İzmir Deklarasyonu – İzmir Declaration
“Sağlık, en önemli insan hakkıdır”
Biz, İzmir Büyükşehir Belediyesi eşgüdümünde bir araya gelen Kamu Kurum ve Kuruluşları; Yerel Yönetimler; Birleşmiş Milletler (BM) Kuruluşları; Uluslararası Sivil Toplum Örgütleri; Covid-19 Aşı Üreticileri; Uluslararası Ekonomi ve Finans Kuruluşları; Çalışma Hayatı ve İş Dünyası; Dünya Seyahat, Turizm, Kültür ve Gastronomi Kuruluşları; Sağlık Alanındaki Uzmanlık Dernekleri ve Sivil Toplum Kuruluşları olarak; 6-7 Temmuz 2021 tarihleri arasında, İzmir ev sahipliğindeki “Dünya Pandemi Konferansı” nda bir araya gelen ulusal, uluslararası ve bölgesel kuruluşların temsilcilerinin huzurunda; DSÖ’nün 11 Mart 2021 tarihinde ilan ettiği ve halen devam eden “Covid-19 Pandemisine” ilişkin deneyimlerimizi paylaşma vesilesiyle tarihe bir not düşülmesine karar vererek aşağıda belirtilen hususları beyan ve teyit ediyoruz.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), sağlığı yalnızca hastalığın veya sakatlığın olmaması hali değil; tam bir fiziksel, ruhsal ve sosyal iyi olma hali olarak tanımlıyor. 2019 yılı sonlarında ortaya çıkan ve tüm dünyada etkili olan Covid-19 Pandemisi; toplumları, kuruluşları, devletleri başta sağlık, eğitim ve ekonomi olmak üzere pek çok alanda olumsuz etkilediğinin farkında olarak;
Dünya Pandemi Konferansında; dünya çapında yaşanan süreci her yönüyle irdeleyip gelecekte karşılaşılabilecek olası salgınlara karşı hızlı ve etkili müdahale ile alınması gereken tedbirleri tartışarak; Gelecek yıllarda da benzeri pandemilerle karşılaşabilme ihtimalinden hareketle; küresel, ulusal ve yerel ölçekte bu pandemiden çıkaracağımız derslerle, dünya ölçeğinde birlikte çalışmaya, işbirliği yapmaya, aklın ve bilimin ışığında ortak hareket etmeye ve gerekli bilgi birikimlerini ortak kullanmaya ihtiyaç olduğu görüldü.
Covid-19 Pandemisinin en savunmasız olanlar, yaşlılar, engelliler, sağlık sorunu olanlar, kadınlar ve başta kız çocukları olmak üzere çocuklar ile en ön saflarda hizmet sunan sağlık çalışanları üzerindeki orantısız, doğrudan ve dolaylı etkileri olan eşi benzeri görülmemiş bir küresel salgın olduğunu, bu salgının bir sağlık ve sosyo-ekonomik kriz olmaya devam ettiğini bir kez daha teyit ediyoruz.
Dünyadaki tüm ülkeler hastalığı kontrol altına alabilene kadar bitmeyecek olan bu salgın nedeniyle, alınacak diğer uygun halk sağlığı önlemleriyle birlikte büyük ölçekli, küresel, güvenli, etkili ve adil aşılama sağlanıncaya kadar, güçlü, sürdürülebilir, dengeli ve kapsayıcı ekonomik büyüme gerçekleşemeyecektir.
DSÖ’nün, 11 Mart 2020’de ilan ettiği Pandemiden 7 Temmuz 2021 tarihine kadar; Dünyada toplam vaka sayısının 185 milyonu ve yaşamını kaybedenlerin sayısının ise 4 milyona ulaşacağı göz önünde bulundurularak; Yaşamını kaybedenler için üzüntülerimizi paylaşıyor, sağlık hizmetleri ve pandemi için tüm alanlarda hizmet veren çalışanların pandemiye yanıt verme konusundaki hayati çabaları için minnettarlığımızı ifade ediyoruz.
DSÖ’nün, 2021 yılını “Uluslararası Sağlık Çalışanları Yılı” olarak belirlemesini memnuniyetle karşılıyoruz. DSÖ’nün Covid-19 müdahalesinde ve daha geniş küresel sağlık gündeminin belirlenip çözüm bulunmasında lider ve koordine edici rolüne tam desteğimizi yeniden teyit ediyoruz.
Covid-19 Pandemisinin BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine (SDG) ulaşma yolunda en büyük engel olacağının farkında olarak ve küresel sağlığa yönelik yatırımların sürdürüldüğü’ nün altını çizerek; Tek Sağlık, acil hizmetlere hazırlıklı olma ve sürdürülebilirliğin hak ettiği yeri aldığı bir sistemde; birinci basamak sağlık hizmeti ile evrensel sağlık kapsamının önemini belirtiyoruz.
Kapsamlı Covid-19 aşı bağışıklığının tüm dünyanın yararına olduğunu vurguluyor; BM ve diğer Uzmanlık Kuruluşları aracığıyla oluşturulan Covid-19 Araçlarına Erişim Hızlandırıcısı (ACT) başta olmak üzere, aşı eşitliğine finans ve her türlü katkı sağlayan dünya devlet ve kuruluşlarının farkında olarak, güçleri oranında katkılarını sürdürmeleri ve salgını elbirliğiyle sonlandırma çabalarını destekliyoruz.
Güvenli ve etkili Covid-19 aşılarının bir yıl içinde benzeri görülmemiş başarısını önemsiyor ve bu çalışmaları desteklemek için araştırma ve inovasyona devam eden yatırımın önemini vurguluyoruz.
Pandemi yönetiminde başarılı olabilmek için toplumun tüm kesimlerinin katkısının alınması ve desteğinin sağlanması çok kritiktir. Bunu sağlamak için ulusal ve yerel düzeyde pandeminin yönetilmesinden sorumlu otoritelerin karşılıklı güven ilişkisini zedelemeden tüm süreçleri şeffaflık içinde yönetmesi şarttır. Aksi tutumlar toplumda güven kaybına, bireylerde kafa karışıklığına ve kaotik bir ortama neden olarak pandeminin kontrolden çıkmasına neden olacağını belirledik.
Küresel dayanışma, eşitlik ve çok taraflı işbirliğine olan bağlılığımızı teyit ederek etkili bir yönetim için; insanları hazırlıklı olmanın merkezine koymak, onları etkin yanıtlar verecek şekilde donatmak, bilim ve kanıta dayalı politikalar ile güven yaratmak ve küresel sağlık için sürdürülebilir finansman sağlanmasını teşvik etmek gerektiğini düşünüyoruz.
İşbu kapsamda, konferansa katılan ulusal ve uluslararası kuruluşların temsilcileri olarak aşağıdaki ilke ve hedefleri benimseyeceğimizi beyan ediyoruz:
Sağlıklı olmak bireysel, ailevi, toplumsal, ulusal ve küresel sosyal, ekonomik ve kültürel kalkınma için gerekli koşuldur.
İnsanların da bir parçası olduğu dünyanın ve üzerinde yaşayan tüm canlıların ışığa, ısıya, temiz havaya ve suya, verimli toprağa, sağlıklı yaşama ve yeterli gıdaya ihtiyacı vardır.
Halk sağlığı hizmetleri ve temel sağlık hizmetleri dâhil olmak üzere geniş kapsamlı ve etkin sağlık hizmetlerine erişim en önemli insan hakkıdır.
Ulusal ve kişisel ekonomik kaynaklar ve diğer maddi kaynaklara erişimde adaletsizliğin ve eşitsizliğin azaltılması daha iyi bir halk sağlığının önkoşuludur.
Sağlık gibi eğitim de bir insan hakkıdır. Bu nedenle sağlık, eğitim ve adalet hizmetinde düzelme arttıkça toplum sağlığı düzelecek, hastalıkların sayısı, şiddeti ve süresi azalacaktır.
Pandeminin başarılı şekilde yönetilmesi için toplumda pandemi yönetimine güveni sağlamak zorunludur. Hükümetler ve yerel yönetimler tüm süreçleri şeffaflık içinde yönetmeli ve her aşamada toplumu doğru bir şekilde bilgilendirmelidir.
Göçün, ulaşımın, ticaret ve iletişimin küreselleşmesi, halk sağlığına sadece yerel ya da ulusal seviyede çözümler bulunamayacağını göstermektedir. Ancak, hem küresel hem de yerelde yapılacaklar gerekli ve önemlidir. Bu nedenle ortak akıl, bilim ve birliktelik içerisinde işbirliği yapılmalıdır.
Halk sağlığı önlemlerinin etkin bir şekilde uygulanabilmesi ve pandemiye karşı geliştirilen sosyal politikaların başarılı olabilmesi için yerel yönetimlere yetki verilerek yerel özellik ve hassasiyetler, kurumsal ve güncel yerel dinamikler dikkate alınmalıdır.
Pandeminin insan sağlığı, güvenliği ve refahına yönelik tehditlerine karşı başarılı olabilmek için merkezi ve yerel yönetimler günlük siyasetin ve güç mücadelesinin dışında kalmalı ve tam bir işbirliği içinde olmalıdır.
Sokağa çıkma yasakları sonucunda evde kalmak zorunda kalan insanların yaşadığı psikolojik problemler dikkatle incelenerek gelecekte karşılaşılacak olası pandemilerde alınacak bu tür kararların yanı sıra alınacak psikolojik tedbirlerin aynı anda uygulamaya koyulması gerekmektedir. Bunun için her ülkenin kendi kültür yapısı toplumuna yönelik bu tespit ve çözümleri ortaya koyması gerekmektedir.
Yaş almış insanların riskli grup olarak ilan edilmesi ile toplum psikolojisinde bu grup için oluşan olumsuz algıya ilişkin her ülke kendi kültürü içerisinde bunu değerlendirmeli ve buna ilişkin çözümünü tüm kişi ve kuruluşlarla paylaşmalıdır.
Özellikle dezavantajlı grupların yaşadığı sıkıntılar gelecekte toplumun genelini etkileyecektir. Bu grupların gelecekte karşılaşılabilecek olası pandemilerde yaşayabilecekleri pandemiden korunma ile ilgili maske ve temizlik malzemesi temini, sağlığa erişim, eğitime erişim, ekonomik ve toplumsal sıkıntıları her boyutu ile incelenmeli ve tedbirler hemen alınmaya başlanmalıdır.
Pandemi ile karşılaşıldığında topluma hizmet etmeye devam etmek zorunda kalan tüm çalışanların yaşadığı problemler tespit edilerek gelecekte karşılaşılabilecek pandemilerde alınması gereken tedbirler, öncelikler ve ilkeler belirlenmelidir.
Öncelikli sektörlerden başlamak üzere ekonomik hareketliliğin sürdürülebilmesini teminen alınması gereken tedbirlerin ortaya konulmalıdır.
Özellikle kısıtlamalar sebebiyle işsiz kalabilecek ya da ekonomik zorluğa düşebilecek sektör ve bireylerin süreci atlatabilmelerini sağlayacak tedbirler ve destekler üzerinde çalışılmalıdır.
Aşılama programında; çalışmak zorunda olan, sokağa çıkma yasaklarından muaf tutulan sektörlerin çalışanları ile öğrenciler ve eğitim çalışanlarının öncelikli grup olarak değerlendirilmesini önemsiyoruz.
Medya kurumlarının halkı bilinçlendirici ve eğitici yayınlarını destekliyoruz.
Kültür ve sanatın gelişimine katkı sağlayan, yöneten, yazan, icra eden, yayınlayan emekçilerin pandemi sürecinde de üretme ve yayınlamaya devam edebilmelerini temin edecek tedbirlerin alınmasını değerli buluyoruz.
Uygulama için bilgilendirme ve ortak çalışma ağları oluşturma
Bu Dünya Pandemi Konferansı sonrası; Ülkemiz dâhil tüm dünya ülkelerinde, salgınlardan korunmak, insanın yaşam hakkı olan tüm sebeplerin ortadan kaldırılması için çalışmak, yerel, ülkesel, bölgesel ve dünya ölçeğinde birlikte çalışma ve işbirliğinin ortaya çıktığı bir kez daha ortaya konmuştur.
Sonuç olarak, etkin uygulamalar için ortak bir bilgilendirme ve çalışma ağı oluşturma hedeflenmiştir. İzmir Büyükşehir Belediyesi ile birlikte toplantıyı düzenleyen Sivil Toplum Kuruluşlarının (KLİMİK, BUHASDER) ve Konferansta yer alan tüm kurum ve kuruluşların COVID-19 pandemisi nedeniyle, İzmir’de ilk kez 6-7 Temmuz 2021 tarihleri arasında düzenlenen Dünya Pandemi Konferansı’nda ortaya konan çalışmalar ve yayınlanan Deklarasyon doğrultusunda; bu konferansın sürdürülebilirliğinin sağlanması ve başta yerel yönetimler olmak üzere kuruluşlar arasında bir işbirliği ağı oluşturulması için çalışılacaktır.
İZMİR DECLARATION
July 7, 2021 | İzmir, Turkey
“Health is the most important human right.”
We, Public Institutions and Organizations; Local Authorities; United Nations (UN) Organizations; International Non-Governmental Organizations; Covid-19 Vaccine Manufacturers; International Economic and Financial Institutions; Working Life and Business World; World Travel, Tourism, Culture and Gastronomy Organizations; As Specialization Associations and Non-Governmental Organizations in the Field of Health; that came together under the coordination of Izmir Metropolitan Municipality; in the presence of the representatives of national, international and regional organizations who came together at the “World Pandemic Conference” hosted by İzmir between 6-7 July 2021; on the occasion of sharing our experiences regarding the “Covid-19 Pandemic” announced by WHO on March 11, 2021 and still continuing, we declare and confirm the following points by deciding to make a note in history.
The World Health Organization (WHO) defines health not only as the absence of disease or infirmity, but as a state of complete physical, mental and social well-being. The Covid-19 Pandemic, which emerged at the end of 2019 and is effective all over the world; being aware that it negatively affects societies, organizations and states in many areas, especially health, education and economy;
At the World Pandemic Conference; by examining all aspects of the worldwide process and by discussing the measures to be taken with a fast and effective intervention against possible epidemics that may be encountered in the future; considering the possibility of encountering similar pandemics in the coming years; with the lessons we will learn from this pandemic on a global, national and local scale, it is seen that there is a need to work together, cooperate, act jointly in the light of reason and science, and use the necessary knowledge together.
Those most vulnerable in the Covid-19 Pandemic are; the elderly, the disabled, those with health problems, women and children, especially girls, and health workers who provide services at the forefront, this has been an unprecedented global pandemic with disproportionate, direct and indirect effects, and we reaffirm that this epidemic continues to be a health and socio-economic crisis.
Due to this epidemic, which will not end until all countries in the world can control the disease; together with other appropriate public health measures; strong, sustainable, balanced and inclusive economic growth will not be possible that until large-scale, global, safe, effective and equitable vaccination is achieved.
During the period from the Pandemic declared by WHO on March 11, 2020, until July 7, 2021; considering that the total number of cases in the world will reach 185 million and the number of those who lost their lives will reach 4 million, we share our sorrow for those who lost their lives, We express our gratitude for the vital efforts of healthcare professionals and staff across all fields to respond to the pandemic.
We welcome WHO’s designation of 2021 as the “International Year of Health Workers”. We reaffirm our full support for WHO’s leading and coordinating role in the Covid-19 response and in setting and resolving the broader global health agenda.
We are aware that the Covid-19 Pandemic will be the biggest obstacle to achieving the “UN Sustainable Development Goals” (SDG), and underline the continued investment in global health; in a system that deserves health, emergency preparedness and sustainability; We emphasize the importance of health care in primary care and universal health coverage.
We emphasize that comprehensive Covid-19 vaccine immunity benefits the entire world; being aware of the world states and organizations that contribute finance and all kinds of contributions to vaccine equality, especially the “Accelerator for Access to Covid-19 Tools (ACT)” created through the UN and other Expertise Institutions, we support their efforts to continue their contribution in proportion to their strength and to end the epidemic jointly.
We care about the unprecedented success of safe and effective Covid-19 vaccines in one year and we emphasize the importance of continued investment in research and innovation to support these efforts.
In order to be successful in pandemic management, it is of critical importance to receive the contribution and support of all segments of the society. In order to achieve this, the authorities responsible for the management of the pandemic at the national and local level must manage all processes in a transparent manner without damaging the mutual trust relationship. Contrary attitudes cause loss of confidence in society, confusion in individuals and a chaotic environment and cause the pandemic to spiral out of control.
Reaffirming our commitment to global solidarity, equality and multilateral cooperation, we believe that we must put people at the center of preparedness for effective governance, we believe it is necessary to equip them to respond effectively, to build trust with science and evidence-based policies, and to promote sustainable financing for global health.
In this context, we declare that as representatives of national and international organizations participating in the conference, we will adopt the following principles and objectives:
Being healthy is a necessary condition for individual, family, community, national and global social, economic and cultural development.
The world, of which humans are a part, and all living things need light, heat, clean air and water, fertile soil, a healthy life and adequate food.
Access to comprehensive and effective health services, including public health services and primary health care, is the most important human right.
National and personal, economic and other sources of funding and reduce inequalities in access to injustice is a prerequisite for a better public health.
Education is like health, a human right. For this reason, as the improvement in health, education and justice services increases, public health will improve and the number, severity and duration of diseases will decrease.
For the successful management of the pandemic, it is imperative to establish trust in the management of the pandemic in the society. Governments and local governments should manage all processes in a transparent manner and accurately inform the society at every stage.
The globalization of migration, transport, trade and communication shows that solutions to public health cannot be found at the local or national level alone. However, both global and local actions are necessary and important. For this reason, cooperation should be made in common mind, science and unity.
In terms of the effective implementation of public health measures and the success of social policies developed against the pandemic; local authorities and sensitivities, institutional and current local dynamics should be taken into account by giving authority to local governments.
In order to be successful against the threats of the pandemic to human health, safety and welfare; central and local governments should stay out of daily politics and power struggle and should cooperate fully.
Psychological problems of people who have to stay at home as a result of curfews should be carefully examined, thus, in addition to such decisions to be taken in possible future pandemics, psychological measures to be taken should be put into practice at the same time. For this, each country needs to reveal these determinations and solutions for its own cultural structure and society.
With the declaration of aged people as a risky group, each country should evaluate this in its own culture regarding the negative perception of this group in social psychology and its solution regarding this issue should be shared with all individuals and organizations.
Especially the problems experienced by disadvantaged groups will affect the society in general in the future. Regarding the prevention of pandemics that these groups may experience in future pandemics; the supply of masks and cleaning materials, access to health, access to education, economic and social problems should be examined in every aspect and measures should be taken immediately.
The problems experienced by all employees who have to continue to serve the society when faced with the pandemic should be determined, thus, measures, priorities and principles to be taken in future pandemics should be determined.
Starting from the priority sectors; necessary measures should be put forward to ensure the sustainability of economic mobility.
In particular, measures and supports that will enable sectors and individuals who may be unemployed or fall into economic difficulties due to restrictions to overcome this process should be worked on.
It is very important for us that the employees of sectors who have to work and exempt from curfews, as well as students and education workers are considered as priority groups during the vaccination program.
We support the public awareness and educational broadcasts of media institutions.
We find it valuable to take measures to ensure that the workers who contribute to the development of culture and art, manage, write, perform and publish, can continue to produce and publish during the pandemic period.
Creating information and collaborative networks for the application
After this World Pandemic Conference; in all countries of the world, including our country, it has been proven once again that working together and cooperating on a local, national, regional and world scale has emerged in order to be protected from epidemics and to eliminate all causes that have the right to life.
As a result; it is aimed to create a common information and working network for effective practices. Due to the COVID-19 pandemic, the Non-Governmental Organizations (KLİMİK, BUHASDER) that organized the meeting together with the Izmir Metropolitan Municipality and all the institutions and organizations involved in the Conference were presented at the World Pandemic Conference held for the first time in Izmir between 6-7 July 2021 in line with the studies and the published Declaration; efforts will be made to ensure the sustainability of this conference and to establish a cooperation network between institutions, especially local governments.
TAGS GüncelHaber