Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü özleniyor!

Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü özleniyor!

Aşı sıkıntısı deprem yardımıyla çözüldü

Türkiye de 2022 yılının özellikle son aylarında kuduz aşısında sıkıntı yaşanmaktaydı.

Endonezya’dan gelen deprem yardımlarının içine eklenen kuduz aşısıyla bir süreliğine bu sıkıntı giderilmiş gibi görünmekte.

Ankara ‘da daha önce Devlet Hastanelerinde normal bir uygulama olarak yapılan kuduz aşısı yaşanan stok sıkıntısı nedeniyle her devlet hastanesinde yapılamıyordu, belli merkezler tayin edilmişti. Bundan haberi olmayan vatandaşlar böyle bir ihtiyaç meydana gelip de en yakınlarındaki devlet hastanesine koştuklarında durumun farkında varıyorlar ve başlarının çaresine bakmak zorunda kalıyorlardı.

2023 Ocak ayının ikinci haftasında katıldığı okul gezisinde Beypazarı’nda bir lokantada bir sokak kedisi tarafından tırmalanan lise öğrencisi O. J. bu sıkıntıya denk gelenlerden sadece birisi.

Mola verdikleri lokantada masalar arasında dolaşan kediyi severken lokantanın kedisi olduğunu sanıp okşamaya başladığını, önce sakin olan kedinin aniden elini tırmaladığını ve kanattığını ifade ediyor.

“Kedinin kendilerine ait olmadığını sadece ara sıra beslediklerini söyleyen lokantanın da bundan sorumlu olduğunu, en azından müşterileri sokak kedisi olduğu konusunda uyarmaları gerektiğini” söylüyor.

Ankara’ya dönüp akşam saatlerinde evlerine yakın 29 Mayıs Hastanesi’ne gidiyorlar, acilde sıra bekleyip doktorunun yanına girdiklerinde aşı sıkıntısından haberdar oluyorlar.

Acil doktoru pansuman yaptıktan sonra ellerinde kuduz aşısı olmadığını, son aylarda vakaların arttığı ve stoklarının tükendiğini söylüyor ve diğer hastaneleri aramaları gerektiğini, hangisinde bulurlarsa oraya gitmeleri gerektiğini öneriyor.

Merkezde olduğu için annesi ile direk Hacettepe’ye giden öğrenci oradan da eli boş dönüyor. Ertesi gün Etlik Şehir Hastanesi’nde aşı bulunduğunu haber alıp oraya gidiyorlar ve 4 doz aşıyı da orada yaptırıyorlar.

Başka bir Üniversite öğrencisi de yaz aylarında aynı tecrübeyi yaşadığını ve evine bir hayli uzak olmasına karşın Ankara Hastanesi’nde aşılarını tamamladığını ifade ediyor.

Aşı sıkıntısının yaşadığı aylar boyunca ilçe merkezlerinde de kuduz aşısı   yapılamadığından Kuduz aşısı uygulama merkezi olarak tespit edilen bir kaç hastane; Ankara Bilkent ve Etlik Şehir Hastaneleri,  Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde ancak aşı yapılıyor,  buralar da da stok azlığı nedeniyle  son dozların uygulamasının ertelenebildiği ifade ediliyordu.

6 Şubat 2023 de, Türkiye’yi sarsan büyük deprem felaketinin hemen ardından uluslararası yardımlar kapsamında Endonezya Cumhuriyeti Hükümeti de birçok yardım gönderdi. Endonezya Büyükelçiliği’nin aracılığıyla yardımlar üç farklı tarihlerde teslim edildi. Endonezya Cumhuriyeti Hükümeti’nin üçüncü ve son insani yardım paketi 22 Şubat 2023’ de Adana Havaalanına ulaşmıştı.

Endonezya Büyükelçiği yayımladığı basın bülteninde üçüncü aşama insani yardım paketinin içinde Türk Hükümeti’nin acilen ihtiyaç duyduğu kuduz aşısının yanı sıra tetanoz aşısı ve serumunun da olduğu 78 ton yardım teslim edildiğini ifade etmektedir. Başkan Joko Widodo tarafından gönderilen yardıma İnsani Gelişme ve Kültür Koordinasyon Bakanı Muhadjir Efendi başkanlık etmiştir.

Endonezya Kuduz aşısı ve serumunu devlete bağlı Bio-Farma Holdingi üretmektedir.

Türkiye de aşı üretiyordu. Birçok diğer aşı gibi Kuduz aşısı da  bir zamanlar Türkiye’ de  üretilmekteydi ve gerektiğinde yurtdışına da gönderilmekteydi.

Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü Aşı Üretim Binası (1933)

1940 yılında, Çin’deki kolera salgınına karşı aşı gönderilmesi gibi. Sağlık Bakanlığı’na bağlı Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığında 1933 yılında Semple metodu ile kuduz aşısı üretilmeye, 1937 yılında da kuduz serumu üretilmeye başlanmıştı. Kurtuluş Savaşı sırasında zor koşullar altında bile insan ve hayvan aşıları üretilmeye devam edilmiştir.

1940’lı yıllara kadar tifo, tifüs, difteri, BCG, kolera, boğmaca tetanoz, kuduz aşıları seri üretimle oluşturulmuştur. 1968’ de kurulan serum çiftliğinde tetanoz, gazlı gangren, difteri, kuduz, şarbon, akrep serumları da üretilmiştir. Ülkede hastalıkların yok olması ile 1971’de tifüs, 1980’de çiçek aşısı üretimi sonlanmıştır.

Ülkemizde Hıfzıssıhha Enstitüsü’nde aşı üretimi 1996’da Difteri-Boğmaca-Tetanoz ve kuduz aşısı , 1997’de BCG aşı üretiminin kesilmesi ile sona ermiştir. Osmanlı İmparatorluğunun Mekteb-i Tıbbiye-i Askeriye-i Şahane’de ilk kuduz aşısı üretilmesi ve 1887’de Kuduz Tedavi Müessesi kurulmasıyla ilk aşı üretimi ve uygulamasının başından beri hastalıklarının önlenmesine yönelik aşı lojistiği ile uygulanması ücretsiz olarak Devlet eliyle yürütülmektedir. Aşı üretiminin sona ermesi ile aşılar da birçok temel ihtiyaç maddesi gibi yurtdışından satın alınarak hizmete sunulmaktadır.

Aşı üretimini yapan Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı “Merkez Hıfzıssıhha Müessesesi”, dönemin Sağlık Bakanı Dr. Refik Saydam tarafından TBMM’ye verilen bir kanun teklifi ile 27 Mayıs 1928 tarihinde kurulmuş. Sağlık Bakanlığı’na bağlı olarak kurulan merkezin adı 1942 yılında “Refik Saydam Merkez Hıfzıssıhha Müessesesi” olarak değişmiş, 1983 yılında ise Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı adını almış.”

Hıfzıssıhha Enstitüsü’nün 1928’de kuruluşundan itibaren doğrudan Sağlık Bakanlığı’na bağlı bir kuruluş olan Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı, 2011 yılında 663 sayılı KHK ile sonlandırılmış ve Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanlığı adıyla Bakanlığa bağlı yeni bir kurum açılmıştır. Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanlığı her ne kadar Hıfzıssıhha Merkezi’nin kuruluş amacını içeren halk sağlığını koruma ve geliştirme görevini üstlenmiş gibi görünse de Hıfzıssıhha Enstitüsü’nün yapısal bütünlüğünün dağılmasına yol açacak şekilde görevler farklı birimlere devredilmiştir.

Kedilerde Kuduz

Kediler kuduza oldukça duyarlıdırlar ve köpeklerde görülen klinik semptomlara benzer semptomlar gösterirler. İlk semptomların görülmesinden 2-4 gün sonra felç başlar. Boğuk sesle sürekli olarak miyavlama görülür. Hasta kediler köşelere saklanırlar, sinerler. Kuduz kediler, insan ve diğer hayvanlar için köpeklerden daha tehlikelidirler.

Kuduz bazı ada ülkeleri hariç tüm dünyada görülen bir hastalıktır.

Her yıl yaklaşık 59.000 kişi kuduz nedeni ile yaşamını kaybetmektedir. Olguların çoğu Asya ve Afrika ülkelerinde görülmekte, % 99’u kuduz köpek ısırıkları sonucu gelişmekte, kuduz nedeni ile ölümlerin % 80’ni kırsal bölgede yaşayanlar, % 40’ını da 15 yaştan küçük çocuklar oluşturmaktadır. Ülkemiz halen kuduz yönünden endemik bir bölgedir. Ülkemizde yılda yaklaşık 250.000 kuduz riskli temas bildirimi yapılmakta olup yılda ortalama 1-2 kuduz vakası görülmektedir. Türkiye’de en son kuduz vakası geçen yılın son aylarında yaşandı.

Bitlis’in Adilcevaz ilçesinde bir köpek tarafından ısırılan ve ailesine zamanında söylemeyen 10 yaşındaki Mustafa Erçetin Hacettepe Üniversitesi İhsan Doğramacı Çocuk Hastanesi’nde kuduz sebebiyle yaşamını kaybetti. Hastane Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Bülent Cengiz “Aşıyla önlenebilecek bir hastalıktan dolayı bir evladımızı kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz” şeklinde bir açıklama yapmıştı.

Hayvan ısırmalarında kuduza karşı ilk yapılacaklar

Kuduz virüsü girişi ve ilerlemesinin önlenmesi için ilk yardım olarak yarayı 10-15 dakika su ve sabunla yıkayarak mümkünse basınçlı su ile durulamak olmalıdır. Daha sonra da en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Aşı ve kuduz imminglobulini uygun dozda yapıldığı zaman kuduz hastalığına karşı yüzde 100 oranında başarı sağlanmaktadır.

Kaynaklar:

Sağlık Bakanlığı: https://saglik.gov.tr

www.healthworldnews.net/salgin-hastaliklar-asilar-uluslararasi-iliskiler-ve-hifzissihha-gercegi/

Yazar Gülseren Tozkoparan Jordan, Ankara, 3 Mayıs 2023

Share This
COMMENTS

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir