe: solunum aygıtına (tüpe) bağlı olma durumu. (Fransızca intubé)

entübasyon kabini: Entübe hastaların sağaltım gördüğü yalıtılmış oda.

epidemi: salgın. (Fransızca épidémie)

epidemiyoloji: Salgın hastalıkları inceleyen hekimlik dalı. Salgınbilim. (Fransızca épidémiologie)

filyasyon: Bulaşıcı hastalıklarda ilk kaynağı bulmak için yapılan geriye dönük çalışma, (İngilizce filiation).

hidrofil: suyu tutabilen. (Yunhidro: su, filios: arkadaş)

hijyen: Sağlık korumayla ilgili tıp dalı. Sağlığa zarar verecek ortamlardan korunmak için alınan temizlik önlemleri. (Yunan mitolojisinde sağlık tanrısı Asklepios’un kızı Hygieia’dan geliyor).

hijyenik: Mikroptan arınmış, sağlığa uygun, temiz, steril.

immün: bağışık (Fransızca immunitaire)

immünite: bağışıklık. (Fransızca immunité)

izolasyon: yalıtım, tecrit. (Fransızca isolation)

karantina: Bulaşıcı bir hastalığın yayılmasını önlemek için belli bir bölgenin denetim altında tutulup giriş çıkışların engellenmesi biçimindeki sağlık önlemi. Hastalıklı kişiyle temas etmiş olanların kuluçka dönemi süresi kadar toplumdan ayrı tutulması. (İtalyanca quarantina, “kırk gün” demekmiş.)

mutasyon: evrim geçirme, genetik olarak değişime uğrama. (Fransızca mutation)

pandemi: Küresel salgın. Kıran. (Fransızca pandémie)

peak yapmak: Tepe değerlere ulaşmak.

pnömoni: zatürre (Latincesi pneumonia)

Ro değeri: Bir kişinin virüsü başkalarına bulaştırma sayısı, yayılma hızı.

semptom: belirti. (Fransızca symptôme)

sosyal izolasyon: toplumsal yalıtım. (Fransızca isolement social)

sosyal mesafe: fiziksel mesafe, güvenli uzaklık.

sürveyans: Bulaşıcı hastalık sırasında sürekli olarak temaslıların araştırılması, bulunanlara gerekli girişimlerin yapılması, sonuçların istatistiksel olarak değerlendirilmesi. (Fransızca surveillance)

toraks: göğüs boşluğu (İngilizce thorax)

temaslı: Hasta kişiyle temas etmiş kişi.

vaka: olgu. (İngilizce case)

ventilatör: solunum aygıtı. (Fransızca ventilateur)

virüs: bulaşıcı hastalıklara yol açan ve yalnızca canlı hücreler içinde çoğalabilen en küçük mikroorganizma grubu. (Fransızca virus)

virülans: Bir mikrobun patojenliği, yani hastalığa neden olma yeteneği ve gücü. (İngilizce virulence)

* * *

Atilla Aşut, ‘Eskiden bu işi Türk Dil Kurumu yapıyordu. Şimdilerde kim yapar, yanıtını ben de bilmiyorum? diye ekliyor. Öz Türkçe karşılıklarını da ekledik. Ortaya küçük çaplı bir “

Yazım Klavuzu’na Veda mı?

Atilla Aşut niye böyle söylüyor, Türk Dil Kurumu niye bunu yapmıyor?’ diye iz sürerken, karşıma önce Hürriyet’ten Yalçın Bayer’in, ardından da Nusret Ertürk’ün yazısı çıkıyor.

Nusret Ertürk, Cumhuriyet Gazetesi’nde 9 Haziran 2020 tarihinde yayımlanan ‘Yazım Kılavuzuna Veda mı?’ başlıklı yazısında şöyle diyor:

‘Yazım kılavuzu dilimizin anayasasıdır. Kırk yıllık yazarlar bile günde kırk kez yazım kılavuzuna bakma gereği duyarken, yazım kılavuzunu ortadan kaldırmanın amacı nasıl açıklanır?

TDK, anlayamadığım bir yaklaşımla artık yazım kılavuzu yayımlamama kararı almış.’’ Çoğu kişinin duymadığı, görmediği bu haberi Attila Aşut yazarsa konu son derece önemli demektir. Çünkü Sayın Aşut, Türkçenin yazım kurallarına altmış yıldır kafa yoran, dilciliğini iki dil ödülü alarak kanıtlamış Türkçe sevdalısı bir yazardır. Onarılmaz yıkımlar getirecek olan haberi, 1 Haziran 2020 günlü BirGün’deki Dilin Kemiği” köşesindeki yazısından öğreniyoruz.’

 

Attila Aşut: Yalnız Kaldım

Bunun üzerine de haberin kaynağına, Atilla Aşut’un BirGün’deki yazısına ulaşıyorum. Yazının ilgili bölümü şöyle:

‘Bir dönem gazetelerde Türkçe konusunda yazanlar vardı. Şiar Yalçın, Hakkı Devrim, Feyza Hepçilingirler, Necmiye Alpay ve daha başkaları… Yaklaşımları birbirinden farklı da olsa, Türkçe’nin sorunları üzerine uyarıcı, düşündürücü yazılar yazıyorlardı. Bazıları ayrıldı aramızdan. Yaşayanlar ise gazete yazarlığını bıraktı, daha çok kitap çalışmalarına yöneldiler… “Dilin Kemiği” bu alanda yalnız kaldı. Yerel gazetelerde ve sanal ortamda Türkçeyi savunan özengen dilcilerimiz var. Bazıları yazdıklarını benimle de paylaşıyor. Onların çabasına saygı duyuyorum. Ama “yaygın basın” diye adlandırılan ve Türkiye genelinde dağıtılan günlük gazetelerde “Dilin Kemiği” dışında sürekli bir dil köşesi kalmadı.

Bugün Türkçe konusunda güven duygusuyla salık verebileceğimiz bir kurum ne yazık ki yok. Ben Dil Derneği üyesiyim. Doğal olarak Derneğin yayınlarını kaynak olarak kullanıyorum. Ama onların da eksiksiz olduğunu söyleyemem. Geçmişte en çok Ömer Asım Aksoy ve Nijat Özön’ün hazırladığı kılavuzlara güvenirdim. Onlar, eski TDK yayınlarıyla uyumlu kılavuzlardı. Bu değerli uzmanlar artık yaşamıyor. Dolayısıyla kılavuzları da eskimiş durumda. Dil, durağan bir varlık değil. Süreç içinde söz dağarcığımıza yeni sözcükler, terimler, kavramlar ekleniyor; kimi sözcüklerin yazım biçimi değişiyor. Güncellenmeyen sözlükler ve yazım kılavuzları günün gereksinimlerine yanıt veremez. TDK, anlamlandıramadığım bir yaklaşımla artık Yazım Kılavuzu yayımlamama kararı almış. Bu durumda Dil Derneği’nin kılavuzu tek kaynak kalıyor. Onun da yeterli olmadığı ortada. TDK’yi eski kimliğine kavuşturmadıkça bu sorunlar sürecek.

TDK Nasıl Kuruldu?

Atatürk’ün de üzerinde titrediği konulardan biri Türkçe’nin kendi benliğine kavuşması, güzelleşmesi, zenginleşmesiydi. Büyük Önder, “Ülkesini, yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk ulusu, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır’ diyordu.

1932’de Türk Dil Kurumu (TDK) kuruldu. Özgürce çalışabilmesi için herhangi bir kuruma bağlanmadı. Atatürk, TDK ve Türk Tarih Kurumu’nun (TTK)  harcamalarının kendi gelirlerinden karşılanması için vasiyetname düzenledi.

Neydi Atatürk’ün bu gelirleri?

Büyük Önderin Türkiye İş Bankası’ndaki hisselerinin getirisinden bu iki kuruma verilmesini vasiyet ettiği paylar.

12 Eylül 1980’den Sonraki TDK

12 Eylül 1980 Askeri Darbesi’nden sonra hazırlanan ve referandum sonucu kabul edilen Anayasa’nın 134. maddesiyle, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu kuruldu.

Anayasanın bu maddesine dayanarak yürürlüğe konulan 17 Ağustos 1983 tarih ve 2876 sayılı kanunla da, bu kurumun bünyesinde Türk Tarih Kurumu, Türk Dil Kurumu, Atatürk Araştırma Merkezi ile Atatürk Kültür Merkezi oluşturuldu. Bütün bu kurumlar Başbakanlık bünyesinde Başbakan Yardımcılarından birine bağlandı ve halen öyle devam ediyor.

Bu kurumların bağımsızlığı ise tartışılıyor.

Yazar Remzi Dilan, Ankara, 16 Haziran 2020, İletişim: remzidilan_48@hotmail.com

Share This
COMMENTS

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir