“Tıbbi Cihaz Sektörünün Sorunları ve Çözüm Önerileri” Toplantısı Ankara’da Yapıldı
Sağlık Gereçleri Üreticileri ve Temsilcileri Derneği (SADER) Yönetimi ve Üye Şirket Temsilcileri, Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Yöneticileri ile 13 Kasım 2019 tarihinde Ankara Bilkent Hotel’de “Tıbbi Cihaz Sektörünün Sorunları ve Çözümleri” konularında bilgilenmek ve karşılıklı sorunlarını görüşmek üzere bir araya geldiler.
SADER, 1993 yılında kurulan, 18’i yerel, 56’sı global üretim yapan 74 Şirket üyesi olan ülkemizdeki tıbbi cihaz sektörünün ilk sivil toplum örgütlerinden biridir.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Dernek Yönetim Kurulu Başkanı Tansu Halıcı;
Üyelerinin tamamının üretici veya üretici temsilcisi olması nedeni ile her türlü tıbbi malzeme, sarf, cihaz ve bunların ekipmanlarının imalat, ithalat, bakım onarım, toptan ve perakende piyasaya arzı konusunda sektörün önemli bir kısmını temsil ettiğini; “SADER Etik ve İş Uygulamaları Kodu “na uygun olarak faaliyet gösteren toplam 74 üyesinin global üretim yapan, bölgesinde ve dünyada lider tıbbi cihaz üreticisi veya temsilcisi firmalardan oluştuğunu söyledi.
Sayın Halıcı, “SADER Komite ve Komisyonlar aracılığı ile ülkemizde ve özellikle Avrupa olmak üzere dünyada yayımlanan mevzuat, regülasyon, yönetmelik ve diğer güncel gelişmeler düzenli olarak takip etmekte, üyelerini ve diğer paydaşlarını bu gelişme ve düzenlemelere uyum sağlamaları için bilgilendirmekte ve gerekli durumlarda eğitimler planlanmaktadır.” dedi.
SADER’in kuruluş tarihinden günümüze, alanlarında milli otorite olan başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere tüm Devlet kuruluşları ve paydaş sivil toplum örgütleri ile de ilişkilerini her zaman düzenli bir şekilde sürdürdüklerini belirtti.
Sayın Halıcı, SADER’in Komisyonlar kurarak çalışmalarını sürdürdüğünü ve bu Komisyonların hem Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu ile çalışmalarında hem de alanında ilgili çalışmalarda bulunmak, sorun ve çözüm önerilerini de birlikte görüşmek amaçlı çalışmalar yürüttüğünü ifade ederek;
- Ayaktan Tedavi Komisyonu
- Bakım Onarım Komisyonu
- Tıbbi Cihaz Tüzüğü (MDR) Komisyonu
- Nefroloji Komisyonu
- Sağlık Market Komisyonu
- Şehir Hastaneleri Komisyonu
- Sağlıkta İnovatif Yaklaşımlar Komisyonu
- Ürün Takip Sistemi (ÜTS) Komisyonu
- Yerli Üretim Komisyonu
Şeklinde yapılandıklarını dile getirerek düzenli olarak sürdürdükleri yemekli toplantının konuklarını tanıttı ve kendilerine hem yönetim kurulu hem de şirket temsilcileri adına yapacakları aydınlatıcı sunum ve sağlayacakları katkı ve bu güzel işbirliği için teşekkür etti.
Toplantının Onur Konukları;
Sayın Recep Uslu, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (Tıbbi Cihaz ve Kozmetik Ürünler) Başkan Yardımcısı ve
Dr. Asım Hocaoğlu, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu, Tıbbi Cihaz Onaylanmış Kuruluş ve Klinik Araştırmalar Dairesi Başkanı
Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkan Yardımcısı Sayın Recep Uslu sözlerine Dernek Yönetimi ve Üye Şirket Temsilcilerine teşekkür ederek başladı. Böyle bir toplantının Bakanlık ile sektör arasındaki ilişkilerin, sorun ve çözümlerinin karşılıklı olarak giderilmesinde önemli olduğuna vurgu yaptı. Dernek ve ilgili Komisyon yöneticilerinin sıkı takipleri sonucu birçok sorunun çözümü ve sıkıntıların giderilmesinde yarar sağladığını söyledi.
Ankara Kızılcahamam’da 11-13 Aralık 2019 tarihleri arasında yapılması planlanan “Tıbbi Tedarik Kongresi” ne katılım sağlanmasının yararını da dile getirdi.
Tıbbi Cihaz Tüzüğü (MDR) Komisyonu çalışmaların hakkında detaylı bilgiyi Tıbbi Cihaz Onaylanmış Kuruluş ve Klinik Araştırmalar Dairesi Başkanı Dr. Asım Hocaoğlu’nun vereceğini ancak, sizinle paylaşmak istediğim şeyin Avrupa Birliği (AB) nin Tıbbi Cihaz Tüzüğü (MDR) konusundaki düzenlemelere birebir uyduklarını, Sağlık Bakanlığı olarak bu konudaki teknik çalışmaları yaptıklarını, tıbbi cihaz sektöründeki büyük çaplı kuruluşların da AB’ne uyum konusunda kendilerine destek vermelerini, AB’deki yetkililerle olumlu gelişmeler için çalışmalarını ve desteklerini istedi.
Ayrıca, 2002 yılında tıbbi cihaz sektöründeki ihracatın 58 milyon dolar civarında olduğunu, 2018 yılı sonu itibariyle ihracatın büyük gelişme göstererek 570 milyon dolara çıktığını da ifade etti.
AB’ne uyum sürecinde sürdürülen çalışmaların bir diğerinin de “CE Sertifikası” markası konusundaki alışmaları Bakanlık olarak yakından takip ettiklerini, AB’ye girelim ya da girmeyelim “CE Sertifikasyon” sürecine uyum sağlamayı düşündüklerini de belirtti.
Ürün Takip süreci konusunda da, son 2 yıldır tüm gelişme ve yaygınlaştırma sürecinde üreticilerimiz ve paydaş kuruluşlarla birlikte çalışıp “Elektronik Takip Sistemi” çalışmalarını destekliyor ve katkılarımızı sürdürüyoruz. Ürün takip ayağında 3 aylardan artık günlere düşen süreci de SADER ile yaptıklarını söyledi.
2010 yılından beri sınıf 3 takip sistemini sürdürdüklerini, ürün takip sisteminin bakım-onarım dâhil hizmetleri takip, hem Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumuna hem de sektördeki Üreticilere yarar sağlayacağını belirtti.
Teknik Servis konusunda Bakanlık olarak 2019 yılının 2. Yarısında bir Yönetmelik çıkarmak için çalışma başlatacaklarını, İl Sağlık Müdürlüklerine bu konuda bilgi verildiğini, Kanuni dayanak çalışmalarını da sektörle beraber yapmak istediklerini ifade etti.
Tıbbi cihazlarda fiyat ve ödemelerin düzenli bir hale getirilmesi ve serbest piyasa ile yapılan fiyatlandırmaların Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) fiyatlarının da daha sistematik bir hale getirilmesi, belirli malzemelerin SUT’ta yer alması ve fiyatlandırmanın bunun üzerinden yapılması gerekiyor dedi. Fakat Firmaların farklı fiyatlarla sundukları aynı ürünler arasında bir birliktelik sağlanması üzerinde çalıştıklarını, Döviz artışlarından dolayı SUT fiyatları konusunda firmaların büyük sıkıntılar yaşadığını da bildiklerini söyledi. Ayrıca, OSHAD ile Tıbbi Cihaz sektörünün birlikte çalışabileceğini, bunun da yararlı bir iş olacağını belirterek sözlerini tamamladı.
Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu, Tıbbi Cihaz Onaylanmış Kuruluş ve Klinik Araştırmalar Dairesi Başkanı Dr. Asım Hocaoğlu söz aldı;
Sağlık önemli ve kutsal bir alan. Hastayı tedavide kullandığımız tıbbi cihaz önemli bir girdi. Tıbbi cihaz da ilaç gibi çok önemli bir konuma geldi. İmalatçıların yeni dönemde kaliteyi ve gerekli teknik girdileri sağlayan çalışmalar önemli olacaktır.
Mevzuat önemli ancak teknik değişimlerin yanı sıra hizmetleri planlarken gerekli hassasiyetin gösterilmesi, şeffaf ve izlenebilir bir belgelendirme süreci için çalıştıklarını belirtti. Ticaretin öngörülebilirliği, eşit rekabet ortamının sağlanması, eşit koşullarda ticaret yapılmasının çok önemli olduğunu belirterek sadece 82 milyon Türkiye’ye değil, 400 milyonluk çevre ve Dünya ülkeleri için de üretim yapılmasının hedeflenmesini dle getirdi.
A.B.D., Çin ve Hindistan gibi Dünya devi ülkelerin bile alanlarını genişletmek için müthiş mücadele verdiklerini, Türkiye’nin de gözünü açıp, Dünya’daki büyük kuruluşlarla “Çözüm Ortağı” olarak alanlarını genişletmeye ve satışlarını tüm Dünya ülkelerine yapmaya çalışmalarının yolunu açmalıyız dedi.
Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu olarak Japonya’ya yaptıkları bir seyahatte, Japon sektör temsilcilerine Türkiye olarak, AB uyum sürecinde teknik toplantılarda anlatılanların AB yetkililerince ilgiyle izlendiği ve AB’ne uygun ürün standartlarını anlattıklarını ve Japonların bu işe ne kadar şaşırdıklarını ifade etti.
Sağlık Bakanlığı olarak; Dışişleri Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı ve Tıbbi Cihaz Sektör Temsilcileri ile AB uyum çalışmalarında “Tıbbi Cihazlar” konusunda birlikte çalıştıklarını özellikle Tıbbi Cihaz Tüzüğü (MDR) konusunda ortak bir tavır ortaya koyduklarını ve çalışmaları devam ettireceklerini dile getirdi.
Sağlıkta hizmet kalitesinin yükseltilmesi konusunda bir Yönetmelik değişikliği planladıklarını, kalibrasyon, bakım, imalat yerlerinin ruhsatlandırılması, tıbbi cihaz konusunda bir Almanak hazırlanması ve bu sektörün ruhsatlandırılması ile merdiven altı çalışmaların önüne geçilmek istendiğini, doğru firmaların doğru yerlere ulaştırılmasını biz de devlet olarak istiyoruz dedi.
Kanunları çıkarırken tüm taraflarının görüşlerinin alınması gerektiğini ve sektörle birlikte çalışmanın da önemine değindi.
Daha sonra soru cevap kısmına geçildi. Sektör temsilcilerinin aşağıdaki görüşleri paylaşıldı.
Devlet ve sektörün birlikte çalışmasının ve birbirlerini anlamalarının yararı,
Üretici ve ithalatçı firmalardan sağlanacak bilgilerin birleştirilip bir karekod oluşturulması,
İlaç konusunda referans fiyatlandırma sisteminin tıbbi cihaz sektöründe de uygulanması,
Fiyatlandırma konusunda hem Bakanlıkta hem de sektörde ön çalışmaların son bir aydır yapıldığını, Sayın Sağlık Bakanının bu konuda kararlı bir tavrı olduğunu,
Fiyatlandırmada, Sağlık Bakanlığı ve Sektörün yanı sıra Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) nun da aynı masada olacağı ayrıca, fiyatlandırmada minumum kaynak ile en yüksek yararın sağlanmasını önemli olduğu ifade edildi.
Sonuç olarak verimli bir toplantı gerçekleştirildi. Tıbbi Cihaz Tüzüğü (MDR) nün kalitesiz malı önleyeceği, üretim yerlerinin ruhsatlandırılmasını Sağlık Bakanlığı yaparak sorunlara çözüm bulunabileceği fikri üzerinde duruldu.