Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca ile DSÖ Avrupa Bölge Direktörü Dr. Hans Kluge’nin Ortak Basın Toplantısı
Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca, Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölge Direktörü Dr. Hans Kluge ile 9 Temmuz 2020 saat 17.00 de Ankara’da ortak bir basın toplantısı düzenledi. Dr. Koca, “DSÖ ile Türkiye arasındaki ilişkilerin genişletilmesi konusunda Bölge Direktörü ile mutabakat içerisindeyiz. İstanbul’da DSÖ Ofisini hızla hayata geçiriyoruz. Ofis sağlık acil durumları konusunda faaliyet gösterecek” dedi.
Bakan Dr. Koca’nın açıklamalarından satır başları;
*Küresel sağlığın en önemli kurumunu en üst düzeyde temsil eden yetkilisini misafir etmek ülkemize güvenin göstergesidir. Bölge Direktörü Dr. Hans Kluge ile Covid-19 ile mücadele başta olmak üzere, bölgemizi ve tüm dünyayı ilgilendiren birçok sağlık konusunu ele alma fırsatı yakaladık.
*Türkiye’nin politikaları Bilim Kurulumuz tavsiyeleri ve DSÖ rehberleri çerçevesinde şekillenmiştir. Yine yakın işbirliğimizi devam ettirme kararlılığı içerisindeyiz.
*Covid-19 sürecindeki her bilginin insanlığın ortak değeri olarak belgelendirilmesi inancını taşımaktayız.
İstanbul’da Ofis Açılacak
İnsani ve Sağlık Acil Durumlarına Hazırlık DSÖ Ofisi’ni İstanbul’da hayata geçiriyoruz. DSÖ açısından özel bir konuma sahip Ofis, çalışmalarıyla Covid-19 kapsamındaki güncel ihtiyaçların karşılanması konusunda rehberlik edecektir. Ofisin kurulmasına ilişkin nihai anlaşma bugün 9.7.2020) imzalandı. Ofisin en kısa sürede faaliyete başlamasını planlıyoruz.
Tüm dünyanın Covid-19’la mücadele ettiği döneminde hazırlık, risk yönetimi ve kapasite geliştirme alanlarında faaliyet gösterecek olan ofisin İstanbul’da açılacak olması ülkemizi uluslararası bir merkez haline getirecektir.
DSÖ Avrupa Direktörü Kluge de açıklamasında, “Kısıtlamanın kakması sonrası ilk seyahatimi Türkiye’ye gerçekleştirdim. Covid-19 sonrası döneme başlıyoruz. Türk halkına pandemiye karşı verdikleri yanıt ve dayanışma için içten takdir ve saygılarımı sunmak isterim” dedi.
“Pandemi Henüz Sona Ermedi”
Pandeminin devam ettiğini ifade eden Kluge, “Pandemi henüz sona ermemiştir. Çalışmalarımızda bizler son derece hazırlıklı olmak zorundayız. Çalışmalarımızı bu yönde en yüksek seviyede ilerletmek zorundayız” ifadelerini kullandı.
Dr. Kluge: Üç Ana Kilit Mesajım Olacak
DSÖ Avrupa Bölge Direktörü Hans Kluge, “Sayın Bakanım Dr. Fahrettin Koca, Bilim Kurulumuzun değerli üyeleri iyi akşamlar diliyorum. Öncelikle sözlerimle sizlere beni burada sıcak, cana yakın bir şekilde Türkiye’de ağırlamakta olan sizlere kalbi teşekkürlerimi sunarak başlamak isterim. Bakanımız Sayın Koca’ya dostane misafirperverliği için içten teşekkürlerimi, takdirlerimi sunmak isterim” açıklamasında bulundu.
Dr. Kluge, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu basın toplantısı vesilesiyle ben Türkiye’de ve tüm Avrupa’da pandemiye karşı verilen mücadelede özellikle ön cephelerde çalışan tüm sağlık personeline, son derece fedakâr çalışmaları için kamu önünde teşekkür edebilme fırsatını elde ettim, çok mutluyum. Sağlık personelimiz son derece fedakâr çalışmalarını sürdürüyorlar.
Covid-19 nedeniyle seyahat kısıtlamasının kaldırılmasıyla, başlamasıyla ben ilk seyahatimi Türkiye’ye gerçekleştirdim. Her bir ülke bazında tek tek bizler adına post Covid dediğimiz Covid sonrası döneme başlıyoruz.
Bugün sizlerle paylaşmak istediğim üç ana kilit mesajım olacaktır. Türk halkına, Türk yetkili makamlarına pandemiye karşı verdiği yanıt ülke ve ülke sınırlarını aşacak şekilde dayanışma sergiledikleri için, acil sağlık durumuna karşı böylesine bir tavır sergiledikleri için içten takdir ve teşekkürlerimi sunmak isterim.
Bir atasözü der ki, içimizdeki en iyiyi de en kötüyü de ancak ve ancak ortaya çıkaracak tek şey krizlerdir, zor zamanlardır. Türk halkı dünyanın en kötü pandemisine karşı duruşuyla bünyesinde barındırdığı en iyiyi sergilemiştir. Hiç kimsenin mağdur bırakılmadığı, geride bırakılmadığı çalışma yapmalıyız.
Sizler Covid-19 testlerine, tedavilerine, tüm mülteci ve göçmenleri dahil etmek suretiyle insani yanınızı, ruhunuzu sergilemiş oldunuz Türk halkı olarak. Bununla da kalmayıph 135’den fazla ülkeye tıbbi malzeme desteğinde bulundunuz.
Dr. Kluge, AB’nin dönem başkanlığını yürüten yetkililerle görüştüğünü söyledi.
Kluge, bazı Avrupa ülkeleri tarafından Türkiye’ye uygulanan seyahat kısıtlamasına ilişkin de “AB’nin dönem başkanlığını yürüten yetkililerle görüştüm ve Türkiye’deki durumun iyiye gittiğini, mevcut koşulların sınırları açmaya yeterli olduğunu bildirdim. Kendileri de duruma bizzat şahit olmamdan dolayı memnuniyetlerini ifade ettiler.” diye konuştu.
Kluge, Kovid-19’a karşı aşı çalışmalarıyla ilgili de “Önemli olan aşı geliştirildikten sonra bunun adil şekilde dağıtılması olacaktır.” ifadelerini kullandı.
“Her Aşamada Tetikte Kalmalıyız”
Haziran ayı ortalarında kimi tedbirlerde kimi tedbirlerde hafifletme söz konusudur. Türkiye diğer ülkelerde olduğu üzere, benzer şekilde vaka sayılarında hatta hastanelere yatış sayısında bir ani artış görmüştür. Şimdi yine düşüşler gözlemliyoruz. Ancak burada önerilmiş olan tedbirlere harfiyen uyulması, takiplerin hiçbir şekilde bırakılmadan her daim devam ettirilmesi, hepimizin her aşamada tetikte kalmamız ve ilgili olan test, tedavi, kapasitelerimizi güçlü tutmaktır. Ancak ve ancak bizler bu adımlar sayesinde ilerleme kaydedebilme noktasında olabiliriz. Bu bizim sürdüreceğimiz tek istikamettir.
DSÖ, Türkiye’nin, sizlerin daimi dostu ve sağlam bir ortağıdır. Böylesi bir sağlık acil durumu karşısında ve geleceğe ait sağlık inşasında Türkiye ve Avrupa’da yaşayanların iyi hallerinin sağlanması için bizler daimi dostunuz olarak yanınızdayız.”
Basın Toplantısı sonrası Soru Cevap
Soru: Sayın Kluge, salgının başından bu yana hem DSÖ’nün hem Avrupa Direktörü’nün Türkiye’yi yakından takip ettiğinizi biliyoruz. Türkiye’nin önlemlerini ve sağlık sistemini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Dr. Kluge : “Süreci çok yakinen takip ettik. Ben ve meslektaşlarım ayda bir toplantı gerçekleştirdik sayın Koca ile. Burada görmüş olduğunuz raporun hazırlanmasının son aşamasındayız. Dayanıklı ve güçlü sağlık sistemlerinin nasıl olacağı… Çok önemli üç temel nokta var. Birincisi siyasi liderlik; Türkiye’de çok güçlü siyasi liderlik sergilendi. İkincisi, doğru politikaların sağlanması. Ve üçüncüsü kararların hızlı alınması. Avrupa ülkeleriyle farklılıklar olduğunu gözlemledik.
Türkiye’de ölüm ve vaka oranları Nisan ayından bugüne kadar yüzde 70’in üzerinde bir düşüş kaydetti. Ve AB’nin güvenli seyahat edilebilecek ülkeler kriterlerine bunun girdiğini düşünüyoruz.
Türkiye’de test sayılarını iki katın üzerinde artırdı. Nisan 2020’de bu sayı 20 binken, günümüzde 50 binin üzerine çıktı.
Üçüncü önemli nokta, yaşlıların korunması. Bazı Avrupa ülkelerinde felaketler yaşandı. Türkiye bu konuda çok önemli önlemler sayesinde, çok büyük bir başarıya imza attı. Sokağa çıkma kısıtlamaları kaldırıldığında doğal seyri içinde bir pik yaşandığına şahit oluyoruz. Ama Haziran ayında Türkiye hızlı şekilde durumu kontrol altına alabildi. Ve buradan almamız gereken en önemli mesaj şu; her şey bitmiş değil. Çok dikkatli davranmalıyız. Her zaman tedbiri elden bırakmamalıyız.
Sokağa çıkma kısıtlamaları kaldırıldığında doğal seyri içinde bir pik yaşandığına şahit oluyoruz. Ama Haziran ayında Türkiye hızlı şekilde durumu kontrol altına alabildi.
Ve buradan almamız gereken en önemli mesaj şu; her şey bitmiş değil. Çok dikkatli davranmalıyız. Her zaman tedbiri elden bırakmamalıyız.
“DSÖ’nün yeni dönemde özellikle acil durumlarda daha proaktif bir yapıya dönmesini bekliyoruz”
Soru: Sorum Bakan Dr. Koca’ya olacak. DSÖ ile işbirliği ve diyaloğu yeterli görüyor musunuz? DSÖ ile salgın yönetiminde ayrıştığınız konular var mı?
Sağlık Bakanı Dr Koca: Pandemi sürecinde her ay rutin telekonferansla bilgi alışverişi içinde bulunmuş olduk. Tabi ki DSÖ ile anlayış birliği ve hedefler açısından görüş farklılıklarımızın olmaması beklenemez. Pandemi sürecinde özellikle hızlı gelişen bir süreç. Bu süreçte uygulamaların farklı olması dünyada doğal. Bu uygulamaların farklılıkların önemli olan bilim süzgecinden geçiyor olmasıdır.
Burada asıl hedef insan sağlığı ve temelde Kovid ile mücadele ve Kovid pandemisini ana hedef olarak yenmek olacaktır. DSÖ’nün yeni dönemde özellikle acil durumlarda daha proaktif bir yapıya dönmesini bekliyoruz. Ve DSÖ’nün bu yeni dönemde doğrularıyla yanlışlarıyla başarılarıyla başarısızlıklarıyla tekrar değerlendirildiği küresel bir istişare dönemine geçmek gerektiğini düşünüyoruz.
Türkiye dünyada özelde Avrupa’da sağlık statüsünün geliştirilmesi sürecinin sağında veya solunda değil yeni dönemde tam merkezinde yer alacaktır.
Seyahat Kısıtlaması Konusu: “Türkiye’deki mevcut koşulların sınırları açmaya yeterli olduğunu bildirdim”
Soru: Benim sorum Dr. Kluge’ye. Bazı Avrupa ülkeleri Türkiye’ye seyahat kısıtlamasını kaldırmış değil. Bu konuda düşünceniz nedir? Kaldırılması için girişiminiz olacak mı?
Dr. Kluge: DSÖ ülkelere sınır geçişlerinin güvenli şekilde nasıl gerçekleştirileceği konusunda kılavuzlar yayınlamaktadır. Sınırların kapatılmasıyla ilgili her karar her ülkenin yönetimine aittir. Ancak bu sabah AB’nin dönem başkanlığını yürüten yetkililerle bir görüşme yaptım. Türkiye’deki durumun iyiye gittiğini, Türkiye’deki mevcut koşulların sınırları açmaya yeterli olduğunu bildirdim. Kendileri de duruma bizzat şahit olmamdan dolayı memnuniyetlerini ifade ettiler.
Ama önemli olan nokta katı halk sağlığı önlemlerinin devam etmesini sağlamak. Çünkü biliyoruz ki virüs hiçbir yere gitmedi. Virüs hala aramızda.
Aşı Konusu: Bazı ülkelerin dayanışmadan uzak bir tutum sergilediğine şahit olduk
Soru: Sayın Direktör salgının bundan sonraki seyrini nasıl öngörüyorsunuz? İlaç ve aşı çalışmaları umut verici düzeyde mi? Salgının biteceğine yönelik göstergeler mevcut mu?
Dr. Kluge: Şu anda 120 civarında aşı adayımız var. Ve 12’den fazla klinik çalışma devam ediyor bu konuda. Çok net cevap verebileceğim bir soru değil. Önemli bir nokta var. Aşıyı sihirli bir değnekmiş gibi görüyorum. Önemli olan aşı geliştirildikten sonra bunun adil şekilde dağıtılması olacaktır. Kişisel ekipmanlar konusunda bazı ülkelerin çok daha kendine alma ve dayanışmadan uzak bir tutum sergilediğine şahit olduk. Sorunun çözülmesi için aşının ve diğer çözümlerin adil şekilde uygulanması gerekiyor.
Ama tedavi konusunda iyi haberler verebilirim. Düşük dozda deksametazonun üçte bir oranında düşürdüğünü gördük. Türkiye’nin de kendi çalışmaları var. Yeni teknolojiler üzerinde çalışmaları var. Pandeminin bittiğini düşünmüyorum, uzun bir süre alabilir. Ne zaman biteceğini gerçekçi olması gerekirse bilmiyoruz.
Bir endemik duruma dönüşebilir. Çünkü koronavirüs ailesindeki diğer virüsler de böyle bir pozisyondalar şu anda. Ama burada önemli olan nokta işe yaradığını bildiğimiz önlemleri uygulamaya devam ederiz.
Bizlerin önlemleri almaya devam etmemiz gerekiyor. Maskelerimizi takmak, ellerimizi yıkamak, hasta olduğumuzda evden dışarı çıkmamak, nihayetinde birbirimize mesafe içerisinde durmak gerekiyor.”