Dünya Hemşireler Günü Öncesi Hemşireler Mesleğinin Sorunları…
Hemşireler Günü’nde Mesleğin Sorunlarına Değindiler: Atamalar Liyakate Dayalı Yapılmıyor!
Modern hemşireliğin kurucusu kabul edilen Florance Nightingale’in doğum günü olan 12 Mayıs, tüm dünyada ‘hemşireler günü’ olarak kutlanıyor. Hemşireler Günü’nde mesai arkadaşlarının sorunlarına değinen Sağlık Hizmetleri Sendikası (SAHİM-SEN) Genel Başkanı Özlem Akarken, “Alan dışı ve liyakate dayalı atamalarının yapılmaması, yönetmeliğe aykırı olarak az sayıda hemşireye iş verilmesi sağlık sisteminde sorunlara yol açıyor” ifadelerini kullandı.
Modern hemşireliğin kurucusu kabul edilen Florance Nightingale’in doğum günü olan 12 Mayıs, tüm dünyada hemşireler günü olarak kutlanıyor. Sağlık sisteminin işler konumda kalabilmesi için önemli konumda olan hemşirelerin sorunlarına değinen Sağlık Hizmetleri Sendikası (SAHİM-SEN) Genel Başkanı Özlem Akarken, “Liyakate dayalı atamaların yapılmaması, siyasi kararların alınması, yeterli sayıda hemşireye iş verilmemesi sağlık sisteminde sorunlara yol açıyor” açıklamasında bulundu.
‘Sağlık hizmeti sözde değil özde ekip işi olmalı’
Hemşirelik mesleğinin tarihte önemli aşamalar kaydederek geliştiğini ifade eden SAHİM-SEN Genel Başkanı Özlem Akarken, “Hemşirelik, önemli aşamalar kaydederek bir dizi değişim geçirmiştir. Başlangıçta sadece fiziksel gereksinimlerin giderilmesi ile ilgilenirken giderek, hasta ya da sağlıklı bireyi bütüncül bir şekilde değerlendirmeye başlayan, uygulama alanlarını ve sorumluluklarını genişleterek, hastalığa odaklanan bir meslekten, sağlığa odaklanmış, özerk bir mesleğe dönüşmüştür. Bu özel günde gönül isterdi ki SAHİMSEN olarak hemşirelerin başarılarını, mutluluklarını ve refah düzeylerini konuşalım ancak işini layıkıyla yapmaya çalışan hemşirelerin yaşadığı sorunlar kısa sürede aşılacak gibi görünmüyor. Hemşireleri sadece 12 Mayıs haftasında hatırlamak onların mücadelelerini, sıkıntılarını, beklentilerini yılda bir gün konuşmak elbette yeterli olmaz. Bizim amacımız hemşirelerin birinci ve en büyük sorunu olan bağımsız bir meslek vurgusunu dile getirerek, hemşirelerin diğer sorunlarına değinebilmektir. Sağlık hizmetinin bir ekip işi olduğunun sözde değil idari kararlarla da ortaya konulması, hemşirelik mesleğinin yöneticiler, sağlık ekibi ve toplum açısından bağımsız bir meslek olarak görülmesi gerekir” ifadelerini kullandı.
‘Sorunları sıralamak istersek üç basamaklı sayılara ulaşırız’
Hemşirelerin güncel sorunlarını maddeler halinde sıralamak istersek üç basamaklı sayılarak ulaşırız diyen SAHİM-SEN Genel Başkanı Akarken, günümüzde yaşanan sorunları başlıklar halinde derledi:
- Hemşire işgücü planlaması yapılmadan, çok sayıda hemşirelik okulu açılması, ihtiyaç ve kapasiteyi aşacak sayıda kontenjan ayrılması, sağlık kurumlarında yetersiz sayıda hemşire çalıştırılması, mezuniyet sonrasında ise atama sorununun olması,
- Hemşirelik okullarına hemşirelik dışı yönetici atanması ve öğretim elemanı olarak hemşirelik dışı (hekim, veteriner, biyolog, kimyager vb.) akademisyen ataması yapılması, uzman hemşirelere yönelik kadrolar açılmaması, uzmanlık hakkı tanınmaması, uzman olarak istihdam edilmemesi, uzman hemşireliğe ilişkin mali ve özlük haklar kapsamında düzenlemeler yapılmaması, tüm yönetim kademelerinde hemşirelik mesleğinin temsilcilerine yer verilmemesi,
- Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürlüğü ve servis sorumlu hemşirelerinin liyakatle değil, siyasi kararlarla belirlenmesi ve hemşirelik dışı atamaların yapılması,
- Tüm yönetim kademelerinde hemşirelik mesleğinin temsilcilerine yer verilmemesi,
- Hemşirelik yasası ve yönetmeliğinin işler kılınmaması, mevzuatın hemşirelik yasa ve yönetmeliğine göre düzenlenmemesi, hemşirelerin çalışacakları alanlara karar verilirken karar mekanizmalarının (idari kadrolar..vb) sınırlarını aşması, bazı sendika ve hastane yöneticilerinin, hemşireler üzerinde güç kullanması ve baskı oluşturması; mesai arkadaşlarımızın siyasi görüş ve yaşam tarzlarından dolayı ayrımcılığa ve etik dışı uygulamalara maruz kalması, hemşirelerin yöneticilere sorunlarını iletmede veya iyileştirmede iletişim sorunları yaşamaları kendilerini ifade etmede yetersiz bırakılmaları, hemşirelere yönelik hem ekip içi hem de yönetimden kaynaklı mobbing’in ciddi olarak araştırılmaması ve cezalandırılmaması,
- İşe yeni başlayan hemşirelerin oryantasyon süreçlerinin yetersiz olması, deneyim kazanmadan ağır hastalara bakmak ve yoğun kliniklerde çalışmak zorunda bırakılmaları, sertifikalı hemşirelerin kendi alanlarında çalıştırılmaması, hemşirelerin mesleki gelişimleri için yeterince desteklenmemesi, koruyucu sağlık hizmetlerinde kilit rol oynayan hemşirelerin, okul hemşireliği ve iş sağlığı hemşireliği vb. alanlarda istihdam edilmemesi,
- Hemşirelik yönetmeliğinde de tanımlanmış olan diyaliz hemşireliği, halk sağlığı hemşireliği, iş sağlığı hemşireliği vb. hemşireliğin özel alanlarının yok edilmesi,
- 24 saat hizmet veren bir alan olmasına rağmen, hastanede düşük maliyetli ve düşük standartlı yemek hizmeti verilmesi, çalışma ortamlarında giyinme, dinlenme ve hasta eğitim odaları vb. ihtiyaç alanlarının olmaması/yetersiz olması, nöbetten çıkma yılının yirmi beş yılın üzerinde idarenin insiyatifinde olması yasal olarak otuz yılın üzerindekilerin nöbetten çıkması,
- Personel taşıma servis imkânlarının olmaması, çocuk bakımı için hastanede kreş imkânının yetersiz olması/olmaması,
- Maaşlarının giderlerini karşılamada yetersiz kalması, Üniversite ve Sağlık Bakanlığına ait sağlık tesislerinde görev alan hemşirelerin farklı ücret ve istihdam şekillerinde çalıştırılması, hemşirelerin insanca yaşamalarını sağlayacak ücret politikalarının olmaması ve buna yönelik iyileştirmelerin ötelenmesi, seçim meydanlarında söz verilen 3600 ek gösterge düzenlemesinin yapılmaması ,hemşirelerin 4/B ve 4/C gibi sosyal haklarından mahrum ve düşük maaşlı statüde istihdam edilmeleri, ek ödemelerin nöbet ücretlerinin yetersiz olması ve sağlık çalışanları içerisinde hemşirelerin en az ek ödeme ile ücretlendirilmesi, hemşirelere yapılan ek ödemeler ve döner sermayenin hemşireler arasında adil dağıtılmaması, mevcut performans uygulamalarının -hemşireleri kapsamadığı halde- hemşirelerin iş yükünü artırması,
- Hemşirelerin şiddete maruz kalması, güvenli çalışma ortamlarının oluşturulmaması, hemşirelerin, nitelikli ve güvenli hemşirelik hizmetlerinin sunumuna yönelik taleplerinin, politika yapıcılar, karar vericiler ve yöneticiler tarafından duyulmaması, fazla mesai, uzun çalışma saatleri ve aşırı iş yüküne bağlı tükenmişlik yaşayan hemşirelerin, işten ayrılmalarının görmezden gelinmesi ve bu alanda araştırma ve iyileştirmelerin yetersiz olması,
- Hasta bakımında aktif olarak görev yapan sağlık personellerinde tecrübeleri baz alınarak birebir hasta ve hasta ile temasta olan çalışanların bilime çok fazla katkıları olacağı gözden kaçırılmamalıdır. Bu yüzden ciddi maddi ve manevi bilimsel teşviklere gereksinim duyulduğu unutulmamalıdır.
Tüm sağlık çalışanlarının haklarını korumaya, her platformda seslendirmeye devam edeceklerinin altını çizen Özlem Akarken, “ ‘Unutma ki, yüksekte yer tutanlar, aşağıdakiler kadar emniyette değildir. Haklı olduğun mücadeleden korkma!’ sözünden yola çıkarak, bizler de mücadelemizi haklar konusunda her platformda vermeye devam edeceğiz” ifadeleriyle sözlerini sonlandırdı.