Yeni Yıl Yaklaşırken…

Yeni Yıl Yaklaşırken…

Her sene yıl bitmeden önceki birkaç hafta çevremizde bazı sembolleri yoğun olarak yaşamaya başlarız. İsterseniz bu kavramlara şöyle bir bakalım.

Noel Baba

Bütün dünyada “Noel Baba” adıyla tanınan, Avrupa ülkelerinde çoğunlukla Santa Klaus olarak bilinen Aziz Nicholaos, Anadolu’da yaşamış bir din adamıdır. Günümüz İtalya’sının Sicilya Adası, Napoli, Bari, Almanya’nın Frieburg ve hatta Amerika’da New York kentinin koruyucu azizi olma derecesine varan önemi, her yılın 6 Aralık günü yapılan anma törenleri ile daha da pekişmektedir.

Günümüzde Santa Klaus, hiç şüphe yok ki, İskandinavya ülkelerindeki iyilik sever çocukların koruyucusu ve sevindiricisi olan Noel Baba efsanesi ile Myra’lı Aziz Nicholaos’ın kişiliklerinin birleştirilmesiyle, yarı dinî ve çok popüler bir tipin doğmasıyla oluşmuştur. Bu tipin kökünün İskandinavya ülkelerinin çok eski inançlarından alındığı, Noel Baba’nın geyikler tarafından çekilen bir kızakla dolaşmasından anlaşılır. Halbuki gerçek Myra’lı Aziz Nicholaos’ın yaşadığı yerler hiç kar yağmayan Akdeniz kıyılarıdır. Onun zor durumda olan çocukları, insanları koruyucu kişiliği, kuzeyin kutsal bir varlığı, belki de çok erken çağların karanlıklarında kaybolmuş bir tanrısıyla birleşerek, Noel geceleri ortaya çıkan, çocuklara hediyeler getiren sempatik bir ihtiyara dönüşmüştür. Ne derece gerçeklere aykırı olursa olsun, Hıristiyan ülkelerinde Noel Baba, özellikle çocukların heyecanla bekledikleri sevimli bir kişi olarak yaşamaktadır.

Aslında 320 yılından önce Cermen kültüründe mevcut olan yılbaşında hediye verilmesi, İskandinav Mitolojisindeki tanrı Odin’e dayanır. Odin, uçan atı Sleipnir ile avlanmaya gittiğinde, çocuklar Sleipnir için çizmelerinin içine havuç, şeker ve saman koyup şöminenin yanına asarlardı. Odin’in bu iyilik karşılığında çocuklara hediye ve şekerlemeler getirdiğine inanılırdı. Zamanla bu gelenek Avrupalı göçmenler vasıtasıyla Amerika’ya ulaştı. Çizme yerine büyük çoraplar kullanılmaya başlandı ve bu gelenek Noel’e dahil oldu

Günümüzdeki Noel Baba imajı, karikatürist Thomas Nast’ın 3 Ocak 1863 tarihli Harper’s Weekly dergisinde yayınlanan çizimlerine dayanır. Nast’ın çizimleri ise 1822’de Amerikalı şair Clement Clarke Moore’un yazdığı kabul edilen ve ölümünden sonra kendisine atfedilen, “A Visit from Saint Nicholas” (Aziz Nikola’nın Ziyareti) ya da “Twas the Night Before Christmas” (Noel’den Önceki Geceydi) olarak bilinen şiirden esinlenmiştir.

Popüler Noel Baba imajı, çizer Haddon Sundblum’un, 1931 yılından itibaren Coca-Cola şirketi için hazırladığı çizimlerle son halini almıştır. Sundblum’un Noel Baba’sı, şişman, beyaz sakallı, uçları beyaz kürklü kırmızı bir kıyafet giyen, siyah kemerli, siyah çizmeli, yumuşak kırmızı şapkalıydı.

Kırmızı

Tüm yılbaşı kıyafet ve süslemelerinde öne çıkan renk kırmızıdır. Peki nedir kırmızı rengin sembolizmde önemi? Öncelikle rengini kandan aldığı düşünüldüğünden yaşamın yenilenme rengi olarak bakılıyor. Yeni yıl yeni yaşam düşünüldüğünde ne kadar güzel. Yontma taş ve Cilalı taş çağlarına kadar gömütlerde bulunan kemiklerin kırmızıya boyanmış olmasının muhtemel nedeni budur. Anadolu’nun ana tanrıçası Kibele, İbrahim Peygamber ve Meryem’in simgesi de kırmızıdır. Mevlevi şeyhlerinin sema ayini sırasında oturdukları post kırmızı renklidir. Bu olgunun Mevlana’nın dostu Şems-i Tebrizi’yi ve gün batımında göğün aldığı rengi, yani Mevlana’nın ölümünü simgelediği ileri sürülür. Ayrıca kırmızı renkli mekanlarda zamanın daha çabuk geçtiği ve iştah açtığı gözlendiği için özellikle fastfood türü işyerlerinde çok tercih edilir. Kan akışını hızlandırır, hareketliliktir, mutluluk ve kararlılığı ifade eder.

Hediye

Aslında hediye kültürü ilkel zamandan günümüze kadar süre gelen evrensel, işlevsel bir kültürdür. Çok geniş bir inceleme alanı olduğu için bu yazımda sadece birkaç noktaya dikkat çekmek istiyorum.

Anadolu’da gizli paylaşım geleneğinin yer yer sürdüğü biliniyor. Dini bayramlarda başka bir mahallede rastgele bir bakkala gelen varlıklı kişi, veresiye defterinden rastgele bir sayfa açtırır ve borçlunun borcunu kapatırmış veya evine bir sepet yiyecek gönderirmiş. Marketlerde satışa sunulan Ramazan paketlerinin kökü bu geleneğe dayanır. Ahilik kültüründe esnafa, esnaf yakınına ve esnafın işaret ettiği durumu sıkıntılı aile ve kişiye mutlaka yardımda bulunulurmuş. Son zamanlarda sosyal medya da sıkça duyduğumuz ‘askıda ekmek‘ de aslında bu kültürden gelen bir paylaşımdır.

Yazının sonlarına doğru aslında Noel Baba’dan yola çıktığımız yolculukta sizleri biraz düşünmeye sevk edebilmeyi isteyerek yolculuğu sonlandıracağım.

Hediye en basit algısıyla ‘Mutluluk’. Bir zamanlar çok yaptığımız ama son zamanlar da ya yapmayı bıraktığımız ya da ‘bu hediye küçük oldu o bana daha büyük bir hediye almıştı’ diyerek almak için borçlandığımız bir sıkıntı oldu. Sıkıntı diyorum çünkü ekonomi ile tamamıyla doğru orantılı ve gösteriş haline gelen bir durum artık hediye kültürü, daha doğrusu kültürsüzlüğü.

Kim sevinmez hediye alınca, çocukluğunuzu hatırlayın komşu teyzenin verdiği bir ufak şeker bile nasıl mutlu ederken bizleri şimdi nasıl bu hale geldik. En pahalısını almaya çalışmak veya açılan bir hediyeyi beğenmeyen surat ifadesini gördüğümüz için alınamayan hediyelerle geçen zaman…

Hediye bazen gücümüz oranında bir mutluluk aracı, bazen gücümüz oranında bildiğimiz bir kişinin eksiğini tamamlamak için yardımcı …

Unutmamamız gereken tek unsur bence ‘gücümüz oranında‘ ve alanı mağdur vereni de mağrur etmeyecek şekilde olmasıdır.

Yazan ve Derleyen Levent Öztürk, Ankara, 07 Aralık 2022

Share This
COMMENTS

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir