UNESCO ve Türkiye “2023’ü Âşık Veysel Yılı” ilan etti.

UNESCO ve Türkiye “2023’ü Âşık Veysel Yılı” ilan etti.

Yaşama sevinciyle hüznün, iyimserlikle umutsuzluğun iç içe olduğu şiirleriyle, aşıklık geleneğinin son büyük temsilcileri arasında yer alan Âşık Veysel Şatıroğlu (25 Ekim 1894, Şarkışla – 21 Mart 1973, Sivas) vefatının 50’nci yıl dönümü UNESCO (Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü) anma ve kutlama yıl dönümleri programına alındı.

UNESCO’nun 2023 yılı anma programında ise duru ve arı bir dille yazdığı şiirlerinde yansıttığı vatanseverlik, hoşgörü, yaşama sevinci ve sevgi mesajlarıyla hem kendi dünyasını aydınlatan hem de bugünlere ışık tutan dünya çapında bir halk ozanı olan Âşık Veysel’in vefatının 50’nci yıl dönümü olacak.

Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile 2023, ‘Aşık Veysel Yılı’ ilan edildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, vefatının 50. yıldönümü olan 2023’ün ‘Aşık Veysel Yılı’ olarak kutlanmasına ilişkin genelge Resmi Gazete’nin 29 Aralık 2022 tarih ve 32058 sayısı ile yayımladı.

Usta Yazar Kürşat Parlatan Aşık Veysel’i kaleme aldı…

Aşık Veysel’ in bilgeliğini anarak bu yılı bitireyim.

Uzun ince bir yolda giderken hayatı anlatmış.

Üstat, dünyadan ne anladın?

“Say ki bir pazar yeri dolaştım, üç metre bez aldım gidiyorum.

Gözünü açıyorsun “Doğdu”,

Gözünü kapatıyorsun, “Öldü” diyorlar.

“İşte bu göz kırpışa ömür diyorlar.”

Hayat ve akan zaman çok ama çok hızlı.

Geleceğe dair hiçbir tasavvur, yaşadıklarımızla örtüşmüyor.

Zaman kendi minvalinde büyük bir hızla bir rüzgâr gibi esiyor.

Bu rüzgâr insanın boş yelkenini dolduruyor ve onu alıp bir yerden bir yere bırakıyor.

Öyle ki yaşarken ve yoldayken değil ancak vardığınız yere gelince anlam kazanıyor.

Şaşmamak, şaşırmamak mümkün mü?

Anlamlı olan bambaşka bir hal, bambaşka şeyler ise yeni anlamlar kazanıyor.

Her zaman esmiyor o rüzgâr elbette.

Kimi zaman da kürek çekmek gerekiyor.

İster kendi yönünde ister akıntıya karşı, fark etmiyor.

Mesele kürekleri havada bırakmamak, suya batıp çıkmasını sağlamak.

Hedefi değil yolda olmayı, yolda kalmayı önemsemek lazım galiba.

Korkmayın Yorulmaktan.

Korkmayın küreklerin ellerinizi incitmesinden.

Ve bir gün ineceksiniz unutmayın.

Hangi yolu kat ederseniz edin, mutlu inmek olsun hedefiniz.

“Ömür dediğimiz şey, kendimizle ve dünyayla kurduğumuz ilişkide içini doğru düzgün doldurmaya çalıştığımız bir zaman parçası değil mi?”

Yolculuğunuz sizindir. Unutmayın.

Yol boyunca insanlar zaman geçiyor derken, zaman insanlar geçiyor diyor.

Nereden baktığınıza göre doğru cevap da değişiyor.

Bakış açınıza göre hakikat başka bir hal alıyor.

Ama insan, insana bakıyorsa dostluklarımız, arkadaşlıklarımız zaman gibi geçmesin.

Keyifle geçsin günlerimiz.

Hayatın tadını çıkaralım.

Sıcak Simit’in üzerindeki susam kokusundan bile hayatın tadını almaya çalışalım.

O tattan sevdiklerimize de ayıralım, onlarla yaşayalım.

Yeni yıl, yeni yıllar güzellikle, mutlulukla geçsin.

Ruhumuz hep huzurla kalsın.

Ölümünün 50. yılında, 2023 onun anma yılı ilan edildi.

O halde son sözü bilge söylesin.

 

Türkü – Dostlar Beni Hatırlasın

 

Dostlar Beni Hatırlasın

Ben giderim adım kalır

Dostlar beni hatırlasın

Düğün olur bayram gelir

Dostlar beni hatırlasın

 

Can kafeste durmaz uçar

Dünya bir han konan göçer

Ay dolanır yıllar geçer

Dostlar beni hatırlasın

 

Can cesetten ayrılacak

Tütmez baca yanmaz ocak

Selam olsun bucak bucak

Dostlar beni hatırlasın

 

Ne gelsemdi ne giderdim

Günden güne arttı derdim

Garip kalır yerim yurdum

Dostlar beni hatırlasın

 

Açar solar türlü çiçek

Kimler gülmüş kim gülecek

Murat yalan ölüm gerçek

Dostlar beni hatırlasın

 

Gün ilkindi akşam olur

Gör ki başa neler gelir

Veysel gider adı kalır

Dostlar beni hatırlasın

Yazar: Uzm. Ecz. H. Kürşat Parlatan, Ankara, 0Ocak 2023  

Share This
COMMENTS

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir