Türkiye’nin ILO’ya Üyeliği ve Sağlık Alanındaki İlişkileri
Uluslararası Çalışma Teşkilatı (ILO) sosyal adaletin sağlanması yoluyla dünyada kalıcı bir barışın gerçekleştirilmesi amacıyla 1919 yılında Versailles Barış Antlaşması ile kurulmuştur. 1946 yılında Birleşmiş Milletler Teşkilatı ile imzaladığı bir anlaşma ile yaşam ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi konusunda çaba gösteren BM’nin ilk uzmanlık kuruluşu olarak hizmet vermeye devam etmiştir.
Türkiye’nin ILO ile ilişkileri 1927 yılına kadar dayanmaktadır. Ülkemiz, o yıllarda, Milletler Cemiyeti’nin üyesi olmadığı için ILO çalışmalarına gözlemci statüsüyle katılmış, 1932 yılında Milletler Cemiyeti’ne üye olduğunda ILO’nun da üyeliğini kazanmıştır.
Ülkemizde faaliyet gösteren ILO alan ofisi yakın geçmişte (1998 yılında mektup teatisi yoluyla) Şube Ofisi haline dönüştürülmüştür. Bu ofis Avrupa Bölge Ofisine bağlıdır.
Ülkemiz, ILO Yönetim Kurulu’nda 1948-51, 1954-57 ve 1996-99, 2014-17 dönemlerinde “Asil Üye”, 1975-78, 1987-90 ve 2002-05 dönemlerinde ise “Yardımcı Üye” sıfatıyla yer almış ve kurul çalışmalarına katılmıştır. Ülkemiz 2017-2020 dönemi için yardımcı üye olarak ILO Yönetim Kurulu’na yeniden seçilmiştir.
Türkiye, aralarında temel çalışma haklarına ilişkin sekiz sözleşmenin de bulunduğu uluslararası çalışma sözleşmelerinden 59’unu onaylayarak ulusal mevzuatına katmıştır. Bu sözleşmelerden 55’i yürürlüktedir. Çalışma Bakanlığı her sözleşmeye ilişkin olarak ILO’ya düzenli aralıklarla ulusal uygulama raporları göndermektedir.
Çalışma Bakanlığı ile Uluslararası Çalışma Örgütü’nün ev sahipliğinde “Küreselleşme Karşısında İstihdam Stratejileri” konulu Güney-Doğu Avrupa Ülkeleri Alt Bölgesel Konferansı 11-12 Eylül 2006 tarihlerinde İstanbul’da yapılmış ve konferans sonucunda İstanbul Bildirgesi kabul edilmiştir.
ILO 10. Avrupa Bölge Toplantısı ülkemiz ev sahipliğinde 2-5 Ekim 2017 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirilmiş, toplantının sonucunda “Yüzyıl için İstanbul Girişimi: Avrupa ve Orta Asya’da Güçlü ve Sorumlu Sosyal Ortaklık için İnsana Yakışır İşin Geleceği” inisiyatifi kabul edilmiştir.
Sağlık Alanında İlişkiler:
İşyerlerinin sağlığı, işyeri güvenliği gibi konular nedeniyle ILO, Sağlık Bakanlığı’ nın da ilgi alanındadır. Yeni bir çalışma olarak da Uluslararası Kimyasal Güvenlik Programı (IPCS-International Programme on Chemical Safety) çerçevesinde 1985 yılından beri Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı’nda yürütülen çalışmalarda ILO ve DSÖ’nün ortak katılımı sağlandı.
Uluslararası Kimyasal Güvenlik Programı (IPCS), 1980 yılında DSÖ, ILO ve UNEP (BM Çevre Programı)’in ortak çabalarıyla, Dünya Sağlık Asamblesi ve Yürütme Kurulu’nun aldığı çeşitli kararlar uyarınca kurulmuştur. 1984 ve 1986’da yapılan 73. ve 77. Oturumlarında, program yürütülmesine ilişkin gelişmeleri değerlendirmişlerdir. Program faaliyetleri 1986 yılından beri genişletildi.
Bu programın başlıca amacı, her tür kimyasal maddenin insan sağlığı ve çevre üzerindeki etki ve risklerini değerlendirmek ve üye devletlerin, kimyasal güvenlik tedbirleri konusunda başvurabilecekleri uluslararası bilimsel bilgiyi sağlamaktır.
Diğer görevi, kimyasal maddelerin zararlı etkilerini önlemede ve kontrol altına almada, ulusal kapasiteyi güçlendirmek ve kimyasal maddelerle ilgili acil durumlarda müdahale etmektir. Program ayrıca, FAO/DSÖ Ortak Gıda Katkıları Uzman Komitesi ve Pestisit Atıkları konulu ortak FAO/DSÖ Toplantıları’nda DSÖ Sekretaryası işlevi görmektedir.
Program, başından sonuna kadar kimyasal maddelerin (hem insan-yapımı hem doğal kökenli kimyasal maddeler) güvenli kullanımı ile ilgilenir: imalat, ithalat, nakliyat, depolama, kullanım ve dağıtım v.b.
Üç bağımsız örgüt (ILO, DSÖ, UNEP) programın amaçlarına yönelik yaptığı çalışmaları, DSÖ’nün Cenevre’deki Çevre Sağlığı Bölümü’nde bulunan merkezinden yürütür. Bu üç örgütün koordinasyonunu Koordinasyon Sekretarya Komitesi sağlar.
1986 yılından beri, sekiz yeni üye devlet ve iki ulusal enstitü (Cezayir, Brezilya, Şili, Çin, Macaristan, Polonya, İsviçre, Uruguay ve Çin Ulusal Çevre Koruma Ajansı ile ABD Zehirli Maddeler ve Hastalık Kayıt Ajansı) programa katılırken, üye sayısı 0 yıllarda 32’ye ulaştı.
T.C. Sağlık Bakanlığı ve IPCS (Uluslararası Kimyasal Güvenlik Programı) arasındaki Mutabakat Zaptı 26 Mart 1993’de üç yıllığına yapılmıştır. Bu metne göre; Sağlık Bakanlık, Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı Zehir Araştırma Genel Müdürlüğü aracılığıyla, sağlık ve çevresel risklerin ve kimyasal maddelerden ortaya çıkan tehlikelerin değerlendirilmesi (gıda katkı maddeleri ve kontaminantları, endüstriyel kimyasallar), kimyasallar ve kazaların önlenmesi de dahil olmak üzere kazalarda tıbbi cevaplarla ilgili bilgi ve tavsiyelerin sağlanması, toksikologların ve kimyasal güvenlik alanında çalışanların eğitimi konularında;
Sağlık Bakanlığınca belirlenen Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı Zehir Araştırmaları Genel Müdürlüğü Ulusal Zehir Kontrol Merkezi ise kimyasalların insan sağlığına etkilerinin değerlendirilmesi ve toksisite testleri için yöntemlerin ve metotların geliştirilmesi, INTOX Gelişmekte Olan Ülkeler İçin Zehirlenmeler Konusunda Bilgisayar Programı Hazırlanması Projesi’nde pilot merkez olarak faaliyet göstermek, analitik toksikolojik metotların geliştirilmesi, değerlendirilmesi, seçilen IPCS dokümanlarının Türkçe’ ye çevrilmesi, kimyasal güvenlik için (görsel) audiovisuel eğitim programlarının hızlanması konularından IPCS’de aktif rol aldılar.
Güncelleme: 28 Ağustos 2024
Kaynakça:
Sağlık Alanında Dış İlişkiler Kitabı (Yazanlar: Bekir METİN, Sevim AYDIN, Ankara, 1997 Baskı, Matbaa: Aydoğdu Ofset)