Uluslararası Adalet Divanından, “Gazze’deki Soykırım Eylemlerini” önlenmesi çağrısı
© ICJ-CIJ/ Frank van Beek, Uluslararası Adalet Divanı, Lahey’deki Güney Afrika-İsrail davasında kararını açıkladı
Uluslararası Adalet Divanı (UAD) 26 Ocak 2024 Cuma günü Filistinlilerin soykırım eylemlerinden korunma hakkına sahip olduğunu açıklayarak, İsrail’i bu tür eylemleri önlemek ve son derece ihtiyaç duyulan insani yardımın savaşın parçaladığı bölgeye girmesine izin vermek için “gücü dahilindeki tüm önlemleri almaya” çağırdı.
İsrail’in reddettiği, Güney Afrika’nın İsrail’e karşı soykırım iddialarına yanıt olarak Lahey’deki Barış Sarayı’nda emri okuyan UAD Başkanı Joan Donoghue, Hamas liderliğindeki saldırılar sırasında 7 Ekim 2023’de yaklaşık 1.200 kişinin katledildiği İsrail topluluklarıyla ilgili İsrail’den alınan tüm rehinelerin serbest bırakılması çağrısında da bulundu.
Gazze sağlık otoritelerine göre, İsrail’in Şeridi’nde 26.000’den fazla kişinin ölümüne yol açtığına inanılan geniş çaplı askeri operasyonunun derhal durdurulması yönünde açık bir çağrı yapılmadı.
Yargıç Donoghue, Gazze’de savaşın başlamasından bu yana UAD’nin “bölgede ortaya çıkan insanlık trajedisinin boyutunun son derece farkında olduğunu” vurgulayarak, mahkemenin “devam eden can kayıpları ve insanların acılarından derin kaygı duyduğunu ” söyledi.
BM Genel Sekreteri’nin Uyum çağrısı
BM Genel Sekreteri António Guterres yaptığı açıklamada, geçici kararda yer alan İsrail ordusuna ilişkin tedbirlere dikkat çekerek, “Mahkeme kararlarının bağlayıcı olduğunu” vurguladı ve tüm tarafların Mahkemenin kararına gerektiği gibi uyacaklarına güvendiğini vurguladı.
BM Sözcüsü Stéphane Dujarric, “Mahkeme Tüzüğü uyarınca, Genel Sekreter Mahkeme tarafından emredilen geçici tedbirlere ilişkin bildirimi derhal Güvenlik Konseyi’ne iletecektir”. dedi.
Güney Afrika örneği
Güney Afrika, Ocak 2024’ün başlarında Lahey’de başlayan davasında, BM’nin ana organı olan mahkemeden, “Filistin halkının haklarına daha fazla ciddi ve onarılamaz zarar verilmesini önlemek” amacıyla geçici tedbirler belirtmesini istedi”.
Güney Afrika’nın istediği önlemler arasında İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki askeri operasyonlarının derhal askıya alınması ve güçlerinin soykırımı önlemek için “makul tüm önlemleri” alması da vardı.
Güney Afrika ayrıca Uluslararası Adalet Divan’ından, İsrail’in zorla yerinden edilmeyi önlemesi, yeterli yiyecek ve suyun sivillere ulaşmasına izin verilmesi ve olası soykırım kanıtlarının korunmasını sağlaması yönünde talimat vermesini talep etti .
Geçici tedbirler, uyuşmazlığa ilişkin nihai karar öncesinde uygulanan bir tür geçici tedbirdir. Bir karara varılması muhtemelen yıllar alacak.
Tedbirlerin “uygulanması zorunlu” olduğu düşünülüyor, ancak Mahkemenin bunları uygulama olanağı yok.
İsrail kendi görüşünü sunarken Hamas’a karşı yürütülen savaşın “Filistin halkına karşı değil” tamamen savunma amaçlı olduğunu savundu.
İsrail avukatları, geçici önlemlerin kabul edilmesi halinde, “İsrail’in kendi vatandaşlarını, rehineleri ve yerinden edilmiş 110.000’den fazla İsrailliyi savunma yükümlülüklerini yerine getirme yeteneğini reddetme girişimi” anlamına geleceğini söyledi.
Mahkeme kararı
İsrail’in uygulaması gereken geçici tedbirleri detaylandıran UAD Yargıcı hem Güney Afrika’nın hem de İsrail’in Soykırım Sözleşmesine taraf Devletler olduğunu ve bu nedenle “soykırım suçunu önleme ve cezalandırmayı” kabul ettiklerini kaydetti.
İkinci Dünya Savaşı sonrasında imzalanan önemli uluslararası anlaşmanın 2. maddesine atıfta bulunan Yargıç Donoghue, soykırımın “ulusal, etnik, ırksal veya dini bir grubu tamamen veya kısmen yok etme niyetiyle işlenen eylemler” olarak tanımlandığını açıkladı”.
Mahkemenin görüşüne göre iki milyonluk Filistin nüfusunun gerçekten de ayrı bir grup oluşturduğunu söyledi.
Soykırım Sözleşmesi’nin “soykırıma yönelik komployu” ve kamuyu soykırıma kışkırtmayı yasaklayan 3. maddesine değinen yargıç, UAD’nin üst düzey İsrailli yetkililer tarafından yapılan bazı açıklamaları dikkate aldığını söyledi.
Bunlar arasında İsrail Savunma Bakanı Yoav Galant’ın, bildirildiğine göre bölge sınırındaki askerlere “Gazze IŞİD’i” olan “insan hayvanlarla” savaştıklarını söyleyen yorumları da vardı.
Üst düzey BM yetkililerinin etkisi
Yargıç Donoghue, İsrail ve Güney Afrika’nın hukuk ekiplerinin gözetiminde, uluslararası toplumun Gazze’deki kötüleşen insani duruma ilişkin müzakerelerinin bir parçası olan uzun süredir devam eden endişelerine dikkat çekti.
Bu, BM Genel Sekreteri’nin 6 Aralık 2023’te Güvenlik Konseyi’ne yaptığı, “İsrail Savunma Kuvvetlerinin sürekli bombardımanı altında Gazze’de hiçbir yerin güvenli olmadığını” ve durumun “hızla bir felakete dönüştüğünü” belirten yazılı uyarısını da içeriyordu. Bu, bir bütün olarak Filistinliler ve bölgedeki barış ve güvenlik açısından potansiyel olarak geri döndürülemez sonuçlar doğuracaktır”.
BM Acil Yardım Koordinatörü Martin Griffiths’in Gazze’deki vahim duruma ilişkin özetleri, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve BM Filistin Yardım Kuruluşu Şefi Philippe Lazzarini’nin raporları da mahkemenin kararında doğrudan alıntılandı.
Sonraki adımlar
26 Ocak 2023 Cuma günü alınan geçici tedbirlerin yanı sıra BM Yüksek Mahkemesi, İsrail’den “bu emri yürürlüğe koymak için alınan tüm tedbirlere ilişkin” bir ay içinde bir rapor sunmasını da istedi.
Kaynak: BM Haber, Lahey, New Yok, 27 Ocak 2024