Lozan Antlaşması’nın 100. yılı coşkuyla kutlanıyor.
Lozan Antlaşması’nın 100. yılı coşkuyla kutlanıyor.
Lozan Heyeti Başkanı ve yeni Türk devletinin Dışişleri Bakanı İsmet İnönü’nün, Mustafa Kemal Atatürk’ün kendisine gönderdiği altın dolma kalemle 24 Temmuz 1923’te imzaladığı Lozan Anlaşması’nın 100. yılı kutlanıyor.
İnönü Vakfı, bu kapsamda farklı illerde etkinlikler düzenliyor. Bu kapsamda “Lozan 1923; Olmak ya da Olmamak” adlı belgesel hazırlandı. Dünyaca ünlü devlet sanatçısı, orkestra şefi Gürer Aykal da Lozan’ın 100. yılı için marş besteledi.
Çelenk Bırakılacak
Ankara’da anma programları bugün başlıyor. 11.30’da Anıtkabir ziyareti düzenlenecek etkinlikte İnönü Vakfı Başkan Yardımcısı Bilgehan, Anıtkabir’i ziyaret ederek Atatürk ve İnönü mozolelerine çelenk bırakacak. Ankara’daki ADD Genel Merkezi’nde, saat 16.30’da, Bilgehan ile Doç. Dr. Mehmet Balyemez’in konuşmacı olacağı panel düzenlenecek. Etkinlikler, Çankaya’daki İsmet İnönü Parkı’ndaki programla tamamlanacak.
Çankaya Belediyesi, İnönü Vakfı ve Sevda Cenap And Vakfı işbirliği ile İsmet İnönü Parkı’nda saat 20.30’da, “Lozan Barış Antlaşması 100. Yıl Kutlama Programı” düzenlenecek. Şef Tayfun Ünver yönetiminde koro konseri ile program sona erecek.
Bir Haftalık Kutlama Programı
İzmir’de ise Lozan’ın 100’üncü yıldönümü bir hafta süren etkinliklerle kutlanacak. Önceki gün gençlik kampıyla başlayan etkinlikler, bugün Vasıf Çınar Bulvarı’nda “100. Yılında Lozan ve Tarihi Süreçteki Yeri” sergisiyle sürecek. 30 Ağustos’a kadar açık kalacak 40 panoluk sergi, bağımsızlık coşkusunu sokağa taşıyacak. Ayrıca, bugün Kültür Park’ın Lozan girişindeki Atatürk-İsmet İnönü heykelinin önüne çelenk koyulacak. Ardından “Lozan Antlaşması Yeni Yüzyılına Girerken” başlıklı panel için İzmir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları İsmet İnönü Sahnesi’ne geçilecek.
‘Zaferin Öyküsü’
Konak’ta Sahne Tozu Tiyatrosu Haldun Dormen Sahnesi’nde gazetemizin yazarı Ataol Behramoğlu’nun kaleme aldığı “Lozan” adlı tiyatro oyunu, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin prodüksiyonuyla yeniden hayat bulacak. 27 Temmuz Perşembe günü ise Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi’nin bahçesinde “Yüz Yıl Önce Yüz Yıl Sonra Lozan: Bir Diplomatik Zaferin Öyküsü” başlıklı söyleşi yapılacak.
İnönü Vakfı Arşivindeki Lozan Antlaşması Belgelerini Halka Açtı
İnönü Vakfı tarafından Lozan Antlaşması’nın 100. yılı vesilesiyle vakfın arşivinde bulunan Lozan ile ilgili tüm belge, fotoğraf ve videoların, araştırmacıların çalışmalarına destek olmak için “lozanantlasmasi.com” adresine yüklenerek halka açıldığı bildirildi. Sitede, İsmet Paşa ve Lozan heyeti ile Lozan Antlaşması’na imza atıldığı ana ait fotoğrafların da yer aldığı tarihi belgeler gibi ayrıntılar da yer alıyor.
Bomontiada’da ‘Barış Yüzyılı’ Sergisi
Türk milleti için “siyasal bir zafer” olarak tanımlanan Lozan Antlaşması, 100’üncü yılında İstanbul’un çeşitli yerlerinde kutlanıyor. Heybeliada’da İnönü Müze Evi’nde “Lozan Barış Konferansı ve Antlaşması 100. Yıl” adlı söyleşi bugün İnönü Müze Evi’nde yapılacak.
Lozan Antlaşması’nın 100. yıldönümüne özel “Barış Yüzyılı” adlı sergi ve panel Şişli Belediyesi ev sahipliğinde Bomontiada’da olacak. Bomontiada Galeri’de düzenlenen sergi 25 Temmuz-15 Ağustos tarihleri arasında ziyaretçilere açılacak.
Lozan Antlaşması Maddeleri (24 Temmuz 1923)
Fransızlarla imzalanan Ankara Anlaşması’nda çizilen sınırlar kabul edilmiştir.
Irak Sınırı: Musul üzerinde antlaşma sağlanamadığı için, bu konuda İngiltere ve Türkiye Hükûmeti kendi aralarında görüşüp anlaşacaklardı.
Türk-Yunan Sınırı: Mudanya Ateşkes Antlaşması’nda belirlenen şekliyle kabul edildi. Meriç Nehri’nin batısındaki Karaağaç istasyonu ve Bosna köy, Yunanistan’ın Batı Anadolu’da yaptığı tahribata karşılık savaş tazminatı olarak Türkiye’ye verildi.
Adalar: Gökçeada ile Bozcaada özerk bir yönetime tabi tutulmak şartıyla (Türkiye antlaşmanın bu maddesini uygulamadı) Türkiye’de, diğer Ege Adaları İtalya’ya kaldı. İtalya’nın Türk sınırına yakın adaları silahsızlandırması kararlaştırıldı. Sevr Antlaşmasıyla 12 Ada İtalya’ya diğer adalar Yunanistan’a bırakılmıştı. 12 Ada ve Rodos 1945 yılında müttefiklerin eline geçti ve Nisan 1947’de resmen Yunanistan’a teslim edildi.
Türkiye-İran Sınırı: Osmanlı İmparatorluğu ile Safevî Devleti arasında 17 Mayıs 1639’da imzalanan Kasr-ı Şirin Antlaşması’na göre belirlenmiştir.
Kapitülasyonlar: Tamamı kaldırıldı.
Azınlıklar: Lozan Barış Antlaşması’nda azınlık, Müslüman olmayanlar olarak belirlenmiştir. Tüm azınlıklar Türk uyruklu kabul edildi ve hiçbir şekilde ayrıcalık tanınmayacağı belirtildi. Antlaşmanın 40. maddesinde şu hüküm yer almıştır: “Müslüman olmayan azınlıklara mensup Türk uyrukları hem hukuk bakımından hem de uygulamada, öteki Türk uyruklarıyla aynı işlemlerden ve aynı güvencelerden yararlanacaklardır. Özellikle, giderlerini kendileri ödemek üzere, her türlü hayır kurumlarıyla, dinsel ve sosyal kurumlar, her türlü okullar ve buna benzer öğretim ve eğitim kurumları kurmak, yönetmek ve denetlemek ve buralarda kendi dillerini serbestçe kullanmak ve dinsel ayinlerini serbestçe yapma konularında eşit hakka sahip olacaklardır.” Batı Trakya’daki Türklerle, İstanbul’daki Rumlar dışında, Anadolu ve Doğu Trakya’daki Rumlar ile Yunanistan’daki Türkler’in mübadele edilmeleri kararlaştırıldı.
Savaş tazminatları: İtilaf Devletleri, I. Dünya Savaşı nedeniyle istedikleri savaş tazminatlarından vazgeçtiler. Sadece Yunanistan savaş tazminatı olarak Karaağaç bölgesini verdi.
Osmanlı’nın borçları: Osmanlı borçları, Osmanlı İmparatorluğu’ndan ayrılan devletler arasında paylaştırıldı. Türkiye’ye düşen bölümün taksitlendirme ile Fransız frangı olarak ödenmesine karar verildi. Düyun-u Umumiye idare heyetinde bulunan yenik Alman İmparatorluğu ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu devletlerinin temsilcileri idare kurulundan çıkartılmış ve kurumun faaliyeti devam ettirilerek antlaşmayla birlikte yeni görevler verilmiştir. (Lozan Barış Antlaşması madde 45,46,47…55, 56).
Boğazlar: Boğazlar, görüşmeler boyunca üzerinde en çok tartışılan konudur. Sonunda geçici bir çözüm getirilmiştir. Buna göre askeri olmayan gemi ve uçaklar barış zamanında boğazlardan geçebilecekti. Boğazların her iki yakası askersizleştirilip, geçişi sağlamak amacıyla başkanı Türk olan uluslararası bir kurul oluşturuldu ve bu düzenlemelerin Milletler Cemiyeti’nin güvencesi altında sürdürülmesine karar verildi. Böylece Boğazlar bölgesine Türk askerlerinin girişi yasaklandı. Bu hüküm, 1936 yılında imzalanan Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile değiştirilmiştir.
Yabancı okullar: Eğitimlerine Türkiye’nin koyacağı kanunlar doğrultusunda devam etmesi kararlaştırıldı.
Patrikhaneler: Dünya Ortodokslarının dini lideri durumundaki patrikhanenin siyasi yetkilerinden arındırılarak İstanbul’da kalmasına izin verildi.
Kaynak: Yazılı ve Görsel Basın, 24.7.2023