“Covid-19 İlaçları Aşının Yerini Tutamaz”!
Amerikan ilaç şirketleri Merck ve Pfizer’ın geliştirdiği, ağızdan alınan antiviral Corona virüsü ilaçlarının, erken kullanılmaya başlanırsa hastalığın en ağır belirtilerini büyük ölçüde azalttıkları kanıtlandı. Ancak doktorlar aşılanmaya şüpheyle yaklaşanların, tedavinin faydalarıyla aşıların sağladığı korumayı birbirine karıştırmamaları uyarısında bulunuyor.
Sağlık alanında anketler düzenleyen ve analizler sunan Kaiser Aile Vakfı’na göre Amerikalılar’ın yüzde 72’si bir doz Corona virüsü aşısını oldu. Ancak ABD’deki siyasi ayrışmanın, Corona virüsüyle mücadelede aşıların önemiyle ilgili görüş ayrılıklarına neden olması, kitlesel aşılama hızını düşürüyor.
ABD’de Biden yönetiminin işverenlere ve eyaletlere getirdiği aşı zorunluluğu uygulaması, aşılama oranlarının yükselmesine katkıda bulunurken bir yandan da tartışmaları körükledi.
Bazı uzmanlar, ağızdan alınan Covid-19 ilaçlarının aşı kampanyalarını daha fazla sekteye uğratacağından korkuyor. New York’taki kamu üniversitesi City University of New York (CUNY) Halk Sağlığı Fakültesi’nin 3 bin kişinin katılımıyla yaptığı anketin ilk sonuçları, Covid-19 ilaçlarının “kitleleri aşılama çabalarını engelleyebileceğini” ortaya koyuyor.
Araştırmayı yürüten CUNY uzmanı Scott Ratzan, ankete katılan her 8 kişiden birinin Covid-19 aşısı olmak yerine ilaç tedavisi görmeyi tercih edeceğini söylediğini aktardı ve bunun yüksek bir oran olduğunu söyledi.
Pfizer’dan geçen hafta yapılan açıklamada firmanın geliştirdiği deneysel antiviral ilaç Paxlovid’in yüksek risk grubundaki yetişkinlerde hastaneye yatış ve ölüm riskini yüzde 89 oranında azalttığı bildirilmişti.
Pfizer’ın Covid-19 ilacının denemelerine ilişkin sonuçları, Merck ve ortağı Ridgeback Biotherapeutics’in geliştirdikleri ağızdan alınan antiviral ilacın Covid-19’a bağlı hastaneye yatış ve ölümleri yarı yarıya azalttığı şeklinde 1 Ekim 2021’de yaptıkları açıklamayı izledi.
Molnupiravir adlı bu ilaç, İngiltere’de de şartlı onay aldı. Hem Pfizer hem de Merck’ün Covid-19 ilaçlarının ABD’de onay aldıktan sonra Aralık ayında piyasada olabileceği öngörülüyor.
Baylor Tıp Üniversitesi’nden aşı ve moleküler viroloji uzmanı Dr. Peter Hotez de “Sadece antiviral bir ilaca güvenmek, hastalığı nasıl atlatacağınız konusunda zar atmaya benziyor. İlaç elbette hiçbir şeyden daha iyi olacak, ancak bu riskli bir oyun” şeklinde konuştu.
Reuters haber ajansının konuştuğu altı bulaşıcı hastalıklar uzmanı, Covid-19’a karşı etkili tedavi yöntemlerin geliştirilmesine olumlu baksalar da bu ilaçların aşıların yerini tutmayacağı konusunda hemfikir.
ABD hükümetinin eski muharipler üzerinde yaptığı bir araştırmaya göre Corona virüsünün bulaşıcılık oranı yüksek Delta varyantı karşısında bile Pfizer/BioNTech aşısının etkili olmayı sürdürdüğü, hastaneye yatış riskini yüzde 86,8 oranında azalttığı görülüyor.
Uzmanlar, aşısız bazı kişilerin enfeksiyon kapmaları durumunda damar yolu ya da enjeksiyonla uygulanan monoklonal antikor tedavilerine güvendiğine de dikkat çekiyor.
George Washington Üniversitesi kamu sağlığı profesörü ve acil tıp uzmanı Dr. Leana Wen, Covid-19 ilaçları konusunda, “Pfizer’dan gelen haberler çok güzel. Bu ilaçlar aşılarla beraber etkili olur, aşıların yerine geçmez” dedi.
Aşılanmamayı tercih etmenin “trajik bir hata” olacağını vurgulayan Pfizer CEO’su Albert Bourla da Reuters’a yaptığı açıklamada, ilaçlar hakkında, “Bunlar tedavi yöntemleri. Bu tedaviler hastalığa yakalanma şanssızlığını yaşayanlar için. Bu ilaçlar kendinizi korumamanız, kendinizi, ailenizi ve toplumu tehlikeye atmanız için bir gerekçe olamaz” ifadelerini kullandı.
Antiviral ilaçların zor tarafları
Uzmanlar, virüsün insan bedeninde çoğalmasını engelleyen yeni Covid-19 ilaçlarına bel bağlamamak gerektiğini vurguluyor. Bunun temel nedeni, ilaçların farklı fazları olan Covid-19 hastalığının erken aşamasındaki dar zaman dilimi içinde alınması gerekliliği.
Covid-19 hastalığının ilk aşamasında Corona virüsü, insan bedeninde hızla çoğalıyor. Ancak kar amacı gütmeyen medya kuruluşu Just Human Productions’ın kurucusu ve CEO’su bulaşıcı hastalıklar uzmanı Dr. Celine Gounder, hastalığın en ağır etkilerinin, çoğunlukla ikinci aşamada, bağışıklık sisteminin hastalığa verdiği kusurlu yanıt nedeniyle görüldüğünü hatırlatıyor.
Dr. Gounder, “Hastaneye yatmanızla sonuçlanacak nefes darlığı ve diğer belirtilerin ortaya çıkmasıyla birlikte antiviral ilaçların işe yaramayacağı, işlevsiz bir bağışıklık evresine girmiş oluyorsunuz” dedi.
Dr. Peter Hotez de erken tedavi olmaya başlamanın bazı zorlukları beraberinde getirdiğini çünkü virüsün çoğalma evresinden enflamasyona yol açma evresine geçiş yaptığı sürecin değişken olduğunu vurguladı. Dr. Hotez, “Bazı insanlar için bu erken, bazıları için geç olacaktır” diye konuştu.
Hastalığın ilk aşamasındaki birçok kişinin kendilerini şaşırtıcı derecede iyi hissettiklerini ve kanlarındaki oksijen seviyesinin düştüğünün farkında olmayabileceklerini, ancak bu aşamanın, hastalığın enflamasyon evresinin başladığı anlamına geldiğini söyleyen Dr. Hotez, “Çoğu zaman artık çok geç oluncaya kadar hastalandığınızın farkında olmayacaksınız” uyarısında bulundu.
Kaynak:
Reuters, Voice of America