Sıcak havalar vücudumuzu nasıl etkiliyor, kimler risk altında?

Sıcak havalar vücudumuzu nasıl etkiliyor, kimler risk altında?

Hava şartları ne olursa olsun vücudumuz ortalama 37,5 santigrat derece vücut ısısını korumak üzere çaba gösterir.

Bu, insan vücudunun en iyi şekilde çalışmasını sağlayan vücut ısısıdır.

Hava sıcaklığı arttıkça vücut ısısını düşürmek üzere vücudumuzun daha fazla çalışması gerekir. Isı kaybını sağlamak için deriye yakın damarlar genişler ve terlemeye başlarız.

Terin buharlaşması yoluyla deri üzerinden ısı kaybı artar.

Ne zaman sorun başlar?

Hava sıcaklığı yükseldikçe bu işlemlerin vücut üzerindeki zorlayıcı etkisi de artmış olur.

Damarların genişlemesi nedeniyle tansiyon düşer ve vücutta kan dolaşımını sağlamak için kalbin daha hızlı ve yoğun çalışması gerekir.

Damarlarda sızıntı yüzünden isilik veya ayaklarda şişme baş gösterir.

Tansiyon daha fazla düşerse hayati organlara yeterince kan ulaşamaz ve kalp krizi riski artar.

Terleme yüzünden vücutta sıvı ve tuz kaybı olur ve bunlar arasındaki denge bozulur.

Tansiyonun düşmesiyle birlikte bu sorun, sıcak bitkinliği olarak adlandırılan soruna yol açar.

Bunun belirtileri şunlardır:

  • baş ağrısı
  • baş dönmesi
  • bulantı
  • terleme
  • baygınlık
  • halsizlik
  • akıl karışıklığı
  • kramp

Sıcak bitkinliği olan kişiye ne yapmalı?

Vücuttaki aşırı ısınma yarım saat içinde düşerse sıcak bitkinliği normalde ciddi bir sonuç doğurmaz.

İngiltere Ulusal Sağlık Hizmetleri (NHS) bu soruna maruz kalan kişiler için şu tavsiyelerde bulunuyor:

  • Kişinin serin bir yere götürülmesi
  • Ayakları hafif yüksek olacak şekilde yatırılması
  • Bol su içirilmesi – sporcuların içtiği veya sıvı kaybı için kullanılan içecekler de verilebilir
  • Derinin serinletilmesi için yelpazeleme ve spreyleme veya süngerle, özellikle koltuk altı ve boyuna soğuk su uygulaması

Ancak 30 dakika içerisinde düzelme olmaması halinde sıcak çarpması baş gösterir.

Bu acil müdahale gerektiren bir sorundur.

Kişinin vücut ısısı 40 dereceyi aşmış olsa da terleme durmuştur ve nöbet geçirme veya bilinç yitimi olabilir.

Kimler daha fazla risk altında?

Sağlıklı kişiler sağduyulu önlemler alarak sıcak havadan korunabilir. Ancak bazı insanlar daha büyük risk altındadır. Bunlar:

  • Yaşlılar
  • Kalp hastalığı gibi kronik hastalıkları olanlar
  • Diyabet hastaları – tip 1 ve tip 2 diyabet nedeniyle vücut daha hızlı su kaybeder ve hastalığın yol açtığı bazı komplikasyonlar damarların yapısında ve terlemede değişime yol açabilir
  • Bebekler ve çocuklar ile demans (bunama) gibi beyinsel hastalıkları olanlar- vücut ısılarının arttığını anlayıp gerekli önlemleri alamazlar
  • Evsizler ve çatı katında oturanlar – güneşe ve sıcağa daha fazla maruz kalırlar

Bazı ilaçlar sıcak çarpması riskini artırır mı?

Evet, bazı ilaçlar sıcak çarpması riskini artırır. Ama ilaçları tavsiye edildiği şekliyle almaya devam etmek ve serinlemek ve yeterli sıvı almak için daha fazla çaba göstermek gerekir.

İdrar söktürücü diüretik ilaçlar vücudun su kaybını artırır. Kalp yetmezliği gibi sorunlar nedeniyle bu tür ilaçlar yaygın kullanılıyor. Hava sıcaklığı arttığında bu ilaçlar vücutta su kaybı ve mineral dengesinin bozulması riskini artırıyor.

Yüksek tansiyon ilaçları, damarları genişleterek tansiyonun düşmesini sağlar; ancak sıcağa karşı vücut ısısını düşürmek için vücudun otomatik tepkisi de damarların genişlemesidir. İkisi birleştiğinde tansiyondaki düşme tehlikeli boyutlara ulaşabilir.

Bazı epilepsi ve Parkinson hastalığına karşı ilaçlar ise terlemeyi önlediğinden vücudun serinlemesini zorlaştırabilir.

Ayrıca sıcak nedeniyle vücutta fazla sıvı kaybı olduğunda lityum ve statin içeren ilaçların kandaki yoğunluğu da artarak sorunlara yol açabilir.

Sıcak hava ölüme yol açar mı?

Evet. Dünyada her yıl binlerce kişi aşırı sıcak hava nedeniyle hayatını kaybediyor.

İngiltere’de bu sayı 2000 civarında.

Bu ölümlerin çoğu, vücut ısısını belli bir düzeyde tutma çabasının yarattığı baskıdan dolayı ortaya çıkan kalp krizi ve inme nedeniyle oluyor.

Hava sıcaklığı 25-26 dereceyi aştığında ölüm oranı da artıyor.

Ancak araştırmalar, ölümlerin “yaz ortasında” değil de ilkbahar ve yaz başlangıcı döneminde meydana gelen sıcaklık artışlarından kaynaklandığını gösteriyor.

Geçmişteki sıcak hava dalgaları incelendiğinde, ölümlerin büyük oranda bu dalganın ilk 24 saatinde gerçekleştiği görülüyor.

Bu durum soğuk hava dalgalarının etkisiyle tezat oluşturuyor. Ölümcül sonuçlara yol açabilen soğuk havanın etkisini göstermesi daha uzun sürüyor.

2010’da yapılan ve Avrupa’daki 9 kentte sıcak hava dalgasının ölüm oranları üzerindeki etkisini inceleyen araştırmada, bu artışın yüzde 7,6 (Münih) ile yüzde 33,6 (Milano) arasında değiştiği görüldü.

2003’teki sıcak hava dalgasında Avrupa’da 70 bin ek ölümün meydana geldiği tahmin ediliyor.

Gece ve gündüz sıcaklığı

Hava sıcaklığı doğal olarak güneş gördüğümüz gündüz saatlerinde daha yüksek, ama gece sıcaklığı da hayati önem taşıyor.

Vücudun dinlenmeye ihtiyacı var. Vücut ısısını düşürme çabası gündüz ve gece devam ederse sağlık sorunları riski de artıyor.

Sıcak havalarda ne yapmalı?

Bu sorunun cevabı basit: Vücudu serin tutmak ve su kaybını önlemek gerekir.

Bunun için de bazı davranışları değiştirme ihtiyacı doğabilir. Örneğin her gün koşuyorsanız bunu öğle saatlerinde değil de akşam hava daha serinken yapabilirsiniz.

Vücuttaki sıvı seviyesini dengede tutmak için yeterince su içtiğinizden emin olun. Süt, çay, kahve gibi içecekler de tüketilebilir.

Alkol alımına ise dikkat etmek gerekir, zira fazla alkol vücudun su kaybetmesi riskini artırır.

Vücudu serin tutmak önemlidir. Dışarısı evden daha sıcaksa perdeleri çekip evde kalmak daha yararlı olabilir. Esintili bir havada parkta gölgede dolaşıp sonra eve gitmeyi daha cazip bulanlar da olabilir.

Kaynak:

James Gallagher, BBC Sağlık ve Bilim Muhabiri

Share This
COMMENTS

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir